17 Aralık 2011 10:16

Kayıp yakınları tahliyelere tepkili

Galatasaray Meydanı’nda yapılan bu haftaki eylemde 1994 tarihinde kaybedilen Mehmet Şirin Maltu’nun hikayesi anlatıldı. Kayıp yakınları adına açıklamayı yapan Vildan Kıran, Batman’ın  Kozluk ilçesine bağlı Zediye Köyünde yaşayan Maltu’nun, Kozluk Jandarma karakol Komutanı ve ve Bedirhan adlı bir karakol komutanının başında bulunduğu askerler tarafından köylülerin gözü önünde göz altına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadığını söyleyerek, Maltu’nun akıbetinden sorumlu dönemin tüm siyasi  ve askeri yetkililerinin yargılanmasını istedi. Kayıp yakınları “Sorumlular yargılanmadıkça aydınlık bir gelecek olmaz’ diyerek sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.

Bu hafta yapılan eyleme Arjantinli bir dönem siyasi tutuklu kayıplar için mücadele eden; Maria Mendiosa ve Faslı insan hakları savunucusu eski siyasi tutuklu, Fatma Elbai de yaptıkları açıklamalarla destek verdi. (İstanbul/EVRENSEL)


TAHLİYELER AİLELERİN CANINI YAKTI

Faili meçhul cinayet davalarından yargılanan ve aralarında Eski Özel Harekatçı İbrahim Şahin’in de olduğu yedi kişinin tahliyesine tepki gösteren kayıp yakınları şunları söyledi:

İrfan Bilgin: Biz 17 yıldır burada cinayetlerden sorumlu olanların isimlerini liste liste açıkladık ve bunlar hakkında ihbarda bulunduk. Ancak bizi duymadılar, duymamak için her yolu denediler. Geçtiğimiz günlerde Ayhan Çarkın’ın itirafı üzerine yedi tetikçi tutuklanmıştı. Ancak bu tetikçiler serbest bırakıldı. Bizim talebimiz bu değildi, talebimiz bu emri verenlerin, Mehmet Ağar’ın, Tansu Çiller’in, Doğan Güreş’in yargılanmasıydı ama maalesef  bu kişiler milletvekili olup Mecliste bizleri temsil ettiler. Yani açık ki devletin bu konuda yapacağı bir şey yoktur. Çünkü bu işin ucu devlete dokunuyor, bu suçlar devletin organize ettiği suçlardır. Bu yüzden dokunmak istemiyorlar. Ama sorumluların yargılanması için mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz.

Hanım Tosun: Gerçekten bir hukuk devleti olsaydı bunlar serbest kalmazdı. Zaten Mehmet Ağar ‘vicdanım rahat’ diyor. Korktukları için bu insanlar serbest bırakılıyor. Eğer bırakılmazlarsa bir çorap söküğü gibi bu iş sonuna kadar çözülür. Hukuktan bahsediliyorsa eğer bu cinayetlerin sorumlularının derhal açığa çıkması ve  yargılanması gerekir. Failler aslında belli, tek tek çıkıp söylüyorlar itiraf ediyorlar zaten ve ne yaptıysak devlet adına yaptık diyorlar. Böyle devletin hukukuna güven olmaz artık. Bütün faili meçhul cinayetlerin sorumlusu. Ön kapıdan alıyor, arka kapıdan serbest bırakıyor. Taş atan bir çocuğa, bir üniversite öğrencisine onlarca yıl ceza veriliyor ama bu katiller ön kapıdan alınıp arka kapıdan serbest bırakılıyor.

Hüseyin Ocak: Son olaylar hükümetin yapmak istediklerinin bir örneği. Mehmet Eymür bir çok şey itiraf etti. Ama buna rağmen Mehmet Ağar kalkıp tehdit etti. Bu tehditlerden sonra bu kişilerin serbest bırakılması çok anlamlı. Çünkü bu işin nereye varacağını bu devlet gördü. Bunların tahliyeleri ile ilgili bir müracaat yokken birden nöbetçi bir mahkeme kalkıp bu kişileri tahliye ediyor. Bu Mehmet Ağar’ın tehdidini veya çektiği restin önem görüldüğü anlamına geliyor. Bir de faili meçhul cinayetler konusunda devletin nasıl bir tutum alacağının bir göstergesi oldu bu tahliyeler. Çünkü Ayhan Çarkın’ın, Atilla Kıyat’ın Mehmet Eymür’ün anlattıkları ortada. Ama buna rağmen devletin bu tutumu görünce, faili meçhul cinayetleri artık çözmek istemediğine inandık.

Mikail Kırbayır: Bu kararlar devlet politikasının bir niteliğidir. Biz de bu kanaat oluşmuş. Eğer böyle olmasaydı cinayetleri işleyen aramızda olmazdı. Gelişmeler gösteriyor ki devlet bu cinayetleri biz yapmışız demeye getiriyor. İşte Eymürlerin, Ağarların ve bunlar gibilerin yaptıkları; devlet politikası olduğu için serbest bırakılıyorlar.

Döndü Ergin: Bir ülke aydınlanmak istiyorsa önce katilleri cezalandırılmalı. Her zaman suçlular aklanıyor, suçsuzlar yargılanıyor. Bu yüzde adaletin olmadığı yerde bunlar yaşanır. İşte Hrant’ı öldüren çocuk muamelesi gördü. Bu yüzden bu suçluların cezalandırılması için mücadelemize devam edeceğiz.

Evrensel'i Takip Et