18 Kasım 2009 00:00
BAŞYAZI
GÜNÜN YAZILARI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymenin 1938 Dersim katliamını Kürt sorununun çözümüne örnek göstermesi, Aleviler, Kürtler ve CHPnin geleneksel tabanını oluşturan kesimler de dahil geniş bir çevrede hayli tepki uyandırdı. Bu tepkiler, CHP il merkezleri ve genel merkezine yönelik protestolarla sürdü. Daha da sürecek gibi görünüyor.
Onur Öymene tepkiler, CHPnin üst katlarına da sıçradı ve CHPnin Dersim kökenli milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekinin, Onur Öymeni CHPden istifa etmeye çağırmasına kadar geldi.
Öymen ise tavrında ısrar ediyor. Ve, Madem ki partim yapmış, doğru yapmıştır. Bizim işimiz CHPnin geçmişteki icraatlarını mahkum etmek değildir diyerek, sağlam bir CHPli olarak tutumunu savunuyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin gibi kamuoyunda CHPnin en azından son yıllarda giderek daha milliyetçi ve daha faşizan bir karaktere doğru kayan çizgisine yakıştırılmayan kişilerin, Onur Öymeni CHPden istifa etmeye çağırmaları, bu gidişattan memnun olmayan CHPlilerin ve demokrat çevrelerin yüreğine su serpse de, tepkinin bu çağrıyla sınırlı kalması yeterli görülemez.
Çünkü CHP, uzunca bir süreden beri Onur Öymenin Meclis kürsüsünden ilan ettiği faşizan tutuma yöneltilmiştir. Baykal-Öymen-Anadol ekibinin (Canan Arıtman gibi açıkça ırkçılık yapan ve bunu şova dönüştüren vekilleri de var Baykalın) CHPyi böyle bir çizgiye sürüklemesi yeni değildir.
Onur Öymen gelinen çizgiyi ilan etmiştir!
Nitekim, her konuda hemen tepki gösteren Baykal ve çevresinden, Onur Öymene hiçbir tepki gelmemiştir.
Elbette Onur Öymen de, istifaya çağırıldı diye istifa etmeyecektir.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin tepkilerini nereye kadar sürdürecektir, bu belli değildir. Eğer bu tepkiler, bugün olduğu gibi demeç çizgisinde kalırsa; elbette, Bu tepkiler yasak savmak içindir. Bir süre sonra sarmaş dolaş olurlar diyenler haklı çıkar.
Kılıçdaroğlu ve Tekin gibi ilerici demokrat çevrelerde, Kürtler ve Aleviler içinde bir itibara da sahip olan CHPliler eğer bu vesileyle CHPnin çizgisini tartışmaya açmayı başarırlarsa; Baykal-Öymen-Anadol çizgisine karşı CHPyi demokrasi ve insan haklarını savunan bir parti, ırkçılık ve milliyetçiliğe karşı az çok tavır alan bir çizgiye çağıran bir tutuma dönerlerse, çıkışları anlamlı olabilir. Yok, CHP iyi yoldadır da Öymen kötüdürde kalırlarsa, bu sadece Öymenleri güçlendirir!
Herhalde bunun nasıl yapılacağını Kılıçdaroğlu ve en büyük ilin il başkanı olarak Gürsel Tekin daha iyi bilir. Kaldı ki, CHPnin 1960lardan beri sol sosyal demokrat bir parti olarak görülmesini sağlayan, insan haklarına ve demokratik haklara daha duyarlı olduğu için CHPye katılan CHP tabanı, Kılıçdaroğlu ve Tekinin (onlar gibi düşünenlerin) CHPnin giderek Onur Öymenleştiren yönelişini mahkum ettikleri ölçüde, bu melanetten Türkiye ve CHP kazançlı çıkar. Bu, Türkiyenin siyasi yaşamında CHPnin de olumlu anlamda işlevsel bir parti olmasını sağlar. Aksi halde CHP, MHP ile farklılığı sadece adı, yakın geçmişi MHPden farklı, bugünü ve geleceği MHP olan bir parti haline gelir.
Eğer bu vesileyle CHPnin içine sürüklendiği faşizan, milliyetçi çizgi mahkum edilmezse; Kılıçdaroğlu, Tekin ve onlar gibi düşünenlerin, Onur Öymene istifa çağrısı yapmalarının çok bir anlamı olmaz! Bu durumda da yapılacak en doğru şey, Kılıçdaroğlu ve Tekinin CHPden istifa etmesidir!
Bu tepki, hiçbir çizgi değişikliği olmadan, sadece Onur Öymenin istifasıyla sınırlı bir değişimden daha anlamlı bir tepki olur!
İHSAN ÇARALAN
Evrensel'i Takip Et