30 Kasım 2009 00:00
YAŞAMA KÜLTÜRÜ
Yıllarca uğraştım Anadolumuzun kimi kentlerinde Çok bilenler, Boşver aldırma. Ne canını sıkıyorsun? Aradığının olmadığını sen de biliyorsun derlerdi hep.
Yıllarca uğraştım Anadolumuzun kimi kentlerinde
Çok bilenler,
Boşver aldırma. Ne canını sıkıyorsun? Aradığının olmadığını sen de biliyorsun derlerdi hep.
Boşverenler yüzünden oluyor oysa her şey!
Aşevinde canım çeker, tarhanasının ünlü olduğunu bildiğim kentte çorbasını isterim. Şaşırmış, anlaşılmaz biçimde yüzüme bakar,
Yok efendim! derler.
İnsanlarının onsuz edemediklerini bildiğim yerin aşevinde sorarım:
Kuru patlıcan dolması var mı?
Yok efendim.
Birçok ilde dayanamaz bilmek isterim:
Bulgur pilavınız var mı?
Yok efendim.
Bütün bunlar bize özgü, hepimizin sevdiği yemekler. Kimileri binlerce yıldır biliniyor, yeniliyor. Bizim kültürümüzün yemekleri. Nedense yabancılaşmışız sanırsınız
Tencere yemeği yiyebilmek için, çarşı pazar içinde esnaf aşevi arardık yıllardır.
(Türkçe olsun, anlaşılsın diye aşevi demiyorum. Benim çocukluğumda böyle denirdi. Kapısının üzerinde böyle yazardı. Önce İtalyancadan lokanta oldu. Sonra restaurant- restoran- restorat Oysa yazılışını bile bilmezler dillerini eşek arısı sokasıcalar.)
Şimdilerde usul usul değişiyor bunlar.
Örneğin Denizlide ev yemekleri (öyle diyorlar, aslı bizim yemeklerimiz) veren küçük bir aşevi var. Öğleleri dolup taşıyor.
Önünde sonunda kendi olmak diye bir şey var.
Bu kendi olabilenlerle karşılaştığımda içim sevinçle doluyor. Mış gibi olanlara sıkılıyorum, üzülüyorum. Bir gün kurtulurlar diye inanmaya çalışıyorum.
Edremitte bir Cumhuriyet aşevi var örneğin. Yalnız oralılar değil, benim gibi dıştan gelenler de biliyorlar orayı. Yemeklerini sayacak değilim. Ben bu işten anlamam. Ama Egeliyim işte, kendi yemeklerimi yemek istiyorum yalnızca. Bilen bilmeyenin ağzında Egelilerinki en sağlıklı beslenme yoluymuş
Dört beş yıl önce Akçayda bir aşevi açıldı: Zeyyat
Körfezin ot yemeklerini, kabak çiçeği dolmasından, pazı, asma yaprağı sarmasına, yılın döneminin sebzelerinin, İda dağının otlarının yemeklerini, en doğru, en güzel biçimde pişirilmiş biçimde buluyorsunuz orada Kimi kez tok iken bile girip bir yemeği tadasım geliyor. Her gidişimde sağ olun! diyorum bize bu güzellikleri, kendimizi sunanlara
Amacım elbette yemekten söz etmek değildi.
Yemek yerken bile kendi olamayanlara değinmek istedim yalnızca
CENGİZ BEKTAŞ