Başbuğ tehdit etti

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Trabzon’da Oruç Reis savaş gemisinden yaptığı konuşmