16 Aralık 2009 00:00
Dokuz Eylülden yükselen barış sesleri
DOKUZ Eylül Üniversitesi öğrencileri de bu yıl ilkini gerçekleştirdikleri Topluluklar Buluşmasının ana temasını Barış olarak belirledi.
DOKUZ Eylül Üniversitesi öğrencileri de bu yıl ilkini gerçekleştirdikleri Topluluklar Buluşmasının ana temasını Barış olarak belirledi. 1 hafta sürecek etkinlikler dün İkisat Fakültesi Fotoğraf Topluluğunun (DİFOT) açtığı İlk Bakış sergisi ile başladı. 12 topluluk tarafından düzenlenen Barış buluşması nın açılış konferansı Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Doktor Zeki Gülün konuşmacı olduğu Savaş ve Barış sunumu ile yapıldı.
SAVAŞ SİZ İLGİLENMESENİZDE SİZİNLE İLGİLENİR
İktisat Fakültesinin konferans salonunda gerçekleştirilen söyleşi de Doktor Zeki Gül, eğer bir coğrafyada savaş varsa ondan etkilenmeyecek kimsenin olmadığını vurgulayarak Tolstoyun Savaş siz ilgilenmeseniz de sizinle ilgilenir sözlerini hatırlattı. Savaşların doğrudan etkilerinin yani ölümlerin, yaralanmaların bizlere yansıdığını ancak doğa, kültür mirasları ve insan sağlığı üzerinde uzun vadede yarattığı tahribatların genel de gözden kaçtığını söyledi.
UYGARLIK DOĞDUĞU TOPRAKLARDA YAĞMALANIYOR
Gül sözlerini şöyle sürdürdü, Bugün bir kez daha henüz unutamadıklarımızı tekrarlamak gerekiyor. İstanbulda Molotof ile yanarak öldürülen bir genç kız, Diyarbakırda yakın mesafeden vurularak öldürülen bir üniversite öğrencisi ve Tokat Reşadiyede öldürülen 7 asker. Ve şimdi Kürtlerin partisi DTP kapatıldı. Açılımcıların barış konusunda samimiyetsizlikleri yeniden gözler önüne serildi. Şimdi birileri bunlara bilanço diyor. Oysa rakamlar yaşanan dramı kanıksamamıza yarıyor o kadar. Uygarlık bugün yine doğduğu topraklarda Mezopotamyada yağmalanıyor. Ve bütün insanlık televizyonlardan adeta bir oyun gibi yaşananları izliyor diye konuştu.
Umutsuzluğun içimize kök salmaması gerektiğini de ifade eden Gül, Dünyanın silaha en çok para ayıran ülkesi ABD bunu bizleri sömürerek yapıyor. Biz ülkemizden başlayarak dünyaya bakabilme ve barışın yeniden doğması için önce değişmeli ve değiştirmeliyiz. Günlük yaşam pratiklerimizden başlamak; Ermeni, Kürt, Laz her ne milleten ise, kardeş olmaya adım atmak elimizde. Mezopotamyada dünyada savaşın yaşandığı her yerde insanlar barış için hala bereketli diyerek sözlerini bitirdi.
Konferansta söz alan bir öğrencinin sözleri ise çapıcıydı. Aşırı derece de farklılıklara karşı bir düşmanlığın körüklendiğini söyleyen öğrenci, Dört yıldır üniversitedeyim. Kalabildiğim ne bir evim var ne düzeli bir gelirim. Yine de herkes benden Ne mutlu diye bağırmamı bekliyor. Bense artık bir gün de Ne mutlu tokum diye bağırabilmek istiyorum dedi. Etkinlik ikinci gününde de Suyun piyasaya açılması konferansı ve film gösterimleri ile devam edecek. (İzmir/EVRENSEL)