02 Kasım 2009 00:00

Ekim yol göstermeye devam ediyor!

İnsanlık tarihi içersinde öylesine keskin dönemeçler, ani kırılma noktaları ve etkisi kolay silinemeyecek büyük sıçramalar yaşanır ki artık tarih o olay öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılır.

Paylaş

İnsanlık tarihi içersinde öylesine keskin dönemeçler, ani kırılma noktaları ve etkisi kolay silinemeyecek büyük sıçramalar yaşanır ki artık tarih o olay öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılır. 1789 Fransız Burjuva Devrimi, 1871 Paris Komünü (İlk proletarya diktatörlüğü) ve nihayet 1917 Büyük Ekim Sosyalist Devrimi böyle tarihi olaylardır (İçerikleri farklı olmakla beraber yarattıkları etki bakımından belirli benzerlikler taşırlar).
Günümüzde tam 92 yıl önce bir parçası olduğu Avrupa’nın iktisadi ve toplumsal açıdan en geri ülkesi ve emperyalist nüfus ve pazar kavgalarının sahnesi içersinde her geçen gün güçten düşen bu durumuyla “emperyalist zincirin” koparılmaya en müsait halkası haline gelen Rusya’da işçi sınıfı içerisinde güç olmuş ve bu sayede toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan köylülüğün ve diğer ezilen-sömürülen katmanların desteğini alan Lenin önderliğindeki Bolşevikler iktidarı ele geçirmişti. Böylece 1917 Ekim’inde dünyada ilk işçi devleti kurulmuş, Avrupa’da dolaşan hayalet ete kemiğe bürünmüş, yeryüzünün lanetlileri, baldırı çıplaklar kendi devletini kurup, yönetimine doğrudan katılmışlardır. Bu korku emperyalist-kapitalizmin bağrına bir ok gibi saplanmıştır.
Uluslararası burjuvazi boş durmayıp proletaryanın zaferini boşa çıkarmak için elinden geleni ardına koymamıştır. Bu dönem boyunca proletarya da “Dışardan kapıya dayananlara, içerden kapıyı açanlara karşı” amansız bir mücadele yürütmüştür. Aynı zamanda bütün bu zorlukların yanı sıra ekonominin sosyalist inşa-sında kesintiye uğramaması için Sovyet yurttaşları adeta tek bir yürekmişçesine et ve tırnak gibi birbirine kenetlenmiş bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır. Bu birlik öylesine güçlüydü ki tüm dünyayı sarsan 1929 büyük buhranından tüm kapitalist ülkeler iliklerine kadar etkilenirken, Sovyetler Birliği ise planlı sosyalist ekonomi sayesinde etkilenmemiştir, büyümesini sürdürmüş adeta “Kriz onu teğet geçmişti”. Ardı sıra bu krizle bağlantılı olarak Almanya merkezli gelişen (Yanı sıra İtalya, İspanya, Portekiz faşizmi) ve tüm Avrupa’yı kasıp kavuran faşizm belasına yine aynı Sovyet yurttaşları o günkü önderi “Çelik Adam” Stalin şahsında şu cevabı vermiştir. “Hitler bir imha savaşı istedi, öyleyse biz de ona istediğini vereceğiz” diyor ve en seçkin 2 milyon kadrosu ve 20 milyon yurttaşının oluk oluk akan kanı-canı pahasına yenilmez bellenen Alman savaş makinesi Stalingrad önlerinden Berlin’in kızıl bayrak dikilen topraklarına gömülmüştü.
1950’lerin ortalarına kadar ekonomik, sosyal ve siyasal alanda Marksist-Leninist çizgide ilerlemiş olan SBKP içinde Stalin’in ölümünden sonra partide egemen hale gelen ihanetçi revizyonist kliğin marifeti ve büyük çabaları sonucu SSCB rotasını sosyalizmden kapitalist restorasyona çevirmiş, bu tarihten itibaren 1989 Eylül’üyle ortaya çıkan yeni ama son olmayacak krizle birlikte eski özgüvenini yitirmiş, dün tarihin sonu geldi derken, bugün pişkince Marx haklı mıydı diyen ve bu krizden nasıl çıkarım diye kara kara düşünen bir hale gelmiştir.
Fazlaca düşünmesine gerek yok, biz onun cevabını verelim. Toplumsal-nesnel koşullar her geçen gün daha da olgunlaşmakta ve bu zemin üzerinde serpilip gelişen proletarya partileri Marksizm-Leninizm’in kılavuzluğunda gerek ulusal, gerek uluslararası alanda işçi sınıfı önderliğinde diğer ezilenlerle birlikte yeni Ekimler yeni devrimler ile bu soruya gerekli cevabı verecektir. Sözü burada “küçük dev adama” bırakalım; “Bu ilk zafer, nihai zafer değil henüz. Biz başlangıcı yaptık, ne kadar zamanda, ne zaman, hangi ulusun proleterleri bu eseri sonuna vardırırlar, bunun esasa ilişkin önemi yok. Önemli olan buzun kırılmış, yolun açılmış ve gösterilmiş olmasıdır.”
Dün buzu kıranlara, bugün yolu yürüyenlerden bin selam.
Bayram Kulcu, Cengiz Nazlı (Güngören-İstanbul)
ÖNCEKİ HABER

TÜYAP’ta kültürler arası diyalog konuşuluyor

SONRAKİ HABER

Paran varsa okuyabilirsin!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...