28 Kasım 2009 00:00

Kriz işçileri vuruyor

Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçiler, krizi her anlamıyla iliklerine kadar hissediyor.

Paylaş

Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçiler, krizi her anlamıyla iliklerine kadar hissediyor. İşsizlik artarak devam ederken, çalışanların ise ücretleri düşüyor, çalışma koşulları ağırlaşıyor. Bu nedenle işçiler için hükümet ve sermaye çevrelerinin “Kriz atlatılıyor” sözleri hiçbir anlam taşımıyor. Ağırlaşan sorunlara karşı örgütlü hareket edememeleri ve işsizlik korkusu nedeniyle, işçiler saldırılara yanıt veremiyor. Bu durum da umutsuzluğu artırıyor.
Krizin kendilerini etkilediğini dile getiren işçilerden biri şunları söyledi: “İşletmeler krizi bahane edip yükümüzü daha da ağırlaştırıyorlar. Mesela benim Polipak’ta çalışan oğlumun iki aylık ücreti ödenmedi. Ödeme yapılınca da yarım ücret veriyorlar. İşler açıldı diyorlar ama işçi alan fabrikaların çoğu ücret ödemiyor. Benim çalıştığım yerde de ücret ödeme günlerimiz artık belli değil.”
Arken İplik’te iki vardiya şeklinde 12 saat çalışan bir işçi ise sürekli sipariş alındığını ve pazar günleri dahi çalıştıklarını söyledi. İşçi sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama ücretlere gelince iki ayda bir yarım ücret alıyoruz. Bizim için kriz bitmedi.”
İŞSİZ KALMAMAK İÇİN…
Kriz döneminde binlerce işçi işsiz kalırken, çalışanların bütün sosyal hakları patronlar tarafından kriz gerekçesi ile ellerinden alındı. Aylardır işsiz kalan işçilerden bir kısmı ise hâlâ iş bulamadı. Şefikler’de çalışan bir işçi, yaşadıklarını dile getirdi: “Yaklaşık 200-250 kişiydik. Kriz zamanında 20-25 kişiye kadar düştük. O günden beri işsizim. Kalanların bütün sosyal hakları ellerinden alındı. İşyerinin krizde olduğuna inanmıyorum. Çünkü üretimde düşüş yoktu, tam kapasite çalışıyordu. Biz çıkarıldıktan sonra, daha ucuza yeni işçiler alındı.”
Krizde işlerin daha da açıldığını belirten Danişment işçilerinden biri, işsiz kalmama karşılığı bütün haklarının ellerinden alındığını belirtti. “Kriz öncesinde işler daha kötüydü. Kriz zamanında fabrikanın ismi Teknopark olarak değiştirildi. Tazminatlarımız ödenmeden istifa edip yeniden işbaşı yaptık. Karşı çıkanlar işten çıkartılıp tazminatları verilmedi. Öte yandan, bütün sosyal haklarımız işimize devam etmemiz karşılığında elimizden alındı” diyen işçi, iş bulamama korkusuyla bu dayatmaları kabul ettiklerini kaydetti.
KENDİLERİNİ ŞANSLI HİSSEDENLER VAR!
Bunlar yaşanırken sendikalı olan metal fabrikalarında çalışan işçiler ise kendilerini şanslı görüyor. Bu fabrikalardan yüzlerce işçi atılıp, günlerce ücretsiz izne çıkılmasına rağmen, krizi az zararla atlattıklarını düşünüyorlar.
Bu fabrikalardan biri olan Arçelik’te çalışan bir işçi, şu açıklamayı yaptı: “İş piyasasına bakınca benim işim iyidir diyorum. Kriz öncesinden bugüne benim için değişen bir şey olmadı. Bir ara işçi çıkarılmaya gidilip birkaç arkadaşımız işten çıkarıldı. Kısa bir süre sonra işten çıkarılan arkadaşlarımızın bir kısmı tekrar işe geri alındı.”
Bonny Çorap’ta çalışan bir işçi ise koşullarının hiç değişmediğini ama şartların hep kötü olduğunu belirtti. (Tekirdağ/EVRENSEL)

