02 Aralık 2009 00:00
Saddamın masumiyeti
İngiltere hükümetinin oluşturduğu araştırma komisyonunun, Irak savaşına dair gerçeklerin gün yüzüne çıkarılması ve bu ülkeyi işgal etmek ve yönetimini...
İngiltere hükümetinin oluşturduğu araştırma komisyonunun, Irak savaşına dair gerçeklerin gün yüzüne çıkarılması ve bu ülkeyi işgal etmek ve yönetimini devirmek üzere İngiliz kuvvetlerinin bu ülkeye gönderilmesinin ardındaki sebepleri araştırma çerçevesinde yürütülen görüşmeler, İngiliz kamuoyunun gündemini bu sıralar meşgul ediyor. Bu komisyonun çalışmaları henüz daha başlangıç aşamasında bulunuyor; söz konusu konular çerçevesinde alınan kararlarda ileri derecede rol oynayan siyasiler ve yüksek rütbeli askerlerle yürütülen görüşmelerin, önümüzdeki haziran ayından önce bitmesi de beklenmiyor. Zira güvenlik kurumlarında, bakanlıklarda ve silahlı kuvvetlerde görev yapan bu konumdaki yüzlerce kişiyle görüşmeler yapılacak ve buna ek olarak yüz binlerce gizli belge incelenecek.
Bu araştırmada öncelikli olarak, ülkesini bu savaşa sokan Eski İngiltere Başbakanı Tony Blairin dönemi üzerinde duruluyor; ülkesinin bu savaşa girmesini haklı göstermek üzere milletvekillerine yönelik yaptığı açıklamaların doğru olup olmadığı araştırılıyor. İngiliz gazeteleri geçen birkaç gün içinde, Tony Blairin savaştan önce aylar boyunca yalan ve aldatmacaya başvurduğuna ve milletvekilleriyle halkı aldattığına dair haberlerle dolup taştı. Zira Blair, Birleşmiş Milletlerin, Irakta kitle imha silahları bulunduğuna dair kesin deliller sunmadığı sürece, ülkesi İngilterenin Iraka karşı herhangi bir savaşa girme kararı almayacağını durmadan tekrarladı. Ancak ABDnin, daha 11 Eylül saldırıları gerçekleştirilmeden önce Iraka karşı bir savaş açmayı planladığını ve Tony Blairin de, bu savaşa katılmak üzere ABDyle 11 Eylül saldırılarından bir yıl önce anlaştığını belgeler ortaya koyuyor.
Yüksek tirajlı İngiliz Daily Mirror gazetesi, Iraka saldırılar başlamadan on gün önce İngiliz İstihbarat Örgütünün, Irakta kitle imha silahlarının kesinlikle bulunmadığını Tony Blaire bildirdiğini yazdı. Ayrıca gazete, İngiliz Dışişleri Bakanlığında eski genel müdür ve halen İngilterenin Çin Büyükelçisi Sör William Earmannın da, Iraka saldırılar başlamadan önce İngiliz İstihbarat Örgütünün, Irakta kitle imha silahlarının bulunmadığını; İngilterenin çıkarları ve güvenliği açısından ise İran, Kuzey Kore ve Libyanın, Iraktan daha tehlikeli olduğunu eski İngiltere Başbakanı Blaire bildirdiğini söylediğini yazdı. Ayrıca Saddam Hüseyinin, El-Kaide veya bir başka terör örgütleriyle hiçbir ilişkisinin bulunmadığının da Blaire istihbarat örgütünce bildirildiğini ifade etti. Şu anda Ortadoğuda barışı kurmak üzere faaliyet yürüten Dörtler Komitesi üyesi olan Blair, Iraka savaş açmak üzere yoğun ısrarda bulunmuştu. Ancak bütün bu bilgilere rağmen; kitle imha silahlarına sahip olmayan, El-Kaide ile herhangi bir ilişkisi bulunmayan ve İngiltere açısından ve hatta Iraka komşu ülkeler açısından da hiçbir tehlike oluşturmayan bir ülkeyi işgal ederek insanlığa karşı suç işleyen ve geçmişte İngiltere kamuoyuna ve İngiltere milletvekillerine yalan söyleyen Blair, işlediği suçları gölgelemek adına yalan söylemeye hâlâ devam etmektedir.
Bir yalancı olan Tony Blair, maalesef hâlâ Arap başkentlerinde kabul edilmektedir. Oysa kendisinin bir savaş suçlusu olarak yargılanması gerekir. Zira ortağı ve arkadaşı oğul George Bush ile beraber bir milyon Iraklının ölümüne, dört milyon Iraklının göç etmesine ve dul anneleriyle yaşayan dört milyon Iraklı çocuğun yetim kalmasına sebep oldu. Blair ve Bush, Müslümanlardan ve Araplardan nefret etmekte, öte yandan İsrailden yana taraf olmakta, onun saldırılarına, Arapların topraklarını işgal etmesine destek olmaktadırlar.
Londrada Arapça yayımlanan Al-Quds Al-Arabi gazetesi başyazı, 30.11.2009, Arapçadan çeviren: Adnan Yılmaz