20 Ekim 2009 00:00
Seçimle darbe meşrulaştırılmak isteniyor
28 Haziran günü ABD tarafından desteklenen ordu güçleri tarafından darbe ile devrilen Manuel Zelaya, Almanyada yayınlanan Junge Welt gazetesine verdiği demeçte, Hondurasın durumunu Afganistan ve Iraka benzetti.
28 Haziran günü ABD tarafından desteklenen ordu güçleri tarafından darbe ile devrilen Manuel Zelaya, Almanyada yayınlanan Junge Welt gazetesine verdiği demeçte, Hondurasın durumunu Afganistan ve Iraka benzetti. Zelayanın Manola Romalonun sorularına verdiği yanıtları özetleyerek yayınlıyoruz.
Sayın başkan, şu anda içinde bulunduğunuz Brezilya Büyükelçiliği ordu ve polis tarafından çevrilmiş ve keskin nişancıların hedefindesiniz.
28 Hazirandaki iktidar mücadelesinden sonra darbeciler anayasayı ve insan haklarını ihlal etti, Hondurasa bütün güveni yok ettiler. Tamamen demokratik bir şekilde yapılan seçimleri hiçe saydılar, halkın kararına saygısızlık yaptılar. Burada da Afganistan ve Iraktaki gibi insanların silahların gölgesinde seçimlere gitmesini istiyorlar. Ama, anayasal düzen yeniden sağlanmadığı sürece halk darbecilere rahat vermeyecek, barışa ulaşılmayacaktır.
Darbeciler tarafından yapılan baskılar sonucunda 20den fazla insan hayatını kaybetti, 500 insan yaralandı, 3 bini de tutuklandı. Buna rağmen diktatör Micheletti, 29 Kasımda seçimleri yapmak istiyor. Siz ne diyorsunuz?
Bir ülkede demokratik seçimlerin olabilmesi için hür ve serbest yarışın, eşit koşulların olması gerekiyor. Ancak diktatörlerin yönetimi altında yapılacak seçimlerin hiç bir şekilde geçerliliği bulunmuyor ve halk da bunu kabul etmeyecektir. Darbenin amacı da bütün demokratik sürecin yok edilmesini amaçlıyordu. Seçimler sadece darbeyi meşrulaştırmak için yapılıyor.
Latin Amerikadaki ilerici hükümetlerin benzer şekilde devrilmesi tehlikesini görüyor musunuz?
Halkı kimse durduramaz. Halk toplumsal diyalektik gelişimin bir parçası. Süreç devam edecek, ancak açıktır ki bu kimin hükümette olacağına da bağlıdır. Totaliter rejimin çağrısıyla yapılan seçimler, gelecekteki başkanların da benzer şekilde devrilebileceği anlamına geliyor. Baskılar ve darbelerin amacı toplumsal gelişim sürecini frenlemek, bakı kurmak, duvar örmek ya da yolu kesmek demektir. Bunu uluslararası toplum, Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) ve BM de söylüyor. Bu türden seçimler uluslararası toplumu ve hukuk devleti yasalarını gülünç hale getiriyor.
Ama uluslararası örgütler, Hondurastaki darbeye engel olamadı...
İnanıyorum ki OAS ve BM, demokratik bir sistemin yeniden kurulması yerine halkın isteğine karşı yapılan baskıya seyirci kaldı. Bu şiddet halkın egemenliğine ordu ve sermaye tarafından el konulması demektir. Amerika kıtasında demokraside bir yarığın oluşmasına, halkın seçimine saygı duyulması yerine askeri elitlerin egemenlik kurması isteniyor.