FABRİKALARDA BASKILAR ARTTI

Kriz ile birlikte fabrikalarda çalışma koşulları işçiler açısından kötüleşirken, baskılar da artmaya başladı. Patronlar, yeni koşulları işçilere kabul ettirebilmek için akıl almadık yöntemler kullanıyor. Kriz döneminde işsiz kalan işçiler, ancak patronların bütün isteklerini kabul ettiklerinde iş bulabiliyor. Moda Tekstil’de çalışan bir işçi, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Moda Tekstil diye bir fabrikada işe başladım. Ücretlerimizi gecikmeli, yarım yamalak alıyorduk. Sonra kriz bahanesiyle ücretler ödenmemeye başlandı. İçeride alacaklarımız birikti. Üretim aksamadan devam ediyordu. Sonra fabrikanın ismi Zerboy olarak değiştirildi. Bir süre sonra fabrikanın devredildiğini duyduk. Yavaş yavaş işten atıldık. Ama birikmiş ücretlerimizi alamadık. Eski çalışanların hepsi işten atılmış oldu. Yerine yeni işçiler alındı. Sadece müdür kaldı. Bırakın tazminatı, alacaklarımızı istemeye gittiğimiz zaman yapabileceği bir şey olmadığını söylüyor. Eski patron her cuma fabrikaya geliyormuş. Bizim ücretlerimizi ödememek için sadece isim değiştirmiş.”
Kriz döneminde işsiz kaldıktan sonra Birlik Kapitone Fabrikası’na giren işçiler, fabrikadaki baskıları şöyle aktardılar: “Kriz zamanında işe girdim. Ücretler kriz nedeniyle 2 ay gecikmeli alınıyor. Karşı çıkanlar işten çıkarılıyor ya da susturuluyor. Bu şekilde çok örneklere rastlanılabilir. Eksik elemanla çalıştırılıyoruz, bunların genel gerekçesi kriz. Ama üretim çok yoğun bir biçimde devam ediyor.”

HER YERİMİZ YARA BERE İÇİNDE

Çerkezköy işçileri, krizin başlaması ile çalışma koşullarının bütün fabrikalarda kötüleştiğini dile getiriyorlar.
Krizden önce biraz olsun idare edebildiklerini belirten bir Nuryıldız işçisi, fabrikada değişen koşulları anlattı: “12 makineye 3’er kişi bakıyorduk. Kriz bahanesiyle 3 kişi yetmiyorken 2 kişi işten çıkarıldı. İş çok yoğun olduğu halde işçi alınmadı. Vaat edilen zammı alamadık. İki vardiyadan 12 saat çalışmaya başlayınca birkaç kişi daha çıkarıldı. Üstelik aynı performans istendi. Yara bere içinde eve gidiyoruz. Yapmadığımız takdirde bahaneler uydurup tutanak tutuyorlar, yerlerimizi değiştiriyorlar. Tazminat vermemek için işi bırakmaya zorluyorlar. Ücretler çok düşük. Sosyal hiçbir hakkımız yok. Hafta sonu mesai zorunlu, mesai saatini yüzde elli bile hesaplamıyorlar. Gelmeyenler hakkında işyerini zarara uğratmaktan tutanak tutuluyor.”

ÖLÜMDEN BETER EDİYORLAR
Görüştüğümüz bütün işçilere “Gelecekten ne bekliyorsunuz” sorusunu da yönelttik. Bütün işçiler sıkıntılarını anlattıktan sonra, bu koşullarda hiçbir umutları olmadığını söylediler.
Bu işçilerden biri de Hene Tekstil işçisi. Kriz döneminde işsiz kalınca memleketine dönmüş, orada da barınamayınca iş bulma umudu ile Çerkezköy’e geri gelmiş. Şimdi hiçbir sosyal hakkı olmadan asgari ücretle çalışıyor. Gelecek ile ilgili planlarını sorduğumuz işçi, şu yanıtı verdi: “Hangi gelecek, kimin geleceği?.. Patronların geleceğini krizler, kaoslar daha mükemmel kılarken, işçinin gelmişini geçmişini ölümden beter ediyorlar.”

Kemal Demir
ÖNCEKİ HABER

AKARYAKIT VERGİSİ ARTIYOR

SONRAKİ HABER

KUŞATILAN ÇEVREMİZ

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...