11 Kasım 2009 00:00

Sınırdaki rant kavgası ölümleri getirdi

Van’ın Başkale ilçesine bağlı Esenyamaç (Xaşkan) ile Sualtı (Direşk) köylüleri arasında çıkan ve korucuların karıştığı silahlı kavgada 4 kişi yaşamını yitirdi.

Paylaş

Van’ın Başkale ilçesine bağlı Esenyamaç (Xaşkan) ile Sualtı (Direşk) köylüleri arasında çıkan ve korucuların karıştığı silahlı kavgada 4 kişi yaşamını yitirdi. Olayın ardından DTP heyeti de önceki gün köye gitti.
DTP heyetinde yer alan Van Milletvekili Özdal Üçer, yaşanan olayın sınır ticaretinden dolayı yaşanan rant kavgasının bir yansıması olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Esenyamaç (Xaçkan) köyüne bağlı Nenehatun (Nehelecewal) mezrasında düğünde yaşanan ve 4 kişinin ölümüne neden olan kavgaya ilişkin olarak 6 kişi gözaltına alındı. Olayda kullanıldığı belirtilen 3 kalaşnikof marka silaha el konuldu. DTP Van Milletvekili Özdal Üçer, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Başkale Belediye Başkanı İhsan Güler, DTP Van ve Başkale yöneticilerinden oluşan DTP heyeti, olay yerinde inceleme yaptı. Heyet, her iki köye giderek taraflarla görüştü.
DEVLETİN POLİTİKALARI ÖLÜM NEDENİ
Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan Özdal Üçer, en başta olayın cehalet ve üzücü bir olay olduğunu ve akraba olan insanların birbirlerinin canına kastettiğini kaydetti. Yaşanan olayın devletin yıllardır uyguladığı politikaların ürünü olduğuna dikkat çeken Üçer, söz konusu köyün İran ile Türkiye sınırında olduğunu belirtti. İnsanların içine itildikleri durumdan dolayı Esenyamaç’ta yaşanan olayların gerçekleştiğini söyleyen Üçer, olaydan ders çıkarılması gerektiğini kaydetti. “İnsanların yasal ya da yaşa dışı silahlanmalarına neden göz yumuluyor? Uygulanan politikalarla bunlar neden görmezden geliniyor?” şeklinde sorular soran Üçer, bu soruların daha da çoğaltılabileceğini kaydetti. Uygulanan sınır politikaları nedeniyle son yıllarda insanların illegal bir şekilde sınırdan çıkış yaparak, kaçaklık yaptıklarına dikkat çeken Özdal Üçer, insanların buna mecbur olduklarını için kaçakçılık yapmak zorunda olduğunu belirtti. Daha önceleri insanların sınır ticaretini daha rahat yaptıklarını hatırlatan Üçer, sınır ticaretine getirilen sınırlama ile birlikte sınır ticaretinde yaşanan rant kavgalarına dikkat çekti. Başkale son yaşanan olayda bu durumun yaşandığını dile getiren Üçer, yaşanan bu rant olayında onlarca canın kaybedildiğini belirtti.
KORUCULUK LAĞVEDİLSİN
Kürt sorununa yönelik süren ‘açılım’ tartışmalarında koruculuk sisteminin kaldırılmasına ilişkin AKP Hükümetinin adım atmamasını da “samimiyetsizlik” olarak değerlendiren Üçer şöyle dedi: Kendisi sorunlu olan koruculuk sisteminin kaldırılmasına ilişkin herhangi bir adım atılmayacağı belirtiliyor. Bu da ‘ben bu sorunu çözmek istemiyorum’ demektir. Özdal Üçer, koruculuğun hemen lağvedilmesi gerektiğini söyleyerek şöyle konuştu: İlk olarak, korucuların rehabilitasyona tabi tutulmaları gerekir. Suça bulaşmamış korucularla buna başlanabilir. Koruculuktan rahatsız olan korucular da var. Suç işleyenlerin yargı önüne çıkarılmaları ve yargılanmaları gerekir. Bu ayrı bir konu zaten. Bu insanların istihdam edilmeleri gerekir. Silahsız bir şekilde, bu istihdam yapılması gerekir. Bu istihdama yerleştirilene kadar, bunlar için işsizlik sigortası uygulamasına tabi tutularak, bu yapılabilir. Ayrıca resmi güvenlik güçleri de demokratik bir şekilde görevlerini yapmaları yönünde düzenlemeler yapılması gerekir. Eğer istenirse koruculuk sistemi bir hafta içinde çözüme kavuşturabilir. Bu çözüm hem korucu mağdurlarını hem de korucuları rencide etmeden yapılabilir.
Sınır ticaretinde yaşanan rant kavgalarının devletin gizli müdahalesi ile de yapılmak istendiğini belirten Üçer, bununla ilgili JİTEM’in yaptığı faaliyetlere dikkat çekti. Sınır ticaretinin açılması yönünde yaptığı girişimleri hatırlatan Üçer, sınır ticaretinin serbest bırakılmasını isteyerek, “Aslında bu yaşanan olay da devlet politikasının ürünüdür. İnsanları bir bidon mazot kazanımına bağımlı kılmak. Onları bu ticari konumdan faydalanarak, birbirlerine düşürmek. Bazıları bu konuda rant elde etmeye çalışıyorlar. Asıl neden, yılların getirdiği husumetler, ticari anlamdaki anlaşmasızlıklar bir noktada patlak verdi. Bu ortamı organize eden çok karanlık derin güçler tarafından yapılmaktadır” diye konuştu.
(İstanbulEVRENSEL)

ÖLENLER TOPRAĞA VERİLDİ

Esenyamaç köyü Nenehatun mezrasında, çıkan kavgada kalaşnikof silahlarla öldürülen 4 kişinin cenazeleri, toprağa verilmek üzere yakınlarına teslim edildi. Başkale’ye 45 kilometre uzaklıkta bulunan İran sınırındaki Esenyamaç köyü Nenehatun mezrasında, Halil Akgün’ün düğününde karşılaşan Akkaya ve Atlı aileleri mensupları arasında çıkan silahlı kavgada Vahdettin Akkaya, Behsat Akkaya ve Erdem Atlı olay yerinde, Yavuz Akkaya ise tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Yaralıların tedavileri sürürken, cenazeler ailelerine teslim edildi. Cenazeler Esenyamaç köyünün Dereboyu ve Sualtı mezralarında toprağa verildi. Törene DTP milletvekili Özdal Üçer ve Van Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın da yer aldığı DTP yöneticileri de katıldı. Jandarmanın köyde aldığı tedbirlerin de devam ettiği bildirildi.
Şerif Karataş
ÖNCEKİ HABER

Nereyi kazarsanız toplu mezar

SONRAKİ HABER

GERÇEK

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...