25 Kasım 2009 00:00
1,5 milyar insan karanlıkta yaşıyor
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Baş Ekonomisti ve Ekonomik Analiz Bölümü Başkanı Dr. Fatih Birol, dünyada 1,5 milyar insanın elektrikten yoksun yaşadığını, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Baş Ekonomisti ve Ekonomik Analiz Bölümü Başkanı Dr. Fatih Birol, dünyada 1,5 milyar insanın elektrikten yoksun yaşadığını, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti.
Dr. Birol, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) IAEnin katkılarıyla hazırladığı ve özellikle en az gelişmiş ülkeler ve Sahra-Altı Afrika bölgesine odaklanan Gelişmekte Olan Ülkelerde Enerjiye Erişim adlı raporun tanıtımı dolayısıyla BMde düzenlenen basın toplantısına katıldı. Birol konuşmasında, Kopenhag zirvesi öncesinde BMdeki ülkelerin temsilcileriyle grup olarak ilk kez görüştüklerini ve bunun önemli olduğunu söyledi. Kopenhag zirvesinde enerji yoksunluğu konusunun mutlaka gündeme alınması gerektiğini belirten Birol, enerji güvenliği, iklim değişikliği ve enerji yoksunluğu konularının zirve öncesinde önemli gündem maddeleri olduğunu kaydetti.
Enerji güvenliği konusunda kömür, petrol ve doğal gazın fiyatlarının artmasının gelişmekte olan ülkelerin borçlarını daha da artırdığını ve bu ülkeleri gelişmeden alıkoyduğunu anlatan Birol, enerji politikalarının değişmesi gerektiğini söyledi. Enerji yoksunluğu konusunda ise Birol, yüzde 80i en az gelişmiş ülkelerde olmak üzere dünyada toplam 1,5 milyar insanın elektriksiz yaşadığını belirterek, bu insanların karanlıkta yaşadığını ve bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti. Dünyadaki ekonomik büyümeye rağmen bu sayının 2030da 1,3 milyar olmasının beklendiğini söyleyen Birol, bu durumun ahlaki de olmadığını kaydetti.
GERİ DÖNÜLEMEZ TEHLİKE
Öte yandan, İngilterede iklim değişikliği üzerine çalışan 3 kuruluş, sera gazlarının azaltılmasında yetersiz kalınması halinde ortaya çıkacak tehlikelerle ilgili bir bildiri yayımladı. Kraliyet Derneği, Meteoroloji Bürosu ve Doğal Hayatı Araştırma Konseyinin ortak bildirisinde, karbon emisyonlarının azaltılması çağrısında bulunularak, tehlikeli, uzun dönemli ve geri dönülmez iklim değişiminin belirtilerinin arttığına işaret edildi.
Bildiride, 2007de İngilteredeki seller, 2003te Avrupadaki sıcak hava dalgası, Kuzey Kutbunda buzulların 2007 ve 2008de hızla azalması, geçen on yılın son 150 yılın ortalamasına göre en sıcak dönem olması, Avustralyadaki kuraklık ve Maldivlerde deniz suyu seviyesinin yükselmesine dikkat çekildi.
Kuruluşların bildirisinde, acilen harekete geçilmemesi halinde gelecek on yıllarda çok daha büyük değişikliklerle karşılaşılabileceği belirtildi. İklim değişimi sonucu okyanuslardaki asit seviyesinin yükselmesi, yağmur ormanlarının kaybedilmesi, çölleşme ve ekosistemin bozulması da dünya çapında bilinen veya muhtemel tahribata örnek olarak verildi. Bildiride, sera gazı emisyonlarını azaltmanın iklim değişiminin şiddetini ciddi olarak sınırlayabileceği belirtildi.