28 Kasım 2009 00:00
HAYAT YAZILARI
Ergenekon davasının seyri gün geçtikçe tedirginliği artırıyor.
Ergenekon davasının seyri gün geçtikçe tedirginliği artırıyor. Bir yandan ortaya çıkan yeni belgeler toplumda kaygıları derinleştirirken, diğer yandan davayla ilgili yaşanan gelişmeler sanıkların savunmaları üzerinden yeni tartışmalara zemin oluşturuyor. Taraflardan birinin haksızlığı, diğer tarafı haklı kılmaya yetmemektedir. Ne yargılama usulünde dikkat çeken hukuksuzluklar, bu tür örgütlenmeleri meşru görmeye neden oluşturabilir; ne de işlendiği iddia edilen suçun boyutları, adil olmayan yargılama yöntemlerini meşrulaştırır.
Mustafa Balbayın iddia edilen yapılanma içerisinde nasıl bir role sahip olduğu tartışmasından bağımsız olarak, savunmasında dikkat çeken soruları hepimiz için dikkat çekici mesajlar içermektedir. Balbay özetle, Ben Darbe Günlükleri dolayısıyla buradaysam bu günlüklerin sahipleri nerede diye sormaktadır.
Üst düzey komutanların adeta kapsam dışı bırakıldığı bir yargılama sürecinin kaçınılmaz olarak tartışmalara neden olacağı açıktır. Yargının ancak gücünün yettiğini tuttuğu izlenimi veren bu durum, her şart altında dava ile ilgili şüpheci yaklaşımlara zemin oluşturacaktır. Diyarbakırda faili meçhullerle ilgili yargılanan askerlerin hâlâ görevleri başında olması, Ergenekon davasında adı geçen komutanların sivil hayatlarına devam ediyor olması, işin sonunun nereye varabileceği konusunda tahminlere veri sunmaktadır.
Tarihi bir davanın daha özenle yönetilmesini istemek, Ergenekon yanlısı olmakla suçlanamayacak bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır. Toplumun, Ergenekon yanlıları ve karşıtları olarak kamplaştırıldığı bir ortamda, adaletten ve hukuktan yana olmak zor bir tercih olarak gözükmektedir.
Bu sürecin kötü yönetilmesinin sorumluluğu sadece birkaç savcı ya da hakime yıkılamayacak kadar ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Yargıya müdahale kavramının kapsama alanı dışında da yapılabilecekler olduğunu, hem kamuoyu hem de siyasal irade kabullenmelidir. Üzerimize düşeni yapmadığımız bu süreçten şikayetçi olmak, bir süre sonra anlamsızlaşacaktır.
Ayhan Bilgen