‘Savaşın değil barışın filmini çekelim’

Kürt sinemasını desteklemek amacıyla düzenlenen Yılmaz Güney Film Festivali’nin belediyeye yönelik baskın ve gözaltıların gölgesinde geçen kapanış töreninin coşkusundan bir şey eksilmemişti. Törenin ilk konuşmasını yapan Belediye Başkan vekili Serhat Temel, törendeki geniş katılım Batman Belediyesi’ne verilmiş en güzel destek olduğunu ifade etti. Gözaltı ve operasyonlarla belediyenin halka hizmet etmesini engellemeye çalıştıklarını söyleyen Temel, “Bunu boşa çıkarmak adına halkın bizden beklediği hizmetleri yapacağız, baskılara boyun eğmeyeceğiz” dedi.

Jüri başkanı Yüksel Yavuz, ellerine gelen filmlerde Kürtlerin yok edilmeye çalışılan tarihinin ve kültürünün sonraki kuşaklara aktarılma çabasını gördüklerini ifade etti.

İzleyici ödülünü Orhan İnce’ye vermek üzere sahneye çıkan Necmettin Çobanoğlu “Çorak arazide çiçek yetiştiren insanları gördükçe seviniyorum” dedi.

Belgesel izleyici ödülünü Evdale Zeynikê filmiyle alan Bülent Gündüz, filminin birçok Kürt filmi gibi sansürle karşılaştığı ve festivallere alınmadığını belirtti. Gündüz’ün “Artık savaşın değil barışın filmini yapalım” sözü uzun bir alkış aldı.

Kısa film öyküsü ödülünü, Yıldırım Ayhan’ın öldürülmesinin üstüne yazılan Kapsül filmi, en iyi üçüncü kısa film ödülünü Yusuf’un Rüyası filmiyle Ferit Karahan, en iyi ikinci kısa ödülünü ise Adem’in Kuyusu filmiyle Veysel Cihan Hızar aldı. En iyi kısa film ödülü, Arin İnan Arslan’ın Pera Berhange filmine verildi. En iyi belgesel ödülünü Halabja filmiyle alan Arkam Hidou, öldürülen Kürtleri andığı konuşmasıyla seyirciler tarafından uzun süre alkışlandı.

Yılmaz Güney sineması müdürü Dicle Anter, kapanışta babası Musa Anter’e ait bir anıyı anlatarak töreni bitirdi. Musa Anter’in gençliğinde “Kürtçe ıslık çalıyorsun” denilerek cezaya çarptırıldığını hatırlatan Dicle Anter, “Bugün Kürtçe film çekip konuşma yapıyoruz, ne mutlu” dedi.

Törenin ardından festivale katılan sinemacılar ve basın emekçileri meşaleli bir basın açıklaması yaptı. Sabah yapılan Hasankeyf ziyaretinde coğrafyanın kültür mirasından etkilendiklerinin belirtildiği basın açıklamasında filmlerden talep edilen belgeler ve belediyeye yönelik operasyon hatırlatılarak, baskılar kınandı. Aralarında Ahmet Soner, Kazım Öz, Yüksel Aksu ve Seren Yüce’nin de bulunduğu sinemacılar “Sulara da, siyasete de, sinemaya da barajlar kurulmasına karşıyız” dedi. (Batman/EVRENSEL)