03 Kasım 2009 00:00
KARANLIK SÜRÜYOR
YER Balıkesir-Bursa karayolu, Susurluk ilçesi, Çatalceviz mevkii. Saat 19.25. Tarih 3 Kasım 1996. 06 AC 600 plakalı siyah bir otomobil ile 20 RC 721 plakalı kamyon, bir benzin istasyonunun önünde çarpıştı.
YER Balıkesir-Bursa karayolu, Susurluk ilçesi, Çatalceviz mevkii. Saat 19.25. Tarih 3 Kasım 1996. 06 AC 600 plakalı siyah bir otomobil ile 20 RC 721 plakalı kamyon, bir benzin istasyonunun önünde çarpıştı. 4 kişinin öldüğü bu kaza, devlet-siyaset-mafya ilişkilerini açığa çıkardı, ayranıyla ünlü bir ilçenin adını tarihe kazıdı. Kazada kaybolan sır çanta ise yıllar sonra Ergenekon sanıkları Veli Küçük ve Sami Hoştandan çıktı, ancak içindekiler hâlâ kayıp.
Aracın içindeki isimler hayli tanıdıktı: Mehmet Özbay sahte kimlikli Ülkücü Abdullah Çatlı, sevgilisi Melahat Özbay sahte kimlikli Manken Gonca Us, Aşiret Lideri ve DYP Milletvekili Sedat Bucak, İstanbul Emniyet Müdürü eski Yardımcısı Hüseyin Kocadağ.
HEP KORUNDU
Abdullah Çatlı: 12 Eylül öncesinin ülkücü reislerinden. 1978de Ankara Bahçelievlerde TİP üyesi 7 gencin vahşice öldürüldüğü Bahçelievler Katliamının Reisiydi, katliamın ardından gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Susurlukta öldüğünde aranıyordu.
Adı anılan diğer cinayetler arasında Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bedrettin Cömertin öldürülmesi de bulunuyor. Hayatı boyunca aranan Çatlının yanında hep devlet yetkilileri vardı. Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Çatlıyı yaptıklarından ötürü Emniyet Genel Müdürlüğü Uzmanı kimliği ve silah ruhsatıyla ödüllendirdi.
GAZİDEN SUSURLUKA...
Hüseyin Kocadağ: İstanbul Kemalettin Eröge Polis Okulu Müdürü. Mafyayla ilişkisi olduğu gerekçesiyle 1985te uzaklaştırıldığı polisliğe, kısa süre sonra mahkeme kararıyla döndü. Siverek İlçe Emniyet Müdürüyken korucu aşireti olan Bucaklarla ilişki kurdu.
12-15 Mart 1995te Gazi Mahallesinde 17 kişinin öldürüldüğü katliam sırasında polis şefiydi. Olaylar sırasında halk temsilcileriyle görüşmeler yapmaya, onları polis şiddetine tepki göstermemeye ikna etme girişimleriyle gündeme geldi. Çatlıya Reis diyenlerdendi. Devleti tarafından 9 takdirname ve 322 maaş mükafatlandırmasıyla ödüllendirilmişti.
AŞİRET LİDERİ
Sedat Bucak: Gözaltında kaybetme politikasının hayata geçtiği, faili meçhul cinayetlerin arttığı Dönemin Başbakanı Tansu Çillerin başkanlığındaki DYPden milletvekili seçilmişti. 1940lardan beri Demokrat Parti ve devamcısı olan partilerin bünyesinde Mecliste bir temsilcisi bulunan, Şanlıurfanın Siverek ve Hilvan ilçelerinde hakim olan korucu aşireti, Bucak aşiretinin lideriydi. Kontrgerillanın suçüstü yakalandığı arabadan sağ kurtulan tek kişi olarak yalnızca 1 yıl 15 gün hapisle cezalandırıldı. (İstanbul/
VELİ KÜÇÜK, İDDİA BÜYÜK
Çatlının telefonda en son konuştuğu kişi ise, JİTEMin Kurucusu Emekli Tuğgeneral Veli Küçüktü. Bugünün başlıca Ergenekon sanıklarından olan Küçük, davanın kilit isimleri arasında yer alan JİTEMci Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırımın kullandığı cep telefonu hattının sahibiydi. 2004teki röportajında Susurlukla ilgili sorulara, Devletime emredersin deyip yaptım. Hiçbir şeyden pişman değilim. Görevimi yaptım yanıtını verdi. MİT Kontrterör Dairesi Eski Başkanı Mehmet Eymür, Ergenekon iddianamesinde yer alan ifadesinde Küçükün, Balıkesir Emniyet Müdürü Nihat Camadanı arayıp, Çatlı bizim adamımız, iki kişi yolluyorum naaşlarını alsınlar dediğini söyledi. Bir Ergenekon duruşmasında Küçük, kendini arayanın Sami Hoştan olduğunu, Camadana Mehmet Özbayın Çatlı olduğunu söylediğini ve telefon konuşmasının nedeninin Bucakın hastaneye yetiştirilmesini rica etmek olduğunu ileri sürdü.
Ceren Saran