12 Kasım 2009 00:00
cinayetlerini rüşvetle gizlemiş
Irakta görev yapan ABD özel güvenlik şirketi Blackwaterın çalışanlarının 1 milyon dolar vererek Iraklı yetkililerin eleştiri yapmalarını engellemeye çalıştığı ortaya çıktı.
Irakta görev yapan ABD özel güvenlik şirketi Blackwaterın çalışanlarının 1 milyon dolar vererek Iraklı yetkililerin eleştiri yapmalarını engellemeye çalıştığı ortaya çıktı.
ABDde yayımlanan New York Times gazetesinin haberinde, Bağdatta 2007de şirket çalışanlarının karıştığı kanlı bir olayın ardından dönemin şirket başkanı Gary Jacksonın rüşvet vermesine izin verildiği belirtildi.
Şirketin adları gizli tutulan 4 çalışanıyla yapılan görüşmelere dayandırılan haberde, rüşvet parasının Bağdattaki şirket yetkilisine Ürdünden havale edildiği, ancak şirket çalışanlarının bu paranın sonunda Iraklı yetkililere verilip verilmediğini bilmediği ifade edildi.
Haberde aynı kaynakların, rüşvetin, eleştirileri susturmaları ve kendilerine destek verilmesini sağlamaları için Irak İçişleri Bakanlığında güvenlik şirketlerini seçen yetkililere verilmiş olduğunu düşündüğü de kaydedildi.
Haber üzerine açıklamalarda bulunan Blackwater sözcüsü ise New York Timesın iddialarının temelden yoksun olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 16 Eylül 2007de sivillerin de öldüğü kanlı olayın ardından bu şirketle ilişkisini kesmişti. Merkezi Californiada bulunan şirket, Irak hükümetince Ocak 2009da yasaklı ilan edilince adını Xe olarak değiştirmişti.
EL KAİDE OPERASYONU
Bu arada Irakın Samarra kenti yakınında güvenlik güçleriyle militanlar arasında çıkan çatışmalarda El Kaide örgütünün bir liderinin öldürüldüğü, 8 militanının tutuklandığı bildirildi.
Asvat El Irak haber ajansının bir güvenlik kaynağına dayanarak verdiği haberde, ABD askerlerinin desteğindeki bir Irak polis gücü tarafından Samarra kentinin güneyindeki El Sayviye köyünde düzenlenen operasyon sırasında çıkan çatışmalarda, Hazım Semir Ebu Cenah adlı El Kaide liderinin öldürüldüğü belirtildi.
Haberde, güvenlik güçlerince operasyonun ardından yapılan aramalarda, militanlara ait çok sayıda silah ve patlayıcının ele geçirildiği kaydedildi.
SEÇİM ÖNCESİ ŞİDDET ARTABİLİR
Irak Başbakanı Nuri el Maliki ise, ocak ayında yapılacak genel seçimler öncesinde, militanların şiddet olaylarına girişebileceği uyarısında bulundu.
Nuri el Maliki, güvenlik konusunun kendisi için öncelikli olduğunu, ancak militan gruplarının genel seçimlerin güvenli bir ortamda yapılmasını istemediğini söyledi.
Irakta son iki yıldır güvenlik alanında ilerleme görülmesine rağmen, halen devam eden şiddet ve saldırılar ülkede hayatın normalleşme sürecini aksatıyor. (DIŞ HABERLER)
NE OLMUŞTU
ABDli Blackwater özel güvenlik şirketinin paralı askerleri, 16 Eylül 2007de, Bağdatın Sünni yoğunluklu Mansur Mahallesinde, hiçbir kışkırtma olmamasına rağmen 17 Iraklı sivili hunharca katletmişti. Olay, başta ABD ve Irak hükümeti yetkililerini korumakla görevli paralı asker ordusunun statüsünün yeniden sorgulanmasına neden olmuştu.
Blackwater, çalışanlarının kendilerini savunduğunu iddia ederken, Bağdat tarafından yapılan soruşturmada ise Mansurdaki katliamın sorumlusunun, Blackwater olduğu ifade edilmiş ve 20 paralı askerin, Iraklı makamlarca yargılanması ve ailelere 8 milyon dolar tazminat verilmesi istenmişti.
Irak hükümeti ayrıca, ABD yönetimine çağrıda bulunarak, Blackwater ile iş birliğini 6 ay içinde kesmesini de istemişti. Irak Başbakanı Nuri El Maliki ise Blackwater görevlilerinin Irakı terk etmesini istediğini duyurmuş, ancak ABDden karşılık gelmemişti.
ABD Temsilciler Meclisi İnceleme ve Hükümet Reform Komitesince hazırlanan bir raporda ise şirketin 2005-2007 yılları arasında Irakta 195 kez çatışmaya girdiği ve karıştığı olayların yüzde 80inden fazlasında, ateşi ilk açan tarafın şirketin özel askerleri olduğu belirtilmişti.
Irak petrolünün aslan payı ABDye
IRAK Başbakanı Nuri El Maliki, hükümetin, ABDli petrol devi Exxon Mobil ile Shell firması ile Batı Kurna 1 petrol bölgesinde petrol çıkarmak için geçen hafta yapılan anlaşmayı onayladığını açıkladı.
Hükümetin onayladığı 20 yıllık anlaşmaya göre iki şirket liderliğindeki şirketler birliği, 8.6 milyar varil rezerve sahip Batı Kurna-1 petrol bölgesinde yedi yılda günlük 280 bin varil olan üretimi, günlük 2 milyon 325 bin varile çıkaracak. Şirketler, ürettikleri her varil için 1.9 dolar alacak.
Maliki, hükümetin, İtalyan ENI şirketi başkanlığındaki şirketler birliği ile Batı Kurna ve Rumeyla yakınında bulunan Zübeyr bölgesindeki 4.1 milyar varil petrolü işlemek için yapılan anlaşmayı ise değerlendirmeye devam ettiğini belirtti. ENI ve ABDli ortakları Occidental Petroleum ile Güney Koreli KOGAS, şu anda günlük 200 bin varil olan petrol üretimini yedi yılda günlük 1.1 milyon varile çıkarmayı planlıyor.
Geçen ay, İngiliz BP ve Çinli CNPC şirketi, güneyde 17.8 milyar varil rezerve sahip Rumeyla bölgesinde petrol çıkarmak için Irak hükümetiyle anlaşmıştı. Bu anlaşmaya göre iki şirket, günlük 1 milyon varil olan üretimi, günlük 2 milyon 850 bin varile çıkaracak ve varil başına 2 dolar alacak.
Bu anlaşmalar, 2003 yılındabaşlayan Irak işgalinden bu yana uluslararası petrol şirketleriyle imzalanan ilk önemli petrol anlaşmaları olma özelliği taşıyor. En az 115 milyar varil rezervle dünyanın üçüncü büyük petrol rezervine sahip Irakın, üretimi ve ihracatı potansiyelinin çok altında bulunuyor. Irakın günlük petrol üretiminin 2.3 ila 2.4 milyon varil olduğu belirtiliyor. Irak Petrol Bakanı Hüseyin El Şehristaniye göre Rumeyla, Batı Kurna ve Zübeyr bölgelerinde günlük üretim yedi yılda 6 milyon varili geçecek.
Guardian tazminat ödeyecek
İNGİLİZ The Guardian gazetesi, Irak Başbakanı Nuri el Malikiye otokratik kişiliğini kınayarak hakaret ettiği gerekçesiyle maddi tazminat ödemeye mahkum edildi. Gazeteden yapılan açıklamada, Irakta bir mahkemenin istihbarat servisleri tarafından, Iraklı bir gazetecinin gazetede yayımlanan bir makalede Malikiye hakaret ettiği gerekçesiyle açtığı dava sonucu gazetenin 58 bin avro tazminat ödemesi hükmünü verdiği belirtildi.
Adı gizli tutulan Iraklı istihbarat servisi yetkililerine dayandırılan makalede, El Malikinin Irakı otoriter biçimde yönettiği ifadesi yer alıyordu.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, kararla ilgili açıklamasında, Mahkemenin kararını öğrendiğimde çok endişelendim. İfade özgürlüğü bütün demokrasilerde hayati öneme sahiptir dedi. Gazete ise kararı temyize götüreceğini duyurdu. (DIŞ HABERLER)