16 Kasım 2009 00:00
ROJEV
Gazetelerin manşetlerinde 10 Kasımda TBMMde açılımın konuşulup konuşulamayacağı tartışmalarının yer aldığı günlerde, ajanslar Bismilin Sinan köyünden bir haber geçtiler.
Gazetelerin manşetlerinde 10 Kasımda TBMMde açılımın konuşulup konuşulamayacağı tartışmalarının yer aldığı günlerde, ajanslar Bismilin Sinan köyünden bir haber geçtiler. Gazetelerin büyük çoğunluğunun sayfalarında yer vermediği bu haber, Sinan köylülerinin 7 yıldır ağalığa karşı sürdürdüğü mücadele ile ilgiliydi.
7 yıldır topraklarının ağa tarafından işgal edilmesine karşı mücadele eden köylüler, ağanın işgal ettiği topraklarını ekmesine karşı da direniyor. Köylüler, bu yıl da topraklarını ekmek isteyen ağanın adamlarını köyden kovdular. Topraklarının ağanın adamları tarafından sürülmesine karşı yaptıkları eylem sırasında köylüler adına açıklama yapan İhsan Parça, açılım görüşmelerinin yapıldığı Meclise seslendi: Bizi de görün; Bölgeyi ağalara teslim ederek sorunlar çözülmez dedi. Köylüler, sorunları çözülünceye kadar ağaya karşı topraklarında nöbet tutacaklarını söylüyor.
Sinan köylülerinin yaşadıkları, Kürt köylüsünün seksen beş yıllık cumhuriyet tarihi boyunca yaşadıklarını özetliyor. 7 yıl önce yıllardır ektikleri, dedelerinin mezarlarının bulunduğu topraklarının ağa tarafından kendi tapusuna geçirilmiş olduğunu öğrenen köylüler, AKPli yöneticilerle görüşmeye gitmişlerdi. AKPlilerden İlgileneceğiz yanıtını alan köylüler, AKPden çözüm bekleyişlerinin boşa zaman harcamak olduğunu yaşayarak öğreniyor. Köylüler, AKPnin görüştüğümüz Bölge milletvekillerinin hepsi ağaydı. Biz ağalığı, ağalara şikayet ediyorduk! sözleriyle durumu özetliyor.
CHPye gelince, cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana meseleye yaklaşımlarını, Meclisteki tartışmalarda Onur Öymen zaten özetlemişti. Yıllardır Köylü, milletin efendisidir diyenler, köylü her ayağa kalktığında karşısına jandarmanın süngüsüyle çıktılar. CHPnin tek partili iktidarı döneminde Şeyh Sait, Ağrı, Dersim gibi Kürt isyanları katliam yapılarak bastırıldı. Ardından Kürtlerin ulusal uyanışının önüne geçilmek üzere cumhuriyet rejimi, Bölgede ağlarla iş birliğine gitti. Kürt ulusal mücadelesinin yeniden geliştiği son 25 yılda devletin ağalarla ittifakı, koruculuk sistemi üzerinden yeniden şekillendirildi. Korucu ağalar, 25 yıldır büyük oranda ırkçı faşist MHPli kadrolardan oluşturulmuş Özel Timlerle birlikte Kürt halkı üzerinde terör estiriyor.
AKP artık, Kürt sorununda çözümü ertelemenin olanaklarının tükenmiş olduğunu görüyor. Sorunu, Bölgedeki temel dayanakları olan ağaların, sermaye çevrelerinin çıkarları temelinde yapılacak düzenlemelerle çözmek istiyor. Bu yüzden Sinan köylülerinin sorunları, AKPnin çözüm planında yer almıyor. CHP, MHP gibi partiler ise sorunun temelinde yatan inkar ve imha politikalarının sürdürülmesini istiyor. Kürt halkının ulusal demokratik istemlerine karşı yürütülen düşük yoğunluklu savaşı yeterli görmüyor, yeni katliamlar yapılmasını çözüm olarak öneriyor.
Sinan köylülerinin yaşadıkları, hem AKPnin çözümünün, hem de ırkçı faşist partilerin Kürt halkının çıkar ve taleplerine mesafesini gösteriyor. Sorunun demokratik halkçı çözümü için Kürt halkının kendi gücüne dayanmaktan başka bir çıkar yolu olmadığını gösteriyor.
ÇETİN DİYAR