Bu kadarı da olmaz!

Bergama’daki Ovacık Altın Madeni’nin sahibi KOZA Altın Şirketi’nin, Kozak Yaylası’nda da altın işletmeleri açma girişimine karşı yöre halkının mücadelesi yargıya taşındı.
Bergama ve Dikili belediyelerinin yanı sıra Kozak Yaylası’nda bulunan 14 köyün muhtarı ve Kozak Çevre Derneği tarafından yerel mahkeme kanalıyla İzmir İdare Mahkemesi’ne açılan davada, Kozak’ta altın çıkarılması ile ilgili verilen izinlerin yürütmesinin durdurulması istendi. Kozak Yaylası’ndaki altın işletmeciliğine yönelik aynı içerikli bir dava da TMMOB’a bağlı çeşitli odalar ve EGEÇEP tarafından Ankara’da açıldı.
DANIŞMANLIK YAPIYORLAR
Ankara ve İzmir’deki İdare Mahkemelerine davacıları vekaleten Avukat Arif Ali Cangı, Avukat Mehmet Horuş ve Avukat Emre Baturay Altınok imzası ile sunulan dava dilekçesinde, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın tarafsızlığını yitirerek KOZA Altın İşletmelerine ayrıcalık tanıdığı gibi ağır iddialara yer verildi. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın, şirketlerin çıkarlarını kamu yararından üstün tuttuğunun ve yargı kararlarını yok saymaya devam ettiğinin belirtildiği dava dilekçesinde, bakanlığın “yargı kararları hilafına yol göstericilik” yaparak “Koza Altın İşletmeleri AŞ’ye hukuki danışmanlık hizmeti vermeye” davam ettiği suçlamaları yöneltiliyor.
Dilekçede, Kozak köylerinde halkın katılımı ile yapılan toplantılarla ilgili hazırlanan raporda, “Orman-halk münasebetleri bakımından yöre halkının altın madeni işletmesine tepkisi sürmektedir” şeklinde net bir değerlendirme yapıldığının altı çizildi.
TARAFSIZLIKLARINI YİTİRDİLER
Kozak Yaylası’nda altın işletmeciliği için ÇED izinlerini veren Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü ile Çevre ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü yetkililerinin tarafsızlığının yitirildiğine dair kanıt olarak mahkemeye sunulan CD’de, bu kurumların başında bulunan yetkililerin, Koza Altın İşletmelerine ait ya da onunla bağlantılı olan Bugün TV ve Kanaltürk televizyonlarında yapılan programlara katılarak söyledikleri sözlere yer verildi. Bu programlarda Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri, Koza Altın İşletmeleri AŞ yetkilileri ve madencilik sektörü temsilcilerinin, Anayasa Mahkemesi kararı, Danıştay kararı ve bu kararlar doğrultusunda yayımlanan Orman Genel Müdürlüğü Genelgesi’nden sonra orman sayılan alanlarda madencilik faaliyeti yapma olanaklarının yasal olarak ortadan kalktığını açıkça kabul ediyorlar.
YARGIYA BAYPAS
Bu mahkeme kararlarının “Danıştay kalemini kırdı” gibi cümlelerle eleştirildiği programda, yasaların ve yargı kararlarının (kendi ifadeleri ile) “baypas” edilerek yok sayılması anlatılıyor.
Dava dilekçesinde ayrıca, bölgenin orman yapısı, ekonomik olarak son derece önemli bir girdi sağlayan çamfıstığı tarımı; jeolojik, meteorolojik ve istihdam verileri dikkate alınarak burada yapılacak altın madenciliğinde kamu yararı olmadığına dikkat çekildi. Açılan davada, Ovacık Altın Madeni’nin şu ana kadar birçok defa yasal dayanaktan yoksun olmasına rağmen faaliyet yürütebilmesinden, yönlendirici nitelikteki görüşleri nedeniyle Çevre ve Orman Bakanlığı’nın doğrudan sorumlu olduğuna dikkat çekilerek, “Koza Altın İşletmeleri AŞ ve ülkemizde altın madenciliği yapan şirketler, faaliyetlerinin hukuka aykırılığı yargı kararları ile tescil edildiğinden, kendileri ile ilgili dava açan, bilimsel ve hukuksal alanda mücadele eden kişi ve kurumları hedef almaya başlamışlardır” denildi.
Konuyla ilgili Bergama Çevre Platformu ve Kozak Çevre Derneği tarafından yapılan ortak açıklamada, açılan bu davaların Kozak Yaylası’nın sahipsiz olmadığını bir kez daha gösterdiğine dikkat çekildi. Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel ve Kozak Çevre Derneği Sözcüsü Mehmet Akın, açılan davaya katılım çağrısı yaptılar. (İzmir/EVRENSEL)
Özer Akdemir