27 Kasım 2009 00:00
Kamu emekçileri sınıfa güven, iktidara ihtar verdi
Kamu emekçileri bir kez daha, siyasi iktidarın dayatmalarına, valiliklerce, bakanlıklarca yayımlanan iç emirlere, baskılara boyun eğmedi.
Kamu emekçileri bir kez daha, siyasi iktidarın dayatmalarına, valiliklerce, bakanlıklarca yayımlanan iç emirlere, baskılara boyun eğmedi. Kurum amirlerinin Yasal olmayan iş bırakma eylemine katılmayın yazılı talimatlarına rağmen tüm işyerlerinde, alanlarda hizmet durdu. İnsanca yaşam, sağlıklı ve güvenceli çalışma koşulları ve çocuklarının geleceği için alanlara çıktı.
Sabah saat 08.15den itibaren telefonla aradığım her şube başkanımızın bulunduğu illerden davul zurna sesleri geliyor, coşkulu ve neşeyle durum hakkında bilgi veriyorlar. Kitle çok iyi, başarılıyız... Yüzde yüz iş bıraktık, grevimiz kutlu olsun sözleriyle sonlanan konuşmalar
Ankarada sabah erken saatlerden itibaren Kızılay, Ulus ve Eskişehir yolu üzerindeki işyerlerinin önünde toplanmaya başlayan emekçiler, davul zurna eşliğinde halaylarla grevi başlattılar. Hemen her sokakta, bir işyeri önünde eylem yapılıyor, işyerlerinden sendikalarının buluşma noktalarına giderken, yürüyüş gruplarının neşeli, coşkulu karşılaşmaları yaşanıyor. Biz Emekli Sandığından, İzmir Caddesinden Danıştay Başkanlığına yürürken, TÜMTİSli işçiler Büro Emekçileri ile selamlaştılar. Yaşasın sınıf dayanışması sloganları ve alkışlar yükseldi Ziya Gökalp Caddesinde bulunan toplanma noktasına giderken güzergah üzerinde bulunan işkolumuza bağlı tüm işyerleri önündeki BESlilerle buluşarak yürüyüşe geçtiğimizde, Tarım Orkam-Senliler görkemli pankartlarıyla bizimle buluştular... Biz alana yerleşirken, Ulus yönündeki BESliler de adliye önündeki yargı emekçileriyle birleşerek toplanma noktasına geldiler. Hemen arkalarından Sağlık Emekçileri, Kültür Sanat-Senliler alana yerleştiler.
Alana en son, ODTÜlüler başta olmak üzere Eskişehir yolu üzerindeki emekçiler girdiler. Kürsüden grev yoklaması yapıldığında tüm işkollarından kamu emekçileri alanda yerini almıştı. İşçiler, öğrenciler, kadınlar ve her kesimden emekçiler, yoksullar ve ezilenler grev meydanında güçlerini birleştirdiler.
Evet 25 Kasım kamu emekçilerinin greviydi. Aynı zamanda işyerlerinde yaratılan sendikal rekabet ve statü farklılıklarının hükümsüz kaldığı bir gün oldu 25 Kasım. İşyerleri önünde birlikte halay çeken farklı sendikalarda örgütlü kamu emekçileri, ne yazık ki, konfederasyonlarca belirlenen ayrı toplanma noktalarına çağrıldıklarında, haklı olarak tepki gösterdiler. Hani birlikteydik sözleriyle güvenlerinin bir kez daha sarsıldığını belirttiler. Örgütsüz emekçilerin bir kısmı sendikamızın pankartı arkasında bizimle birlikte alana gelse de bazıları alanlara çıkmadı. Bazı örnek çalışmalar dışında, özellikle metropol kentlerde grev hazırlıklarının birlikte yürütülmemesi, Grev meydanının ayrı ayrı belirlenmesi değerlendirmeye muhtaçtır.
Grev meydanına girdiğimde, 20 Aralık 1994 tarihinde KÇSP olarak gerçekleştirdiğimiz ilk memur grevini hatırladım. Bir milyon emekçi katılmış ve Kızılay Meydanına dört koldan girmiştik. Her bir koldan on binler alanlara akmıştı. Çünkü o tarihte henüz kamu emekçileri sendikal ve istihdam biçimleri bakımından bölünmemiş, işyerlerimizde daha fazla kamu çalışanı vardı.
Ankara açısından alana yansıyan boyutuyla 25 Kasım Uyarı Grevi, kamu emekçilerinin 20 Aralık 1994 tarihinde yapılan ilk grevi kadar olmasa da, Türkiye genelinde en yaygın ve işyerlerinde çok kitlesel gerçekleşti.
En ücra il ve ilçelerde bile emekçilerin iş bırakıp alanlara çıkması, emekçilerdeki mücadele isteğini ve taleplerinin dolayısıyla grevin meşruluğunu göstermektedir.
Kitlelere güven, siyasi iktidara ihtar veren, kamu emekçileri daha büyük mücadelelere hazır olduğunu gösterdi. Şimdi, tüm yönetici ve işyeri temsilcilerine ve ileri kamu emekçilerine düşen görev, hiç vakit geçirmeden işyerlerinde yaratılan güven ve coşku ile yeni bir aydınlatma ve örgütlenme seferberliğidir.
DÖNDÜ TAKA ÇINAR BES Genel Sekreteri