18 Kasım 2009 00:00

Holding üniversitesine itirazları var

ÜNİVERSİTE öğrencileri, Yüksek Öğretim Kurumu’nun, (YÖK) üniversitelerde patronlardan oluşan danışma kurulları...

Paylaş

ÜNİVERSİTE öğrencileri, Yüksek Öğretim Kurumu’nun, (YÖK) üniversitelerde patronlardan oluşan danışma kurulları kurulmasına yönelik hazırladığı yönetmelik taslağına tepki gösterdi.
KURUL, ÖĞRENCİ VE AKADEMİSYENLERDEN OLUŞMALI
İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümü 1. sınıf öğrencisi Esen Demir, “Kendi üniversitemizde hakkımız olan sözü yeterince dile getiremiyoruz. Bu bizim daha da gerilememize, okul içinde daha da parçalanmamasına neden oluyor. Hatta görüş belirttiğimizde dahi soruşturma ile karşı karşıya kalıyoruz” diyor. Üniversitenin, aslında öğrencilerin düşüncelerini dile getirebildikleri en zor yer olduğunu belirten Demir, bu yönetmelik taslağı ile de üniversitelerin biraz daha sermayenin etkisine gireceğini vurguluyor.
Çalışma Ekonomisi 4. sınıf öğrencisi Engin Uğur, danışma kurullarının kurulmasının sağlık, ulaşım gibi bir çok alanda olduğu gibi eğitim alanında da piyasalaşmanın bir ayağı olduğunu düşünüyor. Uğur, bu kurula alternatif olarak şöyle bir kurul oluşturulabileceğini söylüyor: “Öğrenci velileri, öğrenciler, akademisyenler ve üniversite çalışanlarından oluşan üniversite yönetiminin bunlara devredildiği bir kurul oluşturulmalıdır.”
POLİS-REKTÖR İŞ BİRLİĞİ HEP VAR
Yönetmelik taslağında geçen, o ilin valisinin belirleyeceği iki kurum müdüründen birinin emniyet müdürü olarak belirlenmesinin, nasıl bir sorun yaratacağını sorduğumuz Uğur, “Aslında bugünkü tablodan o gün oluşacak tabloyu çıkarmak çok da zor değil. Çünkü bugün de üniversite öğrencilerinin akademik demokratik talepleri soruşturmalarla ya da Çevik Kuvvet’in okula yığılması ile bastırılıyor. Örneğin bugün, İstanbul Üniversitesi’nde 54 öğrenci, ceza almasına, okula girememesine rağmen, sürekli okulda polis konumlanmakta. Aslında tablo değişmiyor, biraz daha yasallaşıyor” diyor.
TİCARETHANE-PATRON-MÜŞTERİ
İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü 1. sınıf öğrencisi Gökçe Arat, üniversitenin asıl bileşenleri olarak hiç söz hakkına sahip olamadıklarını söylüyor. Arat, “Her ne kadar rektörler başa gelirken ‘daha özgür bir üniversite’ olacağını ifade etseler de, bu hiçbir zaman gerçekleştirilmiyor” diyor. “Açıkçası üniversitenin, bugün uyguladığı politikalarla da sermayeyle iş birliği içerisinde olduğu açıkça görülüyor” diyen Arat, bunu daha açık bir şekilde göstermek için bu danışma kurullarının oluşturulması yoluna gidildiğini vurguluyor. Bugün üniversitenin durumuna bakıldığında akademik ya da bilimsel bir eğitimin olmadığını ifade eden Arat, “Eski Rektör Mesut Parlak açıkça, ‘Ben kendimi holding patronu gibi hissediyorum’ demişti. Zaten onlar kendilerini patron gibi hissediyorlar. Doğal olarak, okulu bir ticarethane gibi gördükleri için biz de müşteri oluyoruz onlar için” diyor.
(İstanbul/EVRENSEL)
Sevim Kahraman
ÖNCEKİ HABER

İşkencenin tespitine bahane kalmadı

SONRAKİ HABER

BASIN TURU

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...