06 Kasım 2009 00:00

BAŞYAZI

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün Tunceli’ye gitti. Böylece Dersimliler, 19 yıl sonra, (daha önce Turgut Özal Tunceli’yi ziyaret etmişti) illerinde bir Cumhurbaşkanı görmüş oldular.

Paylaş

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün Tunceli’ye gitti. Böylece Dersimliler, 19 yıl sonra, (daha önce Turgut Özal Tunceli’yi ziyaret etmişti) illerinde bir Cumhurbaşkanı görmüş oldular.
Kuşkusuz ki Tunceli bölgenin, belki nüfusu küçük ama, politik bakımdan en önemli illerinden birisi.
Bu önemin içinde neler yok ki?
Öncesini bir yana bıraksak bile, Cumhuriyet döneminin iki önemli Kürt ayaklanmasının (1925 ve 1938 ayaklanmaları) merkezi olması mı,
bırakalım bölgeyi Türkiye’nin en politik kenti olması mı, dağlarında hâlâ aktif gerilla üsleri bulunmasıyla mı, nüfusun önemli bir bölümünün Kürt ve Alevi olmasıyla mı, doğasının koruması mücadelesinde 7’den 77’e herkesin ayağa kalmasıyla mı, eğitim düzeyiyle mi, üniversiteye, büyük kentlerin seçme okullarıyla yarışacak düzeyde öğrenci göndermesiyle mi; yoksa o esprili, büyük acılarından büyük umutlarını besleyen ve bu umutların peşinden gitme, o amaç için her mihnete katlanma cesaretini gösteren bilge bir halka sahip olmasıyla mı…
Dersim’in kendine haslığı, aynı anlama gelmek üzere onun bölge için önemine dair hangi özelliğini saymak gerekir ki?
Şimdi böyle bir kentin, tarihinde olmayan iki sorun Cumhurbaşkanı Gül’ün ziyaretine damgasını vurmuştur.
Bu iki sorundan birisi “işsizlik” sorunudur. Valiliğe girmek üzereyken yolunu çeviren kalabalık, Gül’den “işsizliğe çözüm getirilmesini” istemiştir. Çünkü Tunceli’nin bugün en büyük sorunlarından birincisi değilse (birincisi tartışmasız ki Kürt sorununun çözümüdür) de ikincisi iş sorunudur. Liseyi bitirip de üniversiteye gidemeyen kız, erkek her genç, kentteki en büyük kalabalığı oluşturan, artık sayısını ve çalışanlara oranını kimsenin bilmediği işsizler ordusuna katılmaktadır.
Cumhurbaşkanının gezisinde Dersimlilerin ikinci isteği; “Munzur üstüne yapılan barajların önlenmesi” olmuş, kalabalık bir grup bu taleplerini Valilik önüne yürüyüp sloganlar haykırarak dile getirmişlerdir.
Çünkü Tunceli’yi, (Dersim bölgesini) genel olarak komşu illerden, hatta Türkiye’nin bütününden farklı kılan şeylerden birisi de onun yaşayan doğasıdır. Hâlâ ceylan, geyik ve yaban keçisi sürülerinin,... gezdiği, sayısız ve başka yerlerde yetişmeyen çiçek ve bitki türleri ile dolu dağlarını Dersimli, yaşamının bir paçası olarak görmektedir. Dersim’in bütün bir tarihiyle özdeşlemiş halk öyküleri, türküleri, destanları, masalların ortasından akan Munzur, bu doğanın orta yerinden akar. Ve şimdi Munzur üstüne kurulacak barajlarla bu doğa ortadan kaldırılmak istenmektedir. Bu Dersim’in barajlarda boğulmasıdır!
Dersim’in doğasının kalbine yapılan bu saldırı; Dersim’e, halkına boyun eğdiremeyen egemenlerin Dersim’i kendisinden doğan ve kendisini var eden Munzur’un sularında boğma saldırısıdır.
Dersim halkı için destanların, atalarının mücadeleciliği gibi onların kimliklerinin bir parçasıdır Dersim’in doğası.
Dersim halkı doğayla böyle bütünlemiştir ve onu korumayı, örneğin Kürt kimliğini korumak, Dersim isyanlarını savunmak kadar önemli saymaktadır.
Onun içidir ki onlar; işsizliği (genç kuşakları bölgeyi terke zorladığı için) ve Dersim’in doğasını yok etmeyi, haklı olarak, Dersim’in, tarihini ve geleceğini yok etme, onu sıradan bir bölge kentine, köyüne dönüştürme saldırısı olarak anlamaktadır.
Onun içidir ki, Dersimliler, Cumhurbaşkanını, bu iki taleple, işsizliğin yok edilmesi ve Dersim’in doğasına dokunulmaması talepleriyle karşılamışlardır. Tarihleri boyunca her bela ile baş etmeyi, yeri geldiğinde isyan ederek, dağa çıkarak bilmiş Dersim halkı, şimdi bu kapitalist kâr hırsından kaynaklanan iki bela ile baş etmeye çalışıyor. Üstelik ikisi de Dersim’in tarihi içinde pek tanımadığı, (yeni yeni tanıdığı diyelim) düşmanlar.
Ama, Dersim bu iki belayla da baş etmeyi öğrenecek, Dersim’e yönelik bu kuşatmayı kıracaktır. Yeter ki, halk olarak, birlik olma ve ayağa kalkma geleneğini sürdürmeyi başarabilsin!
İHSAN ÇARALAN
ÖNCEKİ HABER

Irkçılık ve gericiliği geliştirdi

SONRAKİ HABER

Bilimin sırtındaki kambur

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa