19 Ekim 2009 00:00

Yaşananlar kader değil

Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel, Doğu Karadeniz’de yaşayan emekçilerle buluşmaya devam ediyor. Tüzel son olarak, Rize Fındıklı Şoförler Cemiyeti’nde düzenlenen halk toplantısına katıldı.

Paylaş

Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel, Doğu Karadeniz’de yaşayan emekçilerle buluşmaya devam ediyor. Tüzel son olarak, Rize Fındıklı Şoförler Cemiyeti’nde düzenlenen halk toplantısına katıldı. Konuşmasında yoksulluğun boyutlarına dikkat çeken Tüzel, “Olanlar, ne Türkiye’nin ne de dünyanın kaderidir” dedi.
HALKLA BİRLİKTE
Ardından konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, halka rağmen değil halkla birlikte, halkın çıkarı için siyaset yapan bir parti olduklarını söyledi. Bu nedenle son yıllarda ülke gündemine damgasını vuran konuları, özellikle bu bölgelerde ele aldığını belirten Tüzel, ülkenin gerek ekonomik sorunları, gerekse Kürt sorununu, Karadenizlilerle paylaşmak için toplantılar yaptıklarını ifade etti.
ÇAY VE FINDIK BİTİRİLDİ
Karadeniz denince ilk olarak akla gelen ürünlerden çay ve fındığın, gelmiş geçmiş iktidarlar tarafından bitirildiğini, belirten Tüzel, ‘fındık stratejisi’ diye bilinen politikalarla fındık üretiminin azaltıldığını söyledi. Tüzel, en az onun kadar önemli olan çayın, ÇAYKUR özelleştirilmeye çalışılarak fabrikalarda çalışan ve tarlalarda üreten sayısı azaltılarak, değersizleştirildiğini dile getirdi.

TARIM ORTADAN KALDIRILIYOR
Hâlâ çay parasını alamayan üreticiler bulunduğunu hatırlatan EMEP genel başkanı, “ÇAYKUR’un özelleştirilmesi hükümetin programındadır. Eğitim ve sağlıkta olduğu gibi sanayi ürünlerinde de özelleştirmeci, piyasacı politikalarla AKP tarımı ortadan kaldırmak istiyor” dedi. ‘Parası olana daha iyi hizmet’ anlayışının egemen olduğunu ifade eden Tüzel, eğitim ve sağlıkta bu politikanın yürütüldüğünü ifade etti.
‘ŞÜKRET’ DENİYOR
Yoksulluğun her geçen gün daha da derinleştiğine dikkat çeken Tüzel, “Artık krizlerin, savaşların, işsizliklerin, işten atmaların, açlıkların olması, dünyanın kaderi gibi gösterilmekte ve insanlara ‘Şükredin’ denmektedir. Oysa bunlar, ne Türkiye’nin ne de dünyanın kaderidir. Birilerinin çok kazanıp servetlerini büyüttüğü, toplumun bütün kaynaklarının belirli merkezlerde biriktiği ve plansız, tekelci rekabetle patlak veren kriz, kapitalizmin hastalıklı yanıdır” diye konuştu.
Bunun karşısında EMEP’in mücadele ettiğini söyleyen Tüzel, “Hükümet kriz fırsatçılığını önlemek için somut adımlar atmalı, işten çıkartmaları da yasaklayan yasal düzenlemeler yapmalıdır” dedi.
Toplantıda Tüm Köy-Sen Örgütlenme Sekreteri Satılmış Başkavak ile Fındıklı Dereleri Koruma Platformu Başkanı Hüseyin Acar da birer konuşma yaptılar.


BASKILAR SONA ERMELi
İktidarla muhalefet partilerinin, Kürt sorununa da aynı açıdan baktığına dikkat çeken EMEP Genel Başkanı Tüzel, “Ortaya henüz içeriği belli olmayan bir paket atan AKP, her defasında Kürt sorununu çözeceğini belirtmekte; ancak Kürt halkının oyları ile Meclis’e girmiş olan milletvekillerine uygulanan ayrımcılıkla, sorunu çözmekten uzak olduğu göstermektedir” dedi. AKP’nin asıl derdinin, gelecek seçime daha güçlü çıkmanın yollarını aramak olduğunu belirten Tüzel, şöyle devam etti: “Eğer Kürt sorununun çözümü isteniyorsa bir an önce somut adımlar atılmalı, halkın talepleri ön plana çıkarılmalı, Kürt dilinin ve Kürt halkının üzerindeki baskılar kaldırılmalıdır. Güneydoğu’ da hâlâ çocuklar bombalardan ya da polis kurşunlarından dolayı ölmektedir. Bu koşullarda hiç kimsenin ne devlet kurmasını, ne dilini konuşmasını, ne de özgürlüğünü engelleyemezsiniz. Kürt ve Türk halkının birlikteliğini tabanda sağlamalıyız. Çevre felaketi nedeni ile Dersim halkı da, Mersin ve Fındıklı halkı da, aynı sorunlar nedeniyle sokaklara dökülüyor. Örgütlü toplum olmak gerekir, toplumsal eşitliğe doğru bir değişim olacaksa bu hepimizin eseri olacaktır.”
ÖNCEKİ HABER

AKP’de ‘3 kritik’ gündem

SONRAKİ HABER

Gül, Obama ile telefonda görüştü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...