12 Kasım 2009 00:00
Açılamayan açılım kavga getirdi
AKP Hükümetinin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay eliyle yürüttüğü Açılımın Meclis Genel Kurulundaki ön görüşmesi...
AKP Hükümetinin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay eliyle yürüttüğü Açılımın Meclis Genel Kurulundaki ön görüşmesi, milletvekillerinin düzeyi iyice düşürdükleri, birbirlerinin üzerine yürüdükleri, ağır ifadeler kullandıkları olaylara sahne oldu. Ön görüşme geç saatlerde yapılan oylama ile kabul edilirken, yarın yapılacak olan genel görüşmenin daha gergin geçmesi bekleniyor.
10 KASIM TARTIŞMASI
AKPnin, muhalefete rağmen ön görüşmeyi 10 Kasımda yapma ısrarı, Meclis Genel Kurulunda beklenen gerginliği yarattı. MHPnin, görüşmenin 12 Kasımda yapılmasına ilişkin önergesinin görüşülmesindeki gerginlikler, görüşmenin nasıl süreceğinin de işaretini vermiş oldu. MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır, Kime meydan okuyorsunuz? Siz cumhuriyetle dövüşüyorsunuz, rövanş psikolojisiyle cumhuriyetin değerlerine, önemli günlerine karşı anlamsız inat ortaya koyuyorsunuz. Neyinizi tatmin ediyorsunuz? dedi. Önerge aleyhine söz alan AKPli Avni Doğan ise ortamın iyice gerilmesine yol açtı. Doğan, Victor Hugonun Ağlama, gülme, bağırma. Dinle ve anla sözünü hatırlatarak, muhalefete Dinleyin ve anlayın. 10 Kasım yas günü değildir dedi. Doğanın MHPlilere Sizin probleminiz istemezükçülük, CHP ağzıyla konuşmak size yakışmıyor diye bağırması kavganın da başlangıcı oldu. CHP sıralarından tetikçilik yapıyorsun şeklinde laf atılması üzerine Doğan, Bu ülkede kimin tetikçilik yaptığını millet bilir. Kimin mafyaya hizmet ettiğini, darbecilerle kol kola gezdiğini bu ülkede herkes bilir dedi.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandırın da Doğana, Bizi CHP ağzıyla konuşmakla suçlamak kimsenin haddi değil. Senin geçmişini de biliyoruz diye yanıt vermesi gerginliğin sürmesine yol açtı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ise CHP içerisinde darbecileri alkışlayan bir tek şeref yoksunu yoktur diye yanıtladı Avni Doğanı.
BAKAN AÇILIMI AÇMADI
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, aylardır çalışmalarını sürdürdüklerini söylediği açılımı yine açmadı. Daha önceki basın toplantılarından farklı bir şey söylemeyen Atalay, bu süreçteki görüşmelerinden, terörden, terörü bitirmekten söz etti. Muhalefetin tutumunu eleştiren Bakan Atalayın, Ak Parti rakipsizdir. Ak Parti dışındaki tüm partiler, bölge partileridir sözlerine CHP ve MHPliler sıra kapaklarına vurarak tepki gösterdiler. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin oturuma ara verdi.
Aranın ardından konuşan Bakan Atalay bu kez CHPlilerin, Atatürkün fotoğraf ve sözlerinin yer aldığı pankartlı (döviz) protestosuyla karşılaştı. CHPliler, Atam seni unutmadık unutturmayacağız, Atam eserlerine sahip çıkacağız, yazılı dövizler açınca, Meclis Başkanı Şahin burası miting alanı değil, burayı bir meydana dönüştüremezsiniz diyerek oturuma ara verdi. Bakan Atalayın konuşmalarında açılımın içeriğine değinmemesi üzerine, CHPliler aç, aç, aç açılımı aç diye tempo tuttular.
DÜZEY İYİCE DÜŞTÜ
Kürsüye çıkarken, gazetecilerin Şimdi kavga çıkacak değerlendirmesini yaptığı AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, ortamın daha da gerilmesine neden oldu. Kılıç DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetinin 10 Kasım 2001de Mecliste, Türkiyenin Afganistana asker göndermesine ilişkin yetki tezkeresini görüştüğünü hatırlatarak, Mustafa Kemalin askerlerini Afganistana göndermek için 10 Kasımdan başka gün mü kalmadı? diye sordu. Kılıçın aynı dönemde, Rusyadan gelen doğal gaz konusunda Genel Kurulda yapılan kapalı oturuma dikkat çekerek, Türkiyenin hangi menfaatlerini kime, kaç paraya sattınız? sözleri üzerine, MHPli Kadir Ural, kürsüye yürüdü. Uralı, MHPli Deniz Bölükbaşı, Hüseyin Yıldız ve diğer MHP milletvekilleri izledi. Bu sırada Bölükbaşı, sen kimin p.çisin? diye bağırırken, MHP sıralarından açılımınıza tüküreyim, indirin kürsüden, çık dışarı lafları duyuldu. AKPlilerin Kılıçı savunmaya çalışması üzerine arbede büyüdü, yumruklaşmalar son anda engellenirken, görüşmeye ara verilmesi de gerginliğin sürmesini engelleyemedi. Aradan sonra Kılıç tekrar kürsüye geldi. Bu kez de Kılıçın konuşma süresinin uzun tutulduğu iddiasıyla MHPlilerden tepkiler yükseldi. MHPliler, yeter artık diyerek kürsüye yönelirken, MHP sıralarından Hepiniz şerefsiz oğlu şerefsizsiniz, ib...siniz küfürleri duyuldu.
Açılmayan Açılımın ön görüşmesi 21.30 sıralarında sona erdi. İçtüzük gereği aradan 48 saat geçmeden, genel görüşme yapılamıyor. Görüşme yarın yapılacak. (Ankara/EVRENSEL)
ERDOĞAN: CHP ATATÜRKÜ İSTİSMAR EDİYOR
Meclisten ayrılırken gazetecilerin de sorularını yanıtlayan Başbakan Tayyip Erdoğan, TBMMden ayrılırken de gazetecilerin CHPlilerin genel kurulda pankart açmasıyla ilgili sorularını cevapladı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Ortaya çıkan tablo aslında Parlamento İçtüzüğüyle hiç uyumlu olmayan, tamamen buna ters, tamamen bir istismar tablosunun orada tecelli etmesidir dedi. Erdoğan, Zaten CHPnin grup olarak, geçmişinden bugüne yapmış olduğu uygulamalarda bunu görürsünüz. Sürekli olarak Atatürkü istismarı görürsünüz. Geçmişte birkaç kez Parlamento konuşmalarımda da ifade ettim, aynı uygulamayı bugün burada gördük dedi.
MECLİS BAŞKANI ERDOĞANIN HIŞMINA UĞRADI
Meclisteki Kürt açılımı oturumunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oturumu yöneten TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin arasında sert bir diyalog yaşandığı da iddia edildi. Erdoğanın Meclisi terk etmeden önce Şahine, Böyle oturum mu yönetilir, attırsana o pankartları dediği belirtiliyor. Pankart olayının ardından TBMM Başkanı Şahin oturuma ara verdi; o arada Başbakan Erdoğan Meclisi terk etti. Kulislere yansıyan bir iddiaya göre, Başbakan Erdoğan Meclisi terk etmeden Genel Kurul salonunun arkasındaki odada grup başkanvekilleri ile yaptığı toplantı sırasında Şahinle de görüştü ve aralarında sert bir diyalog geçti. Erdoğanın Şahine Bu nasıl iş kardeşim? Bu pankartları açmalarına nasıl izin verirsin. Attırsana o pankartları. Meclis böyle mi yönetilir? Burası miting meydanı mı? diye çıkıştığı belirtiliyor. Bu iddiaya ilişkin açıklama yapan AKPli Hüseyin Çelik ise Sayın Başbakanın Meclis Başkanına talimat vermesi ve benzer bir ifade kullanması söz konusu değildir dedi.
