07 Aralık 2009 00:00
Patron sömürüde sınır tanımıyor
KRİZ bahanesiyle işçilerin hak gaspları giderek artıyor.
KRİZ bahanesiyle işçilerin hak gaspları giderek artıyor. Son süreçte birçok işletme işçi çıkartırken, çıkartmayanlar da çalışma şartlarını ağırlaştırıyor, işçi ücretlerini ödemiyor. İşçilerin mağduriyeti gün geçtikçe artarken, fabrikalar kârlarına kâr ekliyor. Yoksulluğun gün geçtikçe derinleştiği, çalışabilir nüfusun yüzde 60ının işsiz olduğu Diyarbakırda da hiçbir zaman bitmeyen kriz, işçileri kötü koşullarda, düşük ücretle çalıştırmak için patronların her zaman bahanesi. Diyarbakırdaki Erdem Plastik fabrikasında krizi bahane ederek ücretleri ödemeyen patron, fabrikayı çalıştırmaya ve kârına kâr eklemeye devam ediyor.
AYLARCA MAAŞ VERİLMEDİ
Diyarbakır-Urfa yolu 14. kmde bulunan Erdem Plastikteki çalışma koşulları ve yaşadıkları üzerine konuştuğumuz 17 yıllık Erdem Plastik işçisi Burhan Bekler, kriz gerekçesiyle 10 ayda sadece 815 TL alabildiğini söyledi. Daha önce 190 kişinin çalıştığı fabrikada şimdi idarecilerle birlikte 60 çalışan bulunduğunu söyleyen Bekler, birkaç gün önce de ücretsiz izne ayrıldığını ifade ederek, Günde 12 saat çalışıyoruz. Mesaiye kalmayınca azarlıyorlar bizi. Ocak ayında 557 TL maaş alıyorduk. Ancak 10 ayda kriz gerekçesiyle 815 TL alabildim. En son beni işten çıkartmalarını söyledim. Ancak tazminat veririz gerekçesiyle çıkış vermediler, ücretsiz izne ayırdılar dedi. Bekler fabrikada üretimin devam ettiğini belirtti. Eskiden ya üç ayda bir ya da yarım maaş alabildiklerini belirten Bekler, 10 aydır da ha bugün ha yarın diye bizi oyaladılar. Kuru ekmeğe muhtaç hale geldik. Kaç aydır ev kirası veremiyorum. Faturaları ödeyemiyoruz. Evde satacak bir şey kalmadı dedi. 3 çocuğu olduğunu ve hasta çocuğunu tedavi ettiremediğini söyleyen Bekler, Büyük kızım parasızlıktan liseyi bırakmak zorunda kaldı dedi.
YOĞURDU BİLE KESTİLER
Fabrikadaki birçok işçinin dayanamayıp işten ayrıldığını belirten Bekler, çalışma koşullarının ağırlığından bahsederek, Plastik işinde çalışanlara günlük yoğurt, süt verilmesi gerekir. Bize eskiden bir kepçe yoğurt veriliyordu. Ama artık o da kaldırıldı, vermiyorlar artık. Bende bel fıtığı, varis çıktı. Derdimizi anlatacağımız kimse olmadı. Ara sıra müfettişler geliyordu. Ama kim onların yüzünü görecek? Önceden haberliler. Gelip patronun yanına çıkıyorlardı. Patronun birkaç sigortalı akrabasını da yanlarına çıkartıyorlardı. Onlarla görüşüyorlardı. Kimse gelip bize bir şey sormuyordu sözleriyle, kuralsız çalıştırmaya devletin seyirci kaldığını ifade etti. Bekler, ağır çalışma şartlarına, ödenmeyen maaşlara katlanma nedenini, Bölgede iş yok. Sesimizi çıkartmayalım işsiz kalmayalım, diyorduk şeklinde açıkladı. Daha önce 15 arkadaşının fabrikayı mahkemeye verdiğini belirten Bekler, kendisinin de mahkemeye başvuracağını kaydetti.
(Diyarbakır/EVRENSEL)