14 Kasım 2009 00:00

Bir zamanlar sosyalizm vardı…

Berlin Duvarı’nın yıkılışının yirminci yılı ile ilgili yapılan etkinlikler yakın zamana kadar dünyada sosyalizmle ...

Paylaş

Berlin Duvarı’nın yıkılışının yirminci yılı ile ilgili yapılan etkinlikler yakın zamana kadar dünyada sosyalizmle yönetilen ülkeler topluluğu olduğunu bir kez daha hatırlatırken, Berlin’de bir de resim sergisi açıldı. Bir zamanlar Sovyetler Birliği’nde üretilen ve sosyalizmin inşa sürecine tanıklık eden resimler, “Demirperdenin Ötesinde” başlığı ile Jechke Van Vliet Müzesi’nde sergileniyor.
Sergi aslında, duvarın yıkılışının yirminci yılının sembolik karton duvarlarının yıkılışıyla kutlanmasında olduğu gibi, kapitalizmin gücünü bir de sanatsal bakımdan kanıtlamak için açılmış ama görüldüğü kadarıyla bu beklentide olanlar çok da bekledikleri sonucu alamıyor. Sergi salonuna gelen çok sayıda izleyici için bu resimler kapitalizme alternatif bir sistemin bir zamanlar var olduğunu ve hâlâ mümkün olduğunu kanıtlıyor. Sergi Berlin’de 30 Kasım’a kadar sürecek. Sergide, 1930 yılından 1980’lere kadar üretilmiş 300 kadar eser var. Bu eserler İtalyan koleksiyonerler tarafından 6 yıllık bir uğraş ile Moskova, Petersburg ve Kiev’den toplanıp restore edildi. Ve Sovyetler Birliği’nin dışında ilk kez sergileniyorlar. Resimler ağırlıklı olarak devrim sonrasındaki Sovyet yaşamını konu ediniyor. Sağlıklı Sovyet emekçilerinin tarlalarda, fabrikalarda, inşaat alanlarında çalışırken canlandırıldığı resimler arasında dingin, huzurlu, sonsuz bir yaşamı ima eden manzara resimleri, genç komsomolların üretime katılışını, Sovyet liderleriyle halk arasında sıcak bir ilişki olduğunu gösteren eserler de yer alıyor. Bu resimlere bakılarak tarımda kolektifleşmenin, sanayideki atılımın ve insan gücünün bu atılımlar sırasında nasıl harekete geçirildiğinin öyküsü okunabilir. Bu resimler şimdi yıkılışı kutlanan duvarın beri tarafındaki bilinmeyen veya üzeri tozla kaplanan bir tarihe ayna tutuyor. Çoğunda insanın kendi eliyle kurduğu yeni hayata güzelleme var. Tablolardaki kutlama havası ve coşku bundan kaynaklanıyor. Gizemden değil açıklıktan, mistik olandan değil gerçek ve elle tutulandan hoşlanan Sovyet ressamları, neredeyse fotoğrafik bir teknikle sosyalizmin her anını resmetmişler ve koca bir tarihi resimlerle bugüne aktarmışlar.
Batılı eleştirmenlerin en çok eleştirdiği konu da, bu, hayatın tüm detaylarına kadar olabildiğince gerçekçi yansıtılmasındaki çaba. Çok büyük bir kesimi okuma yazma bilmeyen, büyük çoğunluğu köylü Sovyet halkının yetenek, beceri ve fikirlerinin sanat yoluyla geliştirilmesinde büyük rolü olan sosyalist gerçekçi sanat anlayışı ise gücünü Batılı eleştirmenin burun kıvırdığı özelliklerinden alıyordu. Anlaşılabilir, özdeşlik kurulabilir bir sanat ve sıradan insanın içinde kendini bulabileceği sanat eserleri...
Berlin’deki sergi, resimlere bakanlarda bir sosyalizm karşıtlığı yaratmayı amaçlasa da, resimler o naif ve içten sesleriyle bu çabayı boşa çıkarıyor.
Duvar yeniden yıkılırken nasıl sosyalizmi hatırlattıysa, beslenen niyetten farklı olarak bu resimler de tanıklık ettikleri bir dünyayı hatırlatıyorlar izleyicilere. Çoğunun burnunun direği sızlıyor.
(Berlin/EVRENSEL)
ÖNCEKİ HABER

Kalplerinde bir süveyda olduğunu unutmayanlar için

SONRAKİ HABER

ŞATİLLA’NIN ÇOCUKLARI KANAL 24 13.30

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa