26 Kasım 2009 00:00
Erdoğanın emekçi düşmanlığı ilk değil
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan bugüne kadar her fırsatta hak arayanları tehdit etti.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan bugüne kadar her fırsatta hak arayanları tehdit etti. Çiftçiden işçiye, sel mağdurlarından çevrecilere kadar hakkını arayanları tehdit etmeyi ihmal etmeyen Erdoğan en son dün gerçekleşen uyarı grevine katılan emekçilere de Eylemlerinin neticesine katlanırlar sözleriyle gözdağı verdi.
AYAKLAR BAŞ OLURSA
Erdoğanın, 1 Mayısı Taksimde kutlamak isteyenlere yönelik hakaret ve tehditleri, 2008de yaptığı açıklamayla farklı bir boyut kazandı. Ayaklar baş olursa kıyamet kopar diyerek, emekçilere yönelik algısını ortaya koyan başbakan, 1 Mayısa katılacaklara terörle mücadele çerçevesinde müdahale edileceğini söylemiş ve 1 Mayıs gösterileri polisin vahşi saldırısına sahne olmuştu.
İŞÇİLERE TEHDİT
2008de Tuzlada kalite kontrol testinde kum torbası yerine işçi kullanarak 4 işçinin ölümüne 12sinin yaralanmasına neden olan patronları İş kazalarını sıfıra indirmek imkansız sözleriyle savunan Erdoğan, ölüm koşullarını protesto eden işçileri ise eleştirmişti. Ölümleri önlemek ve haklarını aramak isteyen işçileri Bazı kişilerin, sağdan soldan toparlamalarla hakları olmadığı halde gösteriler yaptıklarını söyleyerek işçileri suçlamıştı.
Erdoğan, hükümeti döneminde özelleştirmeyle mağdur ettiği işçileri, kamudaki işçilere karşı pazarlık aracı olarak kullanmayı deneyerek, Şu anda Ereğli Demir Çelikte işçilerin maaşı yüzde 30 düşük olarak toplu sözleşme imzalandı. Macaristanda sendikalarla yüzde 30 düşük sözleşme imzaladılar. Daha biz böyle düşük bir şey imzalamıyoruz sizinle. Diyoruz ki; 3 artı 4.5 olarak gelin bu işi imzalayalım sözleriyle, ölümü gösterdiği işçileri sıtmaya razı etmeye çalışmıştı.
Geçtiğimiz eylül ayında İstanbul ve Marmara Bölgesinde yaşanan sellerle mağdur olan halk da Başbakanın tehditlerinden payına düşeni aldı. İstersek afet bölgesi ilan eder hepsini yıkarız, bu yetkimiz var diyen Erdoğan, sorumluluğunu gizlemeye çalıştı.
ANANI DA AL GİT
Erdoğanın hakkını arayan halka yönelik saldırganlığının en somut örneklerinden biri de Mersinde yaşanmıştı. 2006 yılı şubat ayında AKP Mersin Kongresine katılan Erdoğanı Çiftçinin hali ne olacak? İki yıldır anamız ağlıyor sözleriyle protesto eden narenciye üreticisi Kemal Öncel, Erdoğanın Ananı da al, git şeklindeki hakaretine maruz kalmış ve korumalar tarafından tartaklanmıştı.
SAĞLIK BAKANINDAN DA TEHDİT
Başbakanın tehdidinden sonra Sağlık Bakanlığı da bir açıklama yayınlayarak grevin insan haklarına aykırı olduğunu savundu. Grev nedeniyle hastanelerin acil servisleri ve domuz gribi vakalarına dönük müdahalelerde aksama yaşanmaması için gerekli önlemler alınmasına rağmen gelen açıklamada Hiçbir hak arama gerekçesi sağlık hizmetlerinin aksatılmasını mazur gösteremez. Böyle çok önemli ve olağanüstü bir dönemde hak arayacağız diye sağlık hizmetlerinin aksatılmasına müsamaha göstermemiz beklenemez denildi.