10 Aralık 2009 00:00
Dava da sürüyor saldırılar da
Demokratik Toplum Partisinin (DTP) kapatılması istemiyle açılan davayı esastan görüşmeye başlayan Anayasa Mahkemesi, görüşmeleri dün de sürdürdü.
Demokratik Toplum Partisinin (DTP) kapatılması istemiyle açılan davayı esastan görüşmeye başlayan Anayasa Mahkemesi, görüşmeleri dün de sürdürdü. Cumadan önce açıklama beklemeyin denilen dava devam ederken, DTP il ve ilçe binalarına yönelik kundaklama ve saldırılar ile hükümet yetkililerinin kışkırtıcı açıklamaları da sürüyor.
KUNDAKLAMA VE SALDIRILAR
DTPnin kapatılması istemli davanın Anayasa Mahkemesinde görüşülmesi sürerken, DTP binalarına yönelik saldırılar dün de devam etti. Önceki gece saat 04.00 sıralarında, Tuna Caddesi 33 Numaradaki DTP Ankara İl Başkanlığı önüne gelen kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, birinci katta bulunan parti binasına molotofkokteyli atarak kayıplara karıştı. Saldırı sonrası binada yangın çıktı. Olaya müdahale eden itfaiye, yangını söndürdü. Olay yeri inceleme ekipleri parti binasında inceleme yaparak delil aradı. Aynı gece DTP Keçiören İlçe Başkanlığına da silahlı saldırı düzenlendi. Değerli Sokak içerisinde bulunan DTP Keçiören İlçe Başkanlığına silahla ateş edildi. BMW marka bir araçla parti binasına gelerek 9 el ateş eden saldırganlar, daha sonra kayıplara karıştı. Saldırıyla ilgili gözaltına alınan 4 kişiden 3ünün gazi olduğu öğrenildi.DTP Ankara il ve Keçiören ilçe binaları, önceki gece silahlı ve molotofkokteylili saldırılara uğradı. Keçiören ilçe binasına silahlı saldırı, Ankara il binasına da molotof ve taşlı saldırı sonucu binaların boş olmaları nedeniyle can kaybı yaşanmazken, maddi hasar oluştu.
DTPDEN KINAMA
DTP Ankara il binasında dün yapılan basın toplantısında saldırı kınandı. Ankaradaki emek ve demokrasi güçlerinin de destek verdiği toplantıda, Yaşasın halkların kardeşliği, Faşizme karşı omuz omuza sloganları atıldı. Burada konuşan DTP Ankara İl Başkanı Songül Abdil Erol, Kürt Açılımı konusunda AKPnin samimi olmadığını gelişmelerin gösterdiğini söyledi. AKPnin seçim öncesi Kürtleri kandırma ve oyalama politikası izlediğini belirten Erol, Başbakanın söylemlerine ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin Millet ayağa kalkarsa ortada ne hükümet, ne iş birlikçi lobiler, ne de Kandil kalır sözleriyle yönelttiği tehditlere dikkat çekti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymenn Dersim katliamı ve Şeyh Sait ayaklanması örnekleriyle, aynı katliamların uygulanmasını istediğine de vurgu yapan Erol, DTPye ve Kürtlere yönelik saldırıların durdurulmasını, barış ve demokrasinin sağlanması için çaba harcanmasını istedi. Erol, yetkililere Lütfen barışı sabote etmekten vazgeçin diye seslendi. DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Haliste saldırıları kınayarak, Cemil Çiçekin DTP kapatma davasına ilişkin verdiği Batasuna örneğini eleştirdi.
Kısa süre önce, ülkenin bir çok kentinde DTP binalarına yönelik saldırılar gerçekleştirildi. Kocaeli, Gaziantep, Konya il binaları ile İzmir-Çiğli, İstanbul-Esenler, Hatay-İskenderun ilçe binalarına da saldırılar düzenlenmişti.
(Ankara/EVRENSEL)
ÇİÇEK YARGIYI ETKİLEMEYE ÇALIŞIYOR
Cemil Çiçekin Batasuna örneğine DTP Genel Merkezinden sert tepki geldi. Kapatılma davası sürerken, Çiçekin açıklamasıyla dava sürecine müdahil olduğu kaydedilen açıklamada, Çiçekin yargıyı etkilemeye çalıştığı ifade edildi. Açıklamada, Bu açıklamalarıyla açıktır ki, Anayasa Mahkemesi üzerinde bir baskı oluşturmayı hedefliyor. Bu sözler adeta DTPyi kapatın telkinidir. Yargı aşamasında bu sözler sarf etmenin başka izahı olamaz denildi.
Her şeyden önce bir hükümet yetkilisinin, Türkiyenin geleceğini doğrudan ilgilendiren bir davayla ilgili olarak hassas olması gerektiği hatırlatılan açıklamada, Tam aksine bir yaklaşım sergiliyor olması manidar denildi. DTPnin İzmir konvoyuna düzenlenen saldırının ardından da benzer sözler sarf ettiğinin hatırlatıldığı açıklamada, Çiçekin, DTPnin kapatılması için psikolojik zemin oluşturma gayreti içerisine girdiği, kaydedildi. Batasuna örneğini Baykalın da verdiği hatırlatılan açıklamada, Çiçekin sözleriyle Baykalın açıklamalarının bu denli örtüşmesinin, hükümet ve muhalefetin Kürtlere, DTPye karşı bir ittifak halinde olduğunun en açık göstergesi olduğu vurgulandı. Açıklamada, Eğer gerçekten Türkiye, İspanya Anayasası gibi özgürlükçü, çoğulcu bir anayasaya sahip olsaydı, bugün Kürt sorunu diye bir sorun olur muydu? denildi.
GÖZLER CUMA GÜNÜNDE
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, DTPnin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine eylemlerin odağı haline geldiği gerekçesiyle, kapatılması istemiyle 16 Kasım 2007de açtığı davanın, Anayasa Mahkemesinde görüşülmesine dün de devam edildi. Anayasa Mahkemesi raportörleri, kapatılsın görüşüyle rapor hazırlamış ve Anayasa Mahkemesi de esastan görüşmeyi önceki gün başlatmıştı. Anayasa Mahkemesi Haşim Kılıç önceki gün yaptığı açıklamada karar için Cuma gününü işaret etmişti.
Kapatma istemli davanın iddianamesinde, DTP Eş Başkanı Ahmet Türk ile milletvekilleri Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel, Osman Özçelik, İbrahim Binici, Selahattin Demirtaş, Sevahir Bayındır ve Fatma Kurtulanın da aralarında bulunduğu 221 partiliye, Anayasanın 69/9 ve Siyasi Partiler Yasasının 95. maddeleri uyarınca, siyasi yasak getirilmesi istenmişti. Anayasa Mahkemesi başkanı ilk günün akşamı geç saatlerde yaptığı açıklamada,
bütün delillerin tek tek incelendiğini, bu nedenle uzun süreceğini söylemişti. Anayasa Mahkemesinin kapatma yönünde karar verebilmesi için 11 üyeden en az 7sinin kapatılsın yönünde karar vermesi gerekiyor.