Tek somut öneri DTPden geldi
MECLİSteki gerginliklerde hiç payı olmayan DTP Grubu, yer yer yumruklaşmaya kadar varan kavga ve küfürleşmeleri yerlerinden izlediler. DTP Grup Başkanvekili Gültan Kışanak ise grubu adına konuşmasında, tek somut önerileri getiren konuşmacı oldu. Ancak Kışanak konuşmaya başlayınca CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP, CHP ve AKPli milletvekillerinin büyük kısmı salondan çıktı.
Gecikmeli de olsa açılımın Meclise gelmesini önemsediklerini belirten Kışanak, Çözüm süreci açısından bir fırsat olarak gördüklerini de söyledi. Meclisin, 86 yıl aradan sonra ilk kez, adı konulmasa da Kürt sorununu gündemine almasının, bu görüşmelere tarihi bir nitelik kazandırdığını vurgulayan Kışanak; Bu, Kürt sorunuyla yüzleşme adına son derece önemli bir gelişmedir. Elbette toplumsal sorunların tartışılacağı, birlikte çözümlerin üretileceği zemin parlamentodur. Kürt sorunu gibi çok boyutlu ve derinlikli bir sorunun görüşüleceği ilk adresin de parlamento olması gerekir. Eğer soruna sivil demokratik bir çözüm aranıyorsa bunun adresi Meclis olmak zorundadır. Bu sorun yıllardır Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında, askeri karargahlarda konuşuldu, tartışıldı şeklinde konuştu. Kürt sorununda izlenen çözümsüzlük politikasında, hükümetlerin payına düşenin askeri politikalara itirazsız uymak olduğunu belirten Kışanak, Binlerce gencin ölümüne neden olan savaş tezkerelerini çıkartan parlamentonun, bu olumsuz imajını düzeltebilmesi için de önüne bir fırsat gelmiştir dedi. Parlamentonun bu fırsatı barış ve aydınlık gelecek açısından iyi değerlendirmesi gerekir diyen Kışanak, muhalefet partilerine de Bu kürsüden bir kez daha, iktidarı ve muhalefeti ile herkesi, Kürt sorunu gibi Türkiyenin kaderini ilgilendiren bir sorun karşısında sorumlu, vicdanlı, adil, cesur ve kararlı bir tutum içinde olmaya çağırdı. Demokratik bir çözümün ve onurlu bir barışın koşullarının her zamankinden daha fazla oluştuğuna dikkat çeken Kışanak, Gelin bunu başka bir bahara ertelemeyelim diye seslendi. Kışanak, Anadilde eğitim hakkının anayasal güvenceye kavuşturulması, vatandaşlık tanımının yeniden ele alınması, askeri operasyonlar durdurularak, fiili ve gerçek çatışmasızlık ortamının yaratılması, temsiliyette adalet sağlanması gibi bir çok somut adım önerisinde bulundu. (ANKARA)
Baykal: Hükümet gizlemeye devam ediyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Meclisteki açılım görüşmesinde hükümetin yeni, aydınlatıcı ve açıklayıcı nitelikte tek bir değerlendirme bile yapmadığını söyledi.
CHP Genel Merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, pankart açılması nedeniyle, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahine tepki gösteren Başbakan için, Başbakan, TBMMnin amiri, kumandanı değildir. Meclis Başkanına talimat vererek TBMMyi yönetmesi söz konusu değildir. Başbakan kendi sınırını, ölçüsünü bilecek. Türkiyenin hükümdarı değildir dedi. Baykal, İçeriği belli olmayan, gizlenen bir proje TBMMye bir genel görüşmeyle taşınmak istendi ama bir tek kelime yeni, aydınlatıcı, açıklayıcı değerlendirme yapılmadı dedi.
Baykal, Bu konuda ne kadar bilgisizsek, dünkü görüşmeden sonra da aynı şekilde bilgisiziz. Bu anlaşılabilir bir olay değildir. Bu, TBMMye saygısızlığın ifadesidir, kamuoyuna karşı saygısızlığın ifadesidir. Bu, toplumu, milleti yanıltma, aldatma amacının ifadesidir. Gerçekten konu TBMMye getirilecek denildi. Hiçbir şey getirilmedi şeklinde konuştu. (ANKARA)
Sultan Özer