18 Kasım 2009 00:00

BASIN TURU

ABD’nin Afganistan Büyükelçisi Karl Eikenberry, Afganistan’a daha fazla ABD askeri gönderme kararının Karzai yönetimindeki Afgan hükümetinin en üst seviyedeki yozlaşmayı giderene kadar askıya alınmasını istedi.

Paylaş

ABD’nin Afganistan Büyükelçisi Karl Eikenberry, Afganistan’a daha fazla ABD askeri gönderme kararının Karzai yönetimindeki Afgan hükümetinin en üst seviyedeki yozlaşmayı giderene kadar askıya alınmasını istedi.
ABD Genelkurmay Başkanı Mike Mullen ve Savunma Bakanı Robert Gates, sürekli olarak Afganistan’a en az 30 bin askerin daha gönderilmesini savunuyor. Taliban’a karşı Afgan kampanyası öyküsü, ancak Samuel Beckett ya da Harold Pinter tarafından yazılabilirdi.
Bu anlamsız fiyaskodaki asıl aktörlerin ya Afganistan’daki son olayların gerçekten tarihinden haberleri olmadığı ya da okyanustan Hazar Denizi’ne kadar güvenli bir boru hattının inşasını desteklemek için bilinçli olarak ABD kontrolü altındaki ülkenin istikrarlaştırılması çabasını takip ettikleri aşikar.
1996’da Taliban iktidara geldiğinde, Clinton yönetimi önlerine kırmızı halı sermişti; çünkü bu boru hattını inşa edebilecek bir anlaşma için Taliban’ı tatlı sözle ikna edecekleri gibi yanlış bir izlenime sahiptiler. Taliban ve Kaliforniya Petrol Şirketi Birliği yöneticileri yiyip içtikten sonra, Clinton yönetimi fark etti ki, Taliban daha önce Arjantinli bir şirketle anlaşma imzalamıştı ve anlaşmanın yürürlükten kaldırılmasını reddediyordu. Clinton yönetiminin Yemen’deki Baden körfezinde 7 kişinin ölümü 10 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan ABD gemisine yapılan intihar saldırısı gibi saldırıların bir numaralı sorumlusu olarak gösterilen Afganistan’daki militanların eğitim kampına destek veren Taliban’la çözmek için kafasına koyduğu diğer bir sorun, Taliban’ı bu destekten vazgeçirmeye çalışmaktı. Clinton, dış yardıma karşılık olarak Taliban’ın bu eğitim kamplarına verdiği desteği terk etmesini öngören bir anlaşma için Taliban’la görüşmelere başladı. Maalesef, George W. Bush, anlaşma imzalanmadan önce başkanlık yemini içti. Bush yönetiminin Afganistan’a saldırıp bir boru hattı kurmak ve korumak için gizli planları vardı. İşgal planları, 11 Eylül saldırılarından 6 ay önce, Mart’ta başlatıldı. Tehlikelerin en başı olarak gösterilen Taliban, üç kez Bin Ladin’i ABD’lilere teslim etmeyi önerdi ancak her seferinde bu teklifi geri çevrildi.
Sonuç olarak, 2001’deki işgalden sonra kendi rejimini koruma niyetinde olan Taliban, bütün militan kamplarını kapatarak Bin Ladin’i teslim etme önerisini bir kez daha yineledi. Ancak önerileri yine geri çevrildi; çünkü işgal için gerçek neden Bin Ladin değil, bu boru hattıydı.
Şimdi, ABD ve NATO Taliban ve ABD’nin rasgele bombardımanında yakınlarını ve dostlarını yitiren öfkeli Afganlarla kanlı bir savaşa batmış durumda. NATO’nun bombardıman uçaklarıyla binlerce masum köylü öldürüldü.
Afganistan’da gerçek bir ekonomik gelişme yok ve bu ülkede koşulların iyileştirilmesi için tek şans, en başta orada olma hakları olmayan bütün yabancı askerlerin geri çekilmesi ve Afgan topraklarına attıkları ilk adımdan beri her eylemlerinin savaş suçu olarak değerlendirilmesidir.
David Model, 16 Kasım 2009
ÖNCEKİ HABER

Holding üniversitesine itirazları var

SONRAKİ HABER

‘Peres’e Nobel Katil Ödülü lazım’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...