14 Aralık 2009 00:00
ROJEV
DTPnin kapatılması, birçok yönüyle farklı çevreler tarafından tartışılıyor. Önceki parti kapatmalardan farklı olarak...
DTPnin kapatılması, birçok yönüyle farklı çevreler tarafından tartışılıyor. Önceki parti kapatmalardan farklı olarak, bugün bir Kürt partisinin kapatılmasının ülkede gündemi belirlemesi, başlı başına önemli bir durumdur. Liberal solcusundan sağ muhafazakarına ve ırkçı milliyetçisine kadar burjuva medyada konu ile ilgili yapılan değerlendirmeler, Kürt halkının demokratik talep ve beklentileri ile ülkedeki belli başlı güç odakları arasındaki mesafeyi göstermiş olsa da, artık bu sorunun hiçbir kesimin üzerinden atlayamayacağı bir sorun haline geldiğini göstermesi bakımından önemlidir. Bu değerlendirmelerin bir diğer dikkat çekici yönü de, söz konusu çevreler tarafından çok farklı şeyler söylenmiş olmasına rağmen, bütün bu çevrelerin DTPyi PKKnin kapattırdığı konusunda birleşmiş olmalarıdır.
DTPyi PKK kapattırdı. Böylesi bir değerlendirmeden çıkarılabilecek ilk sonuç; DTP ya da yerine kurulacak Kürt partisi, kapatılmamak için PKK ile arasına mesafe koymalı(ydı). PKK, Kürt sorununun bir sonucu olduğuna göre PKK ile araya mesafe koymaktan ne anlamak gerekiyor? Açıktır ki, en demokratlarına kadar bu çevrelerin mesafe koymaktan anladıkları, Kürt halkının taleplerinin egemenler için makul görünecek bir noktaya çekilmesidir. Yani, Kürt sorununun seksen yıldır varlığı yok sayılan bir halkın eşit haklar temelinde birlikte yaşama sorunu olarak görülmesinden vazgeçilmesi, Kürtlerin AKPnin açılım politikasıyla öngördüğü çözüme ikna olmalarıdır. Yoksa Kürt sorunu bir halkın eşit hakları sorunu olarak görüldüğünde; ne PKK ile araya mesafe koymak sorunu, ne de PKK sorunu olmayacaktır. Dolayısıyla, aslında bu çevrelerin Kürt sorununun doğru tanımlanması ile aralarındaki mesafe, DTPnin kapatılmasından doğru sonuçlar çıkarmalarını da engellemektedir.
DTPnin kapatılması konusunda çok şey söylenebilir. Mesela AKP hakkında açılan kapatma davasında parti kapatmaya karşı olduğu için ret oyu verdiğini söyleyen Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, DTPnin kapatılmasına evet oyu vermiştir. Böylece Kılıçın sadece bazı partilerin kapatılmasına karşı olan büyük bir demokrat olduğunu gördük! Yine demokrasi kahramanlığında Kılıçtan geri kalmayan AKPnin, Parti kapatılması konusunda görüşümüz bellidir açıklamaları eşliğinde İspanyanın Batasunayı kapatmasını ağzına sakız etmesini izledik. Zaten CHP ve MHPye göre bu kapatmanın üzerine bir de Dersim katliamı gibi birkaç operasyon yapılsa, ortada Kürt sorunu da kalmayacak!
Açıktır ki; DTPnin kapatılması kararı, halkların birlikte yaşama zeminini dinamitleyen bölücü bir karardır. Bu bakımdan kapatma kararı, barışı ve halkların kardeşliğini savunan emek, barış ve demokrasi güçlerinin sorumluluklarını bir kat daha artırmıştır. Daha önce çeşitli konularda karşı karşıya gelen egemen güç odaklarının el birliğiyle gerçekleştirdikleri bu gerici hamleye, halk güçleri de eşit haklara dayalı demokratik bir ülke mücadelesinde birleşerek yanıt vermelidir. DTPyi, PKK değil; Kürt sorununu, ezilen bir halkın eşit haklara sahip olma sorunu olarak görmeyi reddeden, geleneksel inkarcı politikaları kendilerine dayanak yapan egemen güç odakları kapattırmıştır. Bu kararla halklar arasında örülmek istenen duvarı da, yine Türk ve Kürt halkları ile her milliyetten, her inançtan ezilen emekçi kitlelerin eşitlik, demokrasi ve insanca yaşam talepli birleşik mücadelesi yıkacaktır.
ÇETİN DİYAR