03 Kasım 2009 00:00
İsrailde meczup ve Yahudi terörist tartışması
KUDÜSteki El Aksa Camii yerleşkesine sızmaya çalışan silahlı bir Yahudi yerleşimcinin, dün sabah günün ilk saatlerinde, caminin Filistinli güvenliği tarafından yakalanarak, polise teslim edildiği bildirildi.
KUDÜSteki El Aksa Camii yerleşkesine sızmaya çalışan silahlı bir Yahudi yerleşimcinin, dün sabah günün ilk saatlerinde, caminin Filistinli güvenliği tarafından yakalanarak, polise teslim edildiği bildirildi. İsrail polisi ise yakalanan kişinin silahlı olmadığını ve bir meczup olduğunu öne sürdü. İsrail polisi, uzun süredir arandığı bildirilen ABDli bir Yahudinin ise geçen ay yakalandığını açıkladı.
SİLAHLI MIYDI?
Filistin yerel haber ajanslarından Maan, cami içindeki görgü tanıklarına dayanarak, silahlı bir yerleşimcinin, yerleşkenin Bab el Kattanin yakınlarında, bir merdivenle cami avlusuna yakın bir binaya girmeye çalışırken yakalandığını bildirdi. Silahlı yerleşimcinin saat 02.00 sıralarında, bazı Filistinlilerin de yardımıyla ele geçirildiği belirtildi. Görgü tanıkları, yerleşimcinin otomatik silahının sırtında asılı bulunduğunu, ancak kaçmaya teşebbüs etmekle birlikte, herhangi bir şekilde silahını kullanmaya niyet etmediğini vurguladılar. El Aksa Camii güvenlik görevlileri, silahlı kişinin sabah namazı için gelenlere saldırı düzenleme amacında olabileceğini de ifade etti.
İsrail polisi ise yakalananın hem silahlı olmadığını hem de akıl sağlığının yerinde bulunmadığını iddia etti. Polis, söz konusu kişinin psikiyatri kliniğine gönderildiğini belirtirken, olaylarla ilgili haberlere yayın yasağı getirildiği de öne sürüldü.
FİLİSTİNLİLER TEPKİLİ
Silahlı kişinin yakalanmasına yardımcı olanlar ise polisin bu tutumu karşısında şaşkınlığa düştüklerini ifade etti ve yerleşimcilerin Eski Kent içerisinde silahsız dolaşmadıklarına dikkati çekti.
Polisin iddiasına Filistinli yetkililer de tepki gösterdi. El Aksa Vakfının Eski Yöneticilerinden Adnan Hüseyni, olayın meczupluk denilerek geçiştirilemeyeceğini söyledi. Filistin Yönetiminin eski Kudüsten Sorumlu Bakanlarından Hatim Abdülkadir de İsrail polisini, bu tür olaylar karşısında Filistinlilere ve Yahudilere farklı davranmakla suçladı. Söz konusu olanın bir Filistinli olsaydı hemen gözaltına alınıp hapse tıkılacağını ve soruşturmaya uğrayacağını anlatan Abdülkadir, böyle bir olayı düzenleyen bir Yahudi olduğunda ise hemen meczupluk yaftası yakıştırıp hastaneye götürüldüğünü belirtti.
Kudüsteki Rum Ortodoks Patriği Attallah Hanna da olayı protesto ederek, El Aksa Camiine yönelik saldırıları protesto etti. Hanna, camiye yapılacak bir saldırının sadece Müslümanlara değil, Hristiyanlara da, Hristiyanların kutsal mekanlarına da saldırı anlamına geleceğini söyledi.
YAHUDİ TERÖRİST YAKALANDI
Öte yandan İsrail polisi, uzun süredir arandığı bildirilen ABDli bir Yahudinin geçen ay yakalandığını açıkladı. İsrail polisi, Batı Şeriadaki Şvut Rahel yerleşim biriminden Yaakov Jack Teitelin yakalanmasıyla ilgili yayın yasağının kaldırıldığını bildirirken, İsrail medyası, tutuklamayı Yahudi terörist yakalandı manşetleriyle duyurdu.
Teitel, iki Filistinlinin öldürülmesi, bir Mesiyanik Yahudinin evine bombalı paket gönderilmesi ve çocuğunun yaralandığı saldırı eylemi, sol eğilimli İsrailli Profesör Zeev Sternhelli geçen yıl öldürmeye teşebbüs ve İsrail polisine bir dizi saldırı, tehdit ve eylemlerinden aranıyordu. Uzunca bir süredir takipte olan polisin Eiteli, 7 Ekimde, Kudüsün etrafındaki Yahudi yerleşimlerinden Har Nof mahallesinde, Tel Avivde homoseksüellerin devam ettiği bir gece kulübüne yapılan saldırıyı öven yazılar dağıtırken tutukladığı bildirildi. Evinde yapılan aramada ise otomatik tüfekler, suikast silahı, tabancalar, patlayıcı maddeler ele geçirildi.
SUÇLAMALARI KABUL ETTİ
İsrail İç Güvenlik Servisi Şabak ve İsrail polisi, Teitelin sorgusunda kendisine yönelik suçlamaların pek çoğunu kabul ettiğini bildirdi. Polis sorgusunda gece kulübüne düzenlenen ve iki kişinin öldüğü saldırıya da karıştığını söylediği belirtilirken, polis, yine de bu saldırıyla ilgili bağlantısını gösteren henüz kesin bir kanıta ulaşmadığını ifade etti. Sorgusunda 1997 yılında El Halil Tepesi yakınında Filistinli bir çobanı ve hemen ardından da Doğu Kudüste bir Arap taksi şoförünü öldürdüğünü itiraf eden Yahudi teröristin, bombalı suikast eylemlerinin intikamını almak üzere Filistinlilere karşı saldırılar düzenlemek amacıyla İsraile geldiğini söylediği de belirtildi.