07 Kasım 2009 00:00
Gül, önceki söylemlerin gerisinde kaldı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün 5 Kasımda Tunceliye yaptığı gezide, görüştüğü DTPli Belediye Başkanı Edibe Şahin ve demokratik kitle örgütü temsilcileri görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün 5 Kasımda Tunceliye yaptığı gezide, görüştüğü DTPli Belediye Başkanı Edibe Şahin ve demokratik kitle örgütü temsilcileri görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
DTPli Belediye Başkanı Edibe Şahin, Gülün son derece hassas bir süreçte Tunceliyi ziyaretini önemli bulduklarını ancak üniversitenin akademik yıl açılışında yaptığı konuşmayla önceki söylediklerinin gerisine düştüğünü söyledi. .
Gülün Tunceli ziyaretinde görüştüğü heyet üyeleri ve Belediye Başkanı Edibe Şahinin katılımıyla Belediye Meclis Toplantı Salonunda bir değerlendirme toplantısı düzenlendi.
Heyet içinde yer alan İHD Tunceli Temsilcisi Avukat Barış Yıldırım, Tunceli Valiliğinde gerçekleştirdikleri görüşmenin genel itibariyle olumlu geçtiğini söyledi. Yıldırım, görüşmede Tuncelinin özgün sorunlarının yanı sıra Kürt sorunu konusunda da Cumhurbaşkanıyla görüştüklerini ifade ederek, Kürt halkının muhatap kabul edilerek onun siyasal temsilcilerinin; DTPnin muhatap kabul edilerek bu sorunun çözülebileceğini vurguladı. Sayın Cumhurbaşkanı Munzur Vadisiyle ilgili olarak oranın SİT alanı ilan edilmesi için bilimsel araştırma yapılacağını söylemiş. Bunu takip edeceğiz. Bizlere verdiği sözlerin takipçisi olacağını düşünüyoruz. Biz de takip edeceğiz dedi.
1937-38 İÇİN ÖZÜR DİLENSİN
1937-1938 yıllarında Tuncelide yaşanan olaylara ilişkin de Cumhurbaşkanı Abdullah Gülle görüştüklerini ifade eden İHD Temsilcisi Avukat Barış Yıldırım, Dersim tebdil ve tenkit harekatından bahsederek o dönemde yaşanılanlara ilişkin tüm devlet arşivlerinin kamuoyuna açılmasını istedik. Bunların aslında kamuoyuna açıklanması bu noktanın üzerinin silinebilmesi için bir özre ihtiyaç olduğunu ve başta Seyit Rıza olmak üzere katledilen kişilerin mezar yerlerinin ailelerine söylenmesi gerektiği talebinde de bulunduk. Zira bu beyanatın şu anlamda bir önemi var. Türkiye devleti çeşitli açılımlar yapıyor. Ermenistan ile Suriye ile açılımlar gerçekleştiriliyor. Bu barışıklık sağlanırken bir taraftan ülkenin bir yöresinde meydana gelen ve ciddi sosyolojik, tarihsel ekonomik ve siyasal sonuçları olan tam anlamıyla bir yıkım süreci olan Dersim sürecinden ötürü Dersimlilerden özür dilememesi barışmaması sürece çok da uygun düşmeyecektir. Devletin bu konuya ilişkin mevcut konseptinin değişeceğine inanıyoruz. Cumhurbaşkanından bu yönde bir talebimiz vardı. Değiştireceğine inanıyoruz. Daha çok not almakla yetindi. Devletin mevcut konseptinin değişeceğine inanıyoruz. Cumhurbaşkanından bu yönde bir talebimiz vardı değiştireceğine inanıyoruz dedi.
DERSİM İSMİNİ NOT ALDI
Cumhurbaşkanı Gülün Tunceli ziyaretini değerlendiren Belediye Başkanı Edibe Şahin, Cumhurbaşkanı Gülün Kürt açılımıyla başlayan ve demokratik süreçte devam eden ilk sözlerini çok umut verici gördüklerini söyledi.
Uzun yıllardan sonra bir cumhurbaşkanının ile gelmesini ve DTPli bir belediyeyi ziyaret etmesini önemsediklerini kaydeden Şahin, Özellikle de Kürt sorununun tartışıldığı; barış elçilerinin geldiği, Kürt sorununun çözümü konusunda mola verildiği bir dönemde Dersime gelişini önemsedik. Buradan çok daha önemli mesajlar vermesini bekliyorduk. Ancak en son akademik açılıştaki konuşmasında sorunu sadece güvenlik ve terör noktasında dile getirilmesinde başladığı noktadan daha geride olduğunu belirtmek istiyorum. Halkımız barış adımlarını güçlendirecek adımlar bekliyordu diye konuştu. Görüşmede Tuncelinin eski adı olan Dersim ismini geri alma isteklerini de ilettiklerini söyleyen DTPli Başkan Şahin, bu konuda söylediklerinin Gül tarafından not alındığını kaydetti. Basın açıklamasına Gülle görüşen Belediye Başkanı Edibe Şahin, İHD İl Temsilcisi Barış Yıldırım, EMEP İl Başkanı Hüseyin Tunç, DTP İl Başkanı Ali Haydar Güleç, Tarım Orkam Sen Temsilcisi Hıdır Demir katıldı.
(TunceliEVRENSEL)
CUMHURBAŞKANI DERSİMDEYDİ
Hüseyin Tunç EMEK PARTİSİ DERSİM İL BAŞKANI
19 yıl sonra, yani en son Turgut Özaldan sonra önceki gün de Abdullah Gül Dersimdeydi. Hava koşullarından dolayı Cumhurbaşkanı karayolundan gelmek zorunda kalmıştı ve Elazığ sınırını geçtiği andan itibaren hemen her dağın başına yerleştirilmiş yüksek güvenlikli karakollar, sınır kapılarını andıran arama noktaları (arama noktaları konusu bizim oluşturduğumuz heyet Gülle görüşürken şöyle bir espriye de sebep oldu: Cumhurbaşkanı bizlere Biraz geciktik ama bunun nedeni karayoluyla gelmemizden kaynaklandı deyince heyetimizin sözcüsü Av. Barış Yıldırım, Biz de sizin köprüdeki aramaya takıldığınızı düşündük dedi. Ardından arama noktaları da tartışıldı) ve Uzunçayır Barajının su tutmasıyla geriye kalan Keban Gölünün bataklığa dönüşmüş kalıntıları yol boyu sıralanmıştı. Kente ilk girdiğinde ise daha makam arabasından iner inmez halkın iş ve barış talepleriyle karşılaştı. Sabahtan beri bekleyen kalabalık, Cumhurbaşkanının aracından inmesiyle beraber İş istiyoruz diyerek adeta yolunu kesti ve Cumhurbaşkanı hepsini danışmanlarına not aldırdı.
Valilikte verilen brifingin ardından, Cumhurbaşkanı bizlerin oluşturduğu heyetle yaklaşık olarak bir buçuk saat görüştü. (Heyette EMEP, DTP il başkanları, İHD şube temsilcisi, sendikalar adına bir kişi, Ticaret ve Sanayi Odası ve Esnaf Odası başkanları, Engelliler Derneği ve ANAFATMA Kadın Derneği temsilcileri vardı.) Görüşmede bizler esas olarak, operasyonların son bulmasını ve barışın önünün açılmasını; Kürt sorununa demokratik çözüm için adım atılmasını, işsizlik ve yoksulluğun önüne geçecek adımlar atılmasını talep ettik. En somut başlangıcın ise yayla yasaklarının kaldırılması, mayınlı arazilerin temizlenerek tarıma açılması ve köye dönenlerin zararlarının gerçekçi biçimde karşılanmasıyla mümkün olacağını dile getirdik. Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasını, Munzur Vadisine yapılması düşünülen baraj projelerinden vazgeçilmesini ve Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerinin karşılanarak, zorunlu din derslerinin kaldırılmasını, yani halkımızın istek ve taleplerini konuşma ve hazırladığımız dosyayı sunma imkanı bulduk. Danışmanları söylediklerimizi itinayla not aldılar. Görüşme sonrasında ise Cumhurbaşkanı Gül Söyledikleriniz önemli şeyler ve devletimiz üstüne düşeni yapacaktır. Ama önce terör bitmelidir diyerek, aslında bütün yaklaşımını iki cümle ile ifade etmiş oldu.
Cumhurbaşkanı ve dolayısıyla bağlı bulunduğu siyasal düşünce yıllardır, halkların verdiği mücadelelerin bir sonucu olarak sorunları inkar etmiyorlar, onları açıkça ifade etmeleriyle de övünüyorlar, ama bütün sorunların çözümünün tek yolunun da kendilerine benzemekten geçtiğini dayatıyorlar. Bu tutumu en iyi Alevilik konusundaki adımlarında gördük. Cemevi ziyaretinde beraberindeki heyet bile tek başına durumu anlatmaya yetiyor. Açılımcı Vekil Reha Çamuroğlu, Diyanetten Sorumlu Bakan Faruk Çelik ve Prof. İzzettin Doğan. Her şeyi ve herkesi kendisine benzeterek çözmeye çalışan bu yaklaşımın, Kürtlerin, Alevilerin, emekçilerin sorunlarına nasıl çözümler üreteceğini de, Dersimde aldığı notların ve verdiği sözlerin nasıl hayata geçeceğini de çok geçmeden göreceğiz.