26 Ekim 2009 00:00

EVRİM/DEVRİM

“Islak imza”nın olduğu belgenin bulunduğu haberleri çıkmasıydı “Genelkurmay partisi”ni yazacaktık.

Paylaş

“Islak imza”nın olduğu belgenin bulunduğu haberleri çıkmasıydı “Genelkurmay partisi”ni yazacaktık.
Genelkurmay Başkanlığı adına karargahta haftalık olağan “basın bilgilendirme toplantısı” düzenleyen üç general, PKK’lilerin gelişleri ve karşılanışları üzerine, “19 Ekim günü ve müteakip günlerde yaşanan olayların hiçbir şekilde kabul edilmesi mümkün değildir… Demokrasiler savunmasız rejimler değillerdir” demişlerdi.
Bir Başbakan’ın haftalık olağan görüşme ve açıklamaları oluyor. Bir de Genelkurmay’ın! Muhalefet partileri bile bu olağan toplantıları ancak, belli günlerde TBMM Grup Toplantıları olarak düzenliyorlar. Genelkurmay aşağı kalmıyor. Her konuda görüşünü açıklıyor, toplumu yönlendirme tutumunu sürdürüyor. Öbürlerine benzer bir parti gibi!.. Farkı nerede? Diğerleri elinde silah bulundurmuyor. Genelkurmay’sa silahlara kumanda ediyor. Böyle parti olur mu? Neden olmasın?.. Olmasına olur da, o rejime demokrasi demezler. Burjuva demokrasi, ordunun ordu, siyasi partilerin de siyasi parti gibi oldukları rejimdir!
Ama bizim Genelkurmay sadece PKK’lilerin gelişleriyle ilgili olarak değil, her konuda kendi görüşünü açıklar. Çünkü önemlidir! Çünkü o görüş, hükümetin görüşünden farklı olabilir ve genellikle farklıdır. Bu da anormal değildir. Farklılık olabilir, askeri bakış açısı farklılıklara neden olabilir. İktisatçı ya da sosyologların, kültürcü ya da hukukçuların da görüşleri farklı olabilir devlet yönetimine ilişkin konularda. Siyasi partiler bunları sentez edip siyasi, yani devlet işlerinin görülmesine dair tutumlar haline getirirler. Buradan çağrı yapıp toplumu kendi programları doğrultusunda peşlerine takmaya ve şekillendirmeye girişirler. Genelkurmay’ın işi farklı diye belirlenmiş, bunun için başkalarının elinde olmayan silahlar, “herkes adına” onun eline ve kumandasına verilmiştir. Ama o da partilere özenmekte, siyaseti partilere emanet edememektedir!
Örneğin hukuk, yani yürütme ve yasamanın yanı sıra egemenliğinin “üçüncü gücü”nü oluşturduğu ileri sürülen güç, Albay Cemal Temizöz’ü yargılamaktadır. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde albayın hakkında 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmektedir. Ama albay hâlâ albaydır. Görevinin başındadır. Aradan bir 30 Ağustos geçmiş; tayinler, terfiler yapılmıştır. Albay hâlâ olduğu yerde durmaktadır! Genelkurmay, açıkça hukuk ne derse desin tutumunu almıştır.
Örneğin imzasının “ıslak” olup olmadığı tartışılan Albay D. Çiçek, darbe planı hazırlanmakla suçlanmış, hatta 18 saat içeri de alınmış, ama sonra “bizden” denilen 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce serbest bırakılmıştır. Atılı suç ufak değildir. İmza “ıslak”sa darbeye işaret kabul edilecek, değilse belge Genelkurmay başkanının dediği gibi “kağıt parçası” sayılacaktır. “AKP’yi ve Gülen’i bitirme planı” olarak yayınlanan “İrticayla Mücadele Eylem Planı”, içeriği beğenilsin beğenilmesin, seçilmiş bir hükümeti hedef almaktadır. Üstelik jandarma ve emniyetin ilgili birimleriyle, TÜBİTAK ve Adli Tıp raporları, imzanın Albay Çiçek’inkine benzediğini bildirmiş; ama “ıslak” aslı bulunamadığı için laf ortada kalmış ya da bırakılmıştır. Ama Albay Çiçek de, yine bir tayin terfi dönemi geçirmesine rağmen, yerinde kalmıştır! Yani Genelkurmay, bu kez sadece yargı değil ama yargıya başvurmasına karşın yürütme de ne derse desinler tutumu almış ve albayı albay olarak yerinde tutmuştur.
Benzer bir durum, bir önceki MGK sonrası da yaşanmış; Genelkurmay “partisi” farklılığını ortaya koymuştu. MGK bildirisi “Kürt Açılımı”nın devlet politikası olduğunu ve MGK tarafından onaylandığını söylerken, Genelkurmay yaptığı açıklamayla bunu yalanlar şekilde kendi yaklaşımını özetlemişti.
Liboşluğun, AKP savunuculuğunun gereği olmadığı kesindir. AKP’nin çekip gitmesi gerektiği de kesindir. Ama 12 Eylülcülükten kurtulmak gereği de en az bunlar kadar kesindir!
MUSTAFA YALÇINER
ÖNCEKİ HABER

Çorap işçileri Kürt sorununu tartışıyor

SONRAKİ HABER

Soruşturma açmakla yetinilmesin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...