08 Kasım 2009 00:00
Dünyanın Kalbi ve Germinal
Sinemada işçi hikayesi bulmak pek kolay değil. Özel ve başarılı örnekler bir tarafa, nedense yapımcılar bu hikayeleri sevmiyor.
Sinemada işçi hikayesi bulmak pek kolay değil. Özel ve başarılı örnekler bir tarafa, nedense yapımcılar bu hikayeleri sevmiyor. İki yıl önce çekilen Dünyanın Kalbi (The Heart Of The Earth), bu açıdan nadir örneklerden biri olsa gerek. Antonio Cuadrinin yönettiği; Philip Winchester, Catalina Sandino Moreno, Sienna Guillory ve Bernard Hillin rol aldığı film, bir maden kasabasında işçilerin mücadelesini, farklı bir aşk hikayesine fon yapıyor. Yine de, çarpıcı sahneler ve işçi hayatına dair önemli ayrıntılar içeriyor.Filmin gerçek bir hikayeden esinlendiğini de ekleyelim. 1888 yılında İspanyanın Andalusia kasabasında geçen öyküde, İngiliz maden işletmecileri ile İspanyol işçilerin zorlu mücadelesi anlatılıyor. Biri İspanyol diğeri İngiliz iki kadının dostluğu, aralarındaki sınıfsal farklara rağmen kurdukları arkadaşlıklar filmin odağında. Elbette aşkları da... Kübadan gelen devrimci Maximiliano Tornetin gelişiyle hız kazanan mücadele ve isyan, tüm bu ilişkileri de değiştiriyor. Ailesi madenin yönetiminde olan İngiliz kadın devrimcileşiyor, İspanyol kadınsa zaten mücadelenin dışında sayılmaz. Hayata ve mücadeleye bakıştaki farkların kaynağı da, sınıfsal kökenlerinden başka bir şey değil.İşçilere uygulanan şiddet, işçilerin bir araya gelme ve mücadele gücü, kanlı saldırının intikamı ve anarşi filmi belirleyen ayrıntılar. Ancak, bu ayrıntılar Dünyanın Kalbini bir romantik film olmaktan alıkoyamıyor, daha doğrusu film bu sarmalı aşmakta zorlanıyor. Karakterlerin yaşadıkları değişimlerin de ani ve bazen nedensiz oluşu da hikayeyi zayıflatıyor. Yine de, 19. yüzyılın sonlarından bir işçi, bir madenci hikayesi izlemek isteyenleri tatmin edebilir bu film.Söz maden işçilerinden açılmışken, Claude Berrinin yönettiği ve Gerard Depardeunun başrolü oynadığı Germinali anmamak olmaz. Usta yazar Emile Zolanın romanından sinemaya uyarlanan Germinal, tam da aynı dönemin maden işçilerinin gerçekçi bir destanı. Germinalin öyküsü kısaca şöyle: Etienne Lantier iş bulmak için Kuzey Fransadaki bir maden kasabasına gelir. Burada açlık sınırında yaşayan maden işçilerine katılır. Zorlu çalışma koşullarına karşı örgütlemeye başlayan maden işçileri, çalışma şartlarının düzeltilmesi talebiyle greve başlarlar.Maden işçilerinin verdiği mücadelenin ortasında bir aileyi anlatan Germinalde de elbette aşk var. Hayatın içinde olduğu gibi... Ancak, Germinalin başarısı bu aşkı da kapsamak üzere sunduğu gerçekçi ve destansı anlatım. Aynı biçimde, dönemin özelliği olarak komünistler ile anarşistler arasındaki farklılık da inceden inceye Germinalde yerini alıyor. Dünyanın Kalbi ise ne yazık ki, bu çatışmaların ve gerçeklerin kenarından geçmekle yetiniyor. Karakter açısından da Germinalin sahiciliğinin yanından bile geçemiyor. Sonuçta piyasa filmi deyip geçebilirsiniz, ama o kadar da haksızlık etmeyelim. Konusu, çarpıcı maden görüntüleriyle bile izlenmeyi hak ediyor doğrusu.Germinale dönersek; meraklısına söyleyelim, 1993 yapımı Germinalin DVDsini bulmak ne yazık ki çok kolay değil. Ya çok özel koleksiyona sahip DVDcilerde, ya da internette uzun bir aramayla ulaşılabiliyor. Altyazısını bulmak da ayrı dert. Ha, yeri gelmişken söyleyelim; 1993teki film, Germinalin ilk sinemaya uyarlanışı değil. 1913 yılında Albert Capellani tarafından sessiz olarak çekilen ilk Germinal ve 1963 yılında Yves Allegret tarafından siyah beyaz olarak çekilen ikinci Germinal de var. Ama 1993ü bulmak bile çok kolay değilken, diğerlerine ulaşmak daha fazla çaba istiyor.Yazının başında söylemiştik: Sinemada işçi hikayesi bulmak pek kolay değil... Halihazırda çekilmiş filmler bile olsa...
Mustafa Kara
Mustafa Kara