Mücadeleci bir Liman-İş talebi

SINIFLA BİRLEŞMELİ

Sendikal işleyişte demokrasinin önemini vurgulayan Almış, “Bu kaderi hep birlikte degiştireceğiz. İşçilerden kopan değil işçilerle birlikte kararlar alacak, alınan her kararın işçilerin onayından geçtiği ve böylece şeffaf, işçilere açık ve aynı zamanda hesap verebilen bir sendikal çizgiyi Liman-İş’te hakim kılacağız” diye konuştu.

Almış Liman-İş’te etkin olması gereken sendikal anlayışı şöyle ifade etti: “İlk defa limanda sigortalı olan ve ilk defa sendikalı olan işçiler var. Bunlar ve diğer arkadaşlar için sendikanın her türlü olanakları seferber edilmeli. Toplu iş sözleşmelerinden tutun, Türkiye’deki emek mücadelesine kadar eğitimler verilmesi gerekiyor. Liman-İş sınıfla birleşmeli, işten atmalar ve saldırılar karşında sağlam bir tutum almalıdır.”

SENDİKALI OLAN KAPI ÖNÜNDE

Liman işçisi Yunus İçel, delege seçimlerinde işçilerin patrondan yana olanlarla işçiden yana olanları ayırması gerektiğini belirtiyor. İşyerinde sorunların yığıldığını belirten İçel, “24 saat, 36 saat aralıksız çalışan arkadaşlarımız var. Aynı işi yapıp da farklı ücret alanlar var. Sadece sendikalaştıkları için atılan 35 işçi arkadaşımızın direnişi hala devam ediyor. Onların işini bizlere yaptırıyorlar. Az işçiyle çok iş yaptırıyorlar. Yeni seçilecek arkadaşlar buradaki enkazı kaldırmalı ve işçi birliğini saglamak için çalışmalılar” diye konuştu. (Mersin/EVRENSEL)

İŞÇİ SINIFININ SENDİKASI OLMALI

Aycan Göçer (Liman işçisi): Liman-İş’e üyeyiz ama sendikalı olmanın farkı olmalı. Sendika işçiyi temsil etmeli karar alacaksa da işçiyle almalı. İşçilere her daim güven vermeli. Sadece kendisine üye olduğu için işçi işten atılıyorsa sendika burada ağırlığını koymalı. Beklentimiz işçiyle güçlü bir sendikadır.

Hasan Dal (Direnişteki liman işçisi): Delege seçimleri bizler için önemlidir. Adam gibi bir yönetime aracılık etmelidir. 150 gündür direniş çadırındayız. Liman-İş Sendikası işçi sınıfının sendikası olmalıdır. Limanda işçilerin birliğinin sağlanması için çalışmalıdır. Bugün biz çadırdayız, yarın başka arkadaşların çadırlar kurmasına gerek kalmayacak mücadeleyi veren sözüyle özüyle güçlü bir sendika olmalıdır.

Murat Kahraman (Direnişteki liman işçisi): Eğer 150 gündür bu duruma bir çözüm önerisi getirilemiyorsa bu anlayışa hayat şansı tanımamak lazım. Sadece bir seçim degil bu seçim liman işçilerinin gelecegi oylanacak bir seçim olacak. Sınıf sendikacılıgını esas çizgi haline getiren işyerinde işçinin sırtından beslenen taşeron uygulamasına karşı mücadele eden ve bu olduğu müddetçe de iş kazaları ve iş güvenliği sorunları sorun olarak orta yerde duracak. İşyerine kuralları uygulatan bir Liman-İş bütün işçilerin talebidir. Bugün işyerinde çalışan işçi arkadaşlar delege olacak ve seçim için hazırlık yapan arkadaşlara şunu sormalıdır. 150 gündür işlerine geri dönebilmek için direnen işçiler için ne yapacaksınız? Bu soruya verilecek yanıtlar  aday olacak olanlar için kriter olmalı, işçi ona göre tutum almalıdır. Çünkü atanan şube bir enkaz bırakarak olağan seçimlere gidiyor.