10 Kasım 2009 00:00
GÜNCEL
Pazar günü AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan TRT 1de ve AKP Danışma Toplantısında hemen hemen birbirinin aynı şeyleri söyleyerek önümüzdeki altı aylık planlarını açıkladı.
Pazar günü AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan TRT 1de ve AKP Danışma Toplantısında hemen hemen birbirinin aynı şeyleri söyleyerek önümüzdeki altı aylık planlarını açıkladı.
Erdoğanın açıkladığı planın en önemli unsuru altı ay boyunca yoğun bir propaganda kampanyasının sürdürülmesi kararı. Son günlerde milliyetçi kesimlerin propagandasının AKPnin oyları (ya da desteğini) bir parça azalttığını tespit etmişler herhalde. Zaten AKP söylenenlere göre sık sık kamuoyu yoklaması yaparak partiye olan destek artması ve azalmasını ölçüyor. AKP bu süreçte yandaş medyayı kullanarak her gün manşetleri belirlemeyi, gündemi planlı bir şekilde belirlemeyi hedefliyor. Ayrıca, bütün parti teşkilatını da kitleler içinde AKP politikalarını anlatmakla görevlendiriyor, seferber ediyor.
Bu süreçte Kandil Dağındaki PKKlilerin gelip teslim olma sürecini yavaşlatmayı, Mahmur Kampında yaşayan, gerilla olmayan mülteci statüsündeki kişileri öncelikle eve dönüşe teşvik etmeyi düşünüyorlar. TCK 221. maddede ısrar ettiğini söylüyor Başbakan ama Mahmurdan dönecekler için zaten bu maddenin uygulanmasına gerek yok. Ayrıca, arada gelebilecek gerillalar için de bu madde belli ki biraz gevşek kullanılacak. Önümüzdeki günlerde yapılacak yasal bir değişiklikle de 221. madde biraz daha amaca uygun hale getirilecek. Yani, Silahı bırakıyorum ve geldim tavrı 221 için yeterli kabul edilecek.
Ergenekon Davası ve askerlerin marifetlerinin ifşa edilmesi vb. ile milliyetçi kesimin propagandasını etkisiz hale getirmeye çalışacaklar.
DTPyi yıpratma ve etkisiz hale getirme faaliyetlerine devam edecekler. DTPnin bağımsız adaylarla TBMMne girmesinden sonra etkisi tartışılmaya başlanan yüzde 10 barajında, Bölgede DTPye rakip siyasi güçler çıkarmak için değişiklik yapılabilir.
Kürt Açılımı gibi milliyetçilerin AKP karşısında önemli başarılar elde edebileceği Kıbrıs Sorunu konusunda ABnin baskısı ile bazı adımlar (Örneğin limanların açılması ve KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Kıbrıs görüşmelerinin sonuçlanması için ağırlığını koyma gibi) atacağı, propaganda seferberliğinin bunun için de gerekli ve zorunlu olduğu anlaşılıyor.
Yine bu süreçte zaman zaman Anayasa tartışmaları (YAŞ ve HSYK kararlarının yargı denetimine açılması vb.) gündeme getirilecek.
Başbakan Tayip Erdoğanın pazar günkü açıklamalarından bunlar anlaşılıyor.
Ufukta yeni bir şey yok.
Fakat, AKPnin yoğun propaganda kampanyası, herkesin siyasette yoğunlaşması ve siyasi meselelerde konuşmasını getirecek. Yani, seçim dönemlerine benzer bir durum yaşanacak. AKPnin demokrasi demagojileri, demokrasi sorunlarının tartışılmasının gündeme gelmesine de neden olacak.
Böyle zamanlar demokrasi güçlerinin de taleplerini gündeme getirmesi, geniş kitlelere anlatması ve talepleri için mücadeleyi yükseltmesine olanaklar sağlayan günlerdir.
Halkın örgütlü kesimleri uzun zamandır dile getirdikleri taleplerini daha kitlesel eylemlerle gündeme getirmeye başladı. Kürtlerin 19 Ekim günlerindeki yüz binlerin sokağa çıkması ile gerçekleştirdiği eylemler; Alevilerin pazar günkü tarihi mitingi, kamu emekçilerinin önümüzdeki günlerde yapacağı grev ve eylemler, daha kitlesel ve daha da güçlü demokratik eylemlerin habercisidir.
AKPnin altı aylık programı demokratikleşme için fazla bir şey getirmez ama demokrasi güçlerinin aynı süreçteki kitlesel, örgütlü mücadelesi önemli demokratik kazanımlar elde edilmesini sağlayabilir.
KAMİL TEKİN SÜREK