03 Aralık 2009 00:00
Elazığta pancar üretecisi sayısı azalıyor
Uygulanan yanlış tarım politikaları ve son yıllarda yaşanan özelleştirmelerle birlikte şeker pancarı da zor günler yaşıyor.
Uygulanan yanlış tarım politikaları ve son yıllarda yaşanan özelleştirmelerle birlikte şeker pancarı da zor günler yaşıyor. Elazığta 7 bin civarında olan pancar üretici sayısı yanlış tarım politikalardan dolayı bu sayı giderek düşüyor.
Şeker sektörü Türkiyede tarıma dayalı sanayiinin en önemli ve en başarılı örneklerinden biri olarak tarif edilirdi. Sulu koşullarda ve üstün tarım teknikleri kullanılarak üretilen şeker pancarı Türkiye kırsalının en önemli gelir kaynaklarından bir tanesiydi. Üreticiye mekanizasyonu, gübreyi ve tarım ilacını kullanmayı öğreten pancar tarımı, kendisinden sonra aynı tarlaya ekilen tüm ürünlerin verimini arttırıyor.
KÖYLÜLERDEN ÇAĞRI
1990lı yıllarda gereksiz dışalımları dâhil olmak üzere 3 yüz bin tonlar düzeyine varan kayıt dışı pancar şekeri ticaretine siyasi iktidarlar engel olmadı. İktidarlar iktidarların sorunların üzerine gitmek yerine pancar üretimine kota getirdi. Çiftçinin ihtiyacını karşılayamayan taban fiyatı uygulamaları tüm Türkiyede olduğu gibi Elazığda da şeker pancarı üretimini bitme noktasına getirdi. Stok fazlalığı gerekçe gösterilerek ülkede üretilen şeker pancarı üretimine kota getirilirken nişasta bazlı şeker üretimine geniş olanaklar sunuluyor. Elazığda 7 bin civarında şeker pancarı üreticisi bulunuyordu. Ancak uygulanan tarım politikalarının bu sayının düşmesine neden oldu. Elazığ merkeze bağlı Acıpayam (Dadeş) köylüleri şeker pancarı üretirken kota ve taban fiyatı uygulamasından dolayı pancar üretemez duruma geldiler. Üstüne birde Acıpayamında bağlı olduğu 35 köyün su ihtiyacını karşılayan Eyüp bağları Sulama Birliğine bağlı olan su pompasının TEDAŞa olan borcu nedeniyle kapatılmasıyla ürünlerinin ve bahçelerinin susuzluktan kurumasıyla karşı karşıya kaldılar. Sulama birliğinin borcunun kendilerine ait olmadığını belirten köylüler, var olan borcu birliğin kendi giderleri olarak açıkladığını kendilerine ait olmayan bir borç nedeniyle cezalandırıldıklarını söylediler. Pancar üretiminin bitme noktasına geldiğini anlatan köylüler yetkilileri duyarlı olmaya çağırdı.
EMEKLERİ BOŞA GİTTİ
Acıpayam köyü birinci Azası Musa Aytekin, bu yıl ektikleri şeker pancarının susuzluk nedeniyle kuruduğunu söyledi. Suyun devletin elindeyken dönüm hesabı uygulandığını bununda köylü için iyi olduğunu anlatan Aytekin, sulama birliklerinin eline geçince suyun tamamen kesildiğini belirtti. Aytekin içinde oldukları mağduriyeti şöyle anlattı; Baştan bize söyleselerdi o kadar ürün ekmezdik, gübre vermezdik. Emeğimiz boşa gitti. Bu sene gübrenin torbasını 135 liraya bize mal ettiler. Şeker pancarının tonajı 80 lira artık gerisini siz kıyaslayın bunun emeği suyu hep cebimizden çıktı. Üstelik su verilmediği için hepsi kurudu. Biz hükümete 5 tane milletvekili gönderdik. Olarında maalesef ne köyümüze nede şehrimize sahip çıkacak bir halleri yok.
Bir başka pancar üreticisi Ahmet Kalkancı daha önceleri 96 ton pancar ürettiğini belirtti. Bu yıl daha az pancar ektiğini anlatan Kalkancı, gübresini dışarıdan aldığını ve ektiği alanın hepsinin kuruduğunu söyledi. Uğradığım zararı kim karşılayacak? diye soran Kalkancı, Köylünün sulama birliğine 400 bin borcu var. Birliğin devlete olan borcu ise 22 milyon. Üstelik borcu olanlar yıllardır pancar ekmiyorlar. Sulama birliği bu borcu kendisine ait masraf olarak gösteriyor. Bunu zamanında ödeseydi. Masrafımızın karşılanmasını istiyoruz dedi. (ElazığEVRENSEL)
Melek Zeytin