03 Aralık 2009 00:00
ESKİKENT YAZILARI
Anadolu Üniversitesinde rektörlük seçimleri yapıldı biliyorsunuz.
Anadolu Üniversitesinde rektörlük seçimleri yapıldı biliyorsunuz. Ve biliyorsunuz ki, bu seçimler öteden beri antidemokratik. Bu nedenle, öğretim üyelerinin oyları sonucunda rektör adaylarının ne şekilde sıralandığı önemli değil. YÖKün sıralaması sonucunda Cumhurbaşkanının yaptığı atama önemli. Bu seçim sistemine göre üçüncü sırada yer alıp birinci sırada yer alanın çokça gerisinde yer alıyor olabilirsiniz. Eğer kendinizi yukarıya sevdirmişseniz, korkmayın.
Anadolu Üniversitesindeki rektörlük seçimleri de böyle oldu. Ama yine de konuya değinmemek olmaz. Tarihe büyük seçimin sonucunda bir küçük not düşelim de, belki gelecekte bu notumuza bakıp yolunu bulmak isteyenler olabilir!
Sıkıcı olacak ama AÜdeki rektörlük seçiminin üniversite içindeki sonucuna bir bakalım.
Prof. Dr. Fevzi Sürmeli (eski rektör): 334 oy.
Prof. Dr. Hasan Mandal: 295 oy.
Prof. Dr. Davut Aydın (yeni atanan rektör): 96 oy.
Şimdi, bu sıralamadan sonra sizce kim rektör olmalı? demeyeceğim. Zaten eskiden beri aynı uygulama yok mu? Var. O uygulama bu seçimden sonra da sürdü. Belki bundan sonra sürmez diyedir düştüğüm not!
Devam edelim
Seçim sonucuna göre sayısal olarak ilk sırada yer alan Sürmeli, kendisinden sonraki rakibine yakın, üçüncü sıradaki rakibine göre büyük farkla önde yer alıyor.
Yani deyim yerindeyse, havada üç takla atmış, bir de burgu yapmış!
Ama öyle havada takla atmalara, yarım burgu yapmalara, kulplu beygirin üstünde hamuta kalkmalara bakılmıyor.
İlla ki yukarıya sevdireceksin kendini!
YÖK bu sıralamayı aldı. Muhtemel, başkanları Yusuf Ziya Özcanın kısa bir açış konuşmasından sonra, sen misin takla atan! diyerek, en üsttekini en alta, en alttakini de en üste yerleştiriverdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gülden bu sıralamaya zaten itiraz gelmeyeceği biliniyordu. O da, YÖKün bu demokratik sıralamasına, demokratik seçim açılımıyla bir süre düşündükten sonra ben bu sıralamadan iyisini bulamam diyerek ve de, Acunun programına özenerek Evet dedi.
Üniversitelerdeki seçimlerde öteden beri aynı yöntem izleniyor. Geçmişte bu yöntemden pek memnun olanların sözcükleri, taşları bağlanıp köpekleri salıverilen köyün içine düştüğünden, ses çıkaracak durumda değiller!
Yöntem aynı ama bu derece oy farkına rağmen, iktidar neden 3. sıradaki adayı rektör atıyor?
Konu, Anadolu Üniversitesi olunca
Önce, geçmişin rövanşı alınıyor.
İktidar, ilk defa kendisine yakın bir adayı böyle ilk üç içinde buluyor.
Bu bir...
İkincisi ve en önemlisi belki de
AÜ, hem açık öğretimi, hem de örgün öğretimi bir arada yürüten tek üniversite. Neredeyse 1.5 milyona yakın öğrencisi var açık öğretimin. Avrupaya kadar uzanmış bir eğitim ağı var. Gelirleri de öyle düzgün ki, bu durum bile bazılarının iştahını kabartıyor.
Eh, havada üç takla atıp bir burgu yapsanız da, kılınız bile kıpırdamadı diyebilirler size.
AÜ Yunus emre Yerleşkesi içinde Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Bulvarı var. Bu saatten sonra, o bulvarın adı da Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül Bulvarı olur artık!
Olmazsa hep beraber ayağa kalkar, oylama yapılmasını isteriz!
Vah benim üniversitelerim vah!
Aslında vah benim Eskişehirim vah! desem çok daha iyi olacak.
Neden mi?
Çünkü, hep sesini yükselten bir kent olarak bilinen Eskişehirin, bu defa hakikaten kılı bile kıpırdamadı da ondan!..
RAHMİ EMEÇ