24 Ekim 2009 00:00

YENİ DÜNYA

1950’lerin ortasında Latin Amerika’da bambaşka bir rüzgar esmekteydi. Şili’deki BM Latin Amerika Ekonomi Komisyonu’nun başkanlığını yürüten Arjantinli iktisatçı Raul Prebish’in başı çektiği kalkınmacı retorik kıtaya...

Paylaş

1950’lerin ortasında Latin Amerika’da bambaşka bir rüzgar esmekteydi. Şili’deki BM Latin Amerika Ekonomi Komisyonu’nun başkanlığını yürüten Arjantinli iktisatçı Raul Prebish’in başı çektiği kalkınmacı retorik kıtaya hızla hakim olmaya başlamış, çıkarlarının tehdit alında olduğu hissine kapılan Amerikan şirketleri Washington’da lobi faaliyetlerine başlamıştı.
İşte bu yıllarda ABD’nin girişimiyle neoliberal iktisat öğretisinin merkezi sayılan Friedman’ın Chicago Üniversitesi ile Şili Katolik Üniversitesi arasında stratejik işbirliği anlaşması imzalandı. Bu yolla Şilili öğrenciler ABD’nin bu ayrıcalıklı üniversitesinde doktora eğitimi görecek ve ülkelerine dönüp kıtada hızla yükselen kalkınmacı retoriğe etkili bir darbe indireceklerdi. Dahası, öğrencilerin tüm eğitim masrafları da ABD hükümeti tarafından karşılanacaktı.
Kısa zamanda Chicago Üniversitesi Ekonomi bölümü Şilili öğrencilerle dolup taşmaya başladı. Öğrencilerin kabulü Şili ve Latin Amerika’daki “kalkınmacı sapkınlığın” eleştirisi üzerine bir seminer ile başlıyor ve aynı vurgu tüm eğitim süresince devam ediyordu.
Bu öğrencilerin kitlesel olarak ülkeye dönüşü ile birlikte akademide bir ideolojik dönüşüm yaşanacağı bekleniyordu. Ne var ki işler CIA’in beklediği gibi gitmedi. ABD’nin en prestijli kurumunda eğitim gören bu “elit iktisatçılar” ülkelerine geri döndüklerinde hayranlıkla karşılanmak bir yana, geri döndükleri ülkenin akademik dünyasında ayrık otu gibi köşelerine hapsolup kalmıştı. İdeolojik savaş çoktan yitirilmişti, artık başka araçlar devreye sokulmalıydı. 1970 yılında Salvador Allende iş başına geldiğinde, Şili’nin bakır madenlerine çöreklenmiş bulunan ünlü ABD şirketi ITT çoktan CIA nezdinde müdahale girişimlerine başlamıştı.
Sosyalist Allende’nin devrilmesi ve cuntanın iktidara el koymasıyla birlikte artık ideolojik dönüşüm için gereken zemin de yaratılmıştı. Üniversiteler ilk müdahale edilen alan oldu. Özellikle ekonomi bölümleri bu baskının en çok hissedildiği alanlardı. Muhalif kimliğiyle bilinen ülkenin en büyük üniversitesi Şili Üniversitesi’nden yüzlerce profesör atıldı. Bölümün kapısında öğrencilere ateş açılarak 6 öğrenci öldürülmüş böylece öğrencilere de sağlam bir gözdağı verilmişti. Ülkenin akademik dünyası bir “ideolojik soykırım”dan geçirilerek Chicago Okulu ve onun savunduğu neo-liberal iktisat öğretisi alternatifsiz hale getirilmekteydi. ABD’nin eğittiği iktisatçılar artık sadece akademinin değil ekonomi yönetiminin de direksiyonundaydı. Akademik alanda yapılamayan devlet terörü yoluyla başarılmıştı.
Ünlü iktisatçı Ander Gunder Frank “Şili’de Ekonomik Soykırım” adlı kitabında kısa bir süre içerisinde Chicago okulunun laboratuarı haline getirilen Şili’de yaşanan ideolojik dönüşümün ayrıntılı bir muhasebesini yapmıştır. Yukarıda aktarılanlar bizzat kendisi de aynı dönemde Chicago Üniversitesi’nde öğrenim görmüş olan Frank’in kişisel gözlemlerinden alıntılanmıştır. Tezini Friedman’ın danışmanlığında hazırlayan Frank, muhalif duruşunu terk etmeyerek “Bağımlılık okulunun” önde gelen yazarları arasında yer almış ve darbe sonrasında akademiden ilk kovulanlardan biri olmuştur. Daha sonraları hocası Friedman’a açık bir mektup yazan Frank, diktatör Pinochet’in danışmanlığını da üstlenen hocasını cuntadan açıkça sorumlu tutmuştur.
Chicago Okulu ve Friedman’ın darbe süreci ve sonrasındaki payını sorgulayan bir diğer iktisatçı ise Allende döneminde ABD büyükelçiliğini yürüten Orlando Letelier’dir. Letelier’in Friedman’ı darbenin entelektüel mimarı olmakla suçladığı ve neoliberal politikaların “sınırsız terör” olmaksızın uygulanamayacağını vurguladığı ünlü mektubu
kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştır. Letelier bu mektuptan kısa bir süre sonra Washington’ın göbeğinde arabasına yerleştirilen bir bomba ile hayatını kaybederken, bir süre sonra suikastin ülkeye CIA’nin bilgisi dahilinde sahte pasaportla giriş yapan Şili gizli servisi ajanı tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıkmıştır.
İşte size Chicago okulu ve günümüzde egemen iktisat paradigmasının babası sayılan Friedman’ın yarattığı “Şili mucizesinin” kısa bir bilançosu. Ne dersiniz, hikaye çok tandık geliyor değil mi?
MURAT BİRDAL
ÖNCEKİ HABER

İş kazalarına yüzlerce kurban!

SONRAKİ HABER

Alliance One Tütün Fabrikası işçileri genel kurul çalışmalarını sürdürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...