16 Kasım 2009 00:00
BASIN TURU
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İsrailin işgal altındaki Filistin topraklarında yasadışı yerleşimlerini sürdürmesiyle ilgili, İsrailin ABD yönetimi üzerindeki son zaferiyle övünüyor.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İsrailin işgal altındaki Filistin topraklarında yasadışı yerleşimlerini sürdürmesiyle ilgili, İsrailin ABD yönetimi üzerindeki son zaferiyle övünüyor. 10 Kasımda Obamanın Beyaz Saray Kurmay Başkanı Rahm İsrail Emanuel, Birleşik Yahudi Toplumlarının yıllık konferansından patronu için vazgeçti.
Emanuel, devam eden İsrail yerleşimlerinin muhtemel bir barış anlaşmasını engellememesi gerektiğini söyledi. Sözde ABD, bir süper güç ve İsrail tamamen ABD ordusu, ekonomik desteği ve diplomatik savunmasına bağlı kontrol altında bulunan bir devlet. Ama gerçekte işler başka türlü yürüyor. İsrail bir süper güç ve kontrol altındaki devlet de ABD.
Bu gerçek, bize haftada en az bir kez, bazen birkaç kez gösteriliyor. ABD Temsilciler Meclisi birkaç gün önce, Yahudi Yargıç Richard Goldstoneun hazırladığı İsraili Gazze halkına karşı savaş suçu işlemekle itham eden raporu oylayarak, 334e 36 oyla reddetti. İsrail lobisi, Meclisten gerçeklerle dolu raporu reddetmesini istedi ve köle Meclis efendisinin emrini uyguladı. Dennis Kucinich, Meclisteki meslektaşlarına Goldstone raporuna ret oyu kullanmalarının ABD hükümeti için büyük bir utanç kaynağı olacağını ve Meclisin dünyanın gözünde alçalacağını anlamalarını sağlamak için sadece iki dakika konuşabildi. Fakat, İsrail kölesine emir verdiğinden hiçbiri bunu umursamadı. Temsilciler Meclisi, İsrail lobisine karşı gelmek yerine kendi kendini alçaltmayı ve ABD yönetimini utandırmayı seçti. Kucinichin iki dakikalık konuşmasına yönelik saldırı gecikmeden geldi. Kucinich, 9 Kasımda Demokrat Partinin bağış toplamak için yaptığı yıllık akşam yemeğinde, Florida açılış konuşmacısı olmaktan geri çekilmeye zorlandı.
İsrail lobisi, Kucinichi geri çekin, yoksa para alamazsınız veya yemeğe kimse gelmez emrini verdi. Bölge Komiseri Burt Aaronson, Kucinichi katıksız bir nefretle andı.
Bu arada ABD doları, diğer paralara karşı alım gücünü kaybetmeyi sürdürüyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) son olarak doların düşüşü karşısındaki endişelerini dile getirdi. ABD Merkez Bankasının düşük faizli politikası, borsadaki yatırımcıları ticareti taşımada dolar kullanmaları için cesaretlendiriyor. Düşük faiz finansmanı için dolar talebi, doları olabileceğinden daha da yükseğe taşıyor. Japonyanın sıfır faizinden dolayı geçen yıl Japon yeni düşük faiz için kullanılmıştı. Kullanılan düşük faiz politikasının neden olduğu bir sonraki endişe de bu politikanın finansal değerlerin büyük düşüşüne neden olacağı konusu. Bu, borsanın oldukça kaygan bir zeminde olduğu anlamına geliyor. Çünkü bu sistem, sağlam temeller üzerine değil spekülasyonlar üzerine dayanıyor.
Düşük faiz politikasının sonraki serbest bırakılışı, borç kapatmak için ABD dolarına gösterilen talep, doları geçici olarak yükseltecek. Ama bu yükselişin bir istikrarı olmayacak. Büyük ABD ticareti ve bütçe açığı, doların idam fermanı olacak.
Paul Craig Roberts, 12 Kasım 2009