07 Aralık 2009 00:00

Kadınlar kreş istiyor

EĞER çalışan bir kadınsanız ve çocuğunuz varsa, işiniz hiç de kolay değil. Hele bir de İstanbul’da yaşıyorsanız işiniz daha da zor.

Paylaş

EĞER çalışan bir kadınsanız ve çocuğunuz varsa, işiniz hiç de kolay değil. Hele bir de İstanbul’da yaşıyorsanız işiniz daha da zor. Çocuğunuza bakacak bir yakınınız varsa işiniz biraz kolaylaşabilir ama yoksa tek seçeneğiniz var, o da işi bırakmak. Sadece çalışan kadınlar için geçerli değil bu durum.
Krizle birlikte yaşam koşullarının daha da zorlaşması; elektrik, doğal gaz, su faturalarının gelen zamlarla her geçen gün daha da artması, kadınları çalışmaya zorunlu kılsa da çocuğu olan kadınlar için bu pek de kolay değil. Çocuklarına bakacak kimseleri bulunmayan aileler, yaşam koşullarının zorluluğu karşısında yapacak bir şey bulamıyorlar.
Binlerce işçinin çalıştığı fabrikalarda, kamu kurumlarında, kreşlerin olmaması, nüfusları yüz binleri bulan mahallelerde bir tane bile kreşin olmaması, çalışmak isteyen, aile ekonomisine katkıda bulunmak isteyen kadınların önündeki en büyük engel. Eğer çalışıyorsanız da bu çaresizlik karşısında kadının yapacağı tek şey işi bırakmak.
Bu sorunu en çok İstanbul’un emekçi mahallelerinde yaşayan kadınlar hissediyorlar. Her ne kadar özel kreşlerin sayısı artsa da, buraların aylık fiyatlarının en ucuzunun bile asgari ücrete yakın olması, kadınların sorununa çözüm olmuyor. Okmeydanı Mahmut Şevket Paşa Mahallesi’nde görüştüğümüz kadınların anlattıkları, kreşe olan gereksinimlerini gözler önüne seriyor.
KREŞ YOK DİYE ÇALIŞAMIYOR
Melek Özcan’ın iki çocuğu var. İlk çocuğu olduktan sonra çalışmaya devam etmek için kreşe yazdırmak istemiş. Kimisi çok uzak olduğu için kimisi ise pahalı olduğu için bunu yapamamış. Tek çare olarak, çocuğunu Gazi Osman Paşa’da oturan annesine bırakmak zorunda kalmış. “Öyle olunca mesai bitiminde her gün çocuğumu almaya gidemiyordum. Bu nedenle hem kızımın psikolojisi, hem benim psikolojim olumsuz etkileniyordu” diye o dönem yaşadıklarını anlatan Özcan, ikinci çocuğunun olmasının ardından çalışmayı bırakmak zorunda kamış. “Kızım okula gidiyor, oğlum küçük. Emekliliğime üç yıl kaldı. Kreş olsa çalışıp hem eve katkı sağlarım hem de emekli olurum” diyen Özcan, “Kreş bizim için bir ihtiyaç. Bu konuda devlete ve belediyelere büyük sorumluluk düşüyor. Dar gelirli vatandaşlar için her mahalleye bir kreş açılmalı uygun fiyata. Biz de rahatlıkla çalışıp, kimseye boyun eğmeden hem çocuklarımızı büyütürüz, hem de geçimimizi sağlarız” diye konuşuyor.
ÖNCE KREŞ SONRA ÜÇ ÇOCUK
Bir tekel bayisinde karşılaştığımız Necla Aktaş, eşinin dinlenmesi için tezgah başında bekliyor. Bayiye nöbetleşe bakmak zorunda olduklarını belirtiyor. Aktaş’ın en büyük sorunu, eşi dinlenirken iki yaşındaki çocuğuyla ilgilenememek. Bazen çocuğunu da dükkana getirmek zorunda kaldığını söyleyen Aktaş, hem çocuğunun, hem kendisinin büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor. “Mahallemizde bir kreş yok. Olsa hem biz hem çocuklarımız bu eziyeti çekmez. O kreşte eğitimini alırken, arkadaşlarıyla oynarken, ben de eşime rahatlıkla yardımcı olabilirim” diyen Aktaş, eşinin yanında çalışması için birini tutma gücü olmadığını, mecburen sıkıntıya katlanmak zorunda kaldığını belirtiyor. Hayat koşullarının giderek zorlaştığını belirten Aktaş, “Üç çocuk yapın diyenler öncelikle çalışmak zorunda olan dar gelirli ailelerin kreş sorurunu çözsünler” diyerek, Başbakan Erdoğan’ın, ‘Üç çocuk yapın’ sözlerine tepki gösteriyor.
KREŞ OLMADIĞI İÇİN ÇALIŞAMIYOR
Leyla Elbaş’ın evine konuk oluyoruz. İki çocuklu Elbaş’ın yanında, yine iki çocuğu olan Emine Vurur adlı komşusu da var. Mahallelerinde kreş olmadığı için çok istemesine rağmen çalışamadığını belirten Elbaş, “Annemler karşıda oturduklarından onlara bırakamıyorum. Sanırım bu konuda muhtarla konuşanlar olmuş. Ama henüz bir gelişme yok” diyen Elbaş, mahalledeki birçok kadının kreş istediğini dile getiriyor. Özel kreşlerin hem çok pahalı hem de uzak olduğunu belirten Elbaş, kendileri için hem ev geçindirip hem kreş parası vermenin imkansız olduğunu dile getiriyor.
Kirada oturduğunu, sadece eşinin çalışmasıyla iki çocuğa bakmanın zor olduğunu belirten Emine Vurur da çalışmak istemesine rağmen kreş olmadığı için çalışamadığını ifade ediyor. “Çalışsam en azından kendimize bir ev alıp kiradan kurtuluruz” diyen Vurur, yetkililerin mahallelere kreş açmasını istediklerini ifade etti. (İstanbul/EVRENSEL)


EŞİM KIZIMA BAKMAK İÇİN İŞTEN AYRILDI
Mehmet Güzel de mahalle sakinlerinden. Bir çocuğu olduğunu ifade eden Güzel de mahallelerine kreş açılmasını istiyor. Güzel, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben ancak evin giderlerini karşılıyorum, eşim çalışsa, çocuğumuzu da kreşe versek fena olmaz. Ailece daha rahat ederiz. Araştırdık, mahallemizde kreş yok. Benim bir kızım var. Eşim ona bakmak için işten ayrıldı. Bu zamanda geçinmek zor.” (İstanbul/EVRENSEL)
Fatma Akpınar
ÖNCEKİ HABER

‘Mevcut bölümler iyileştirilsin’

SONRAKİ HABER

Fireli yaşamlar!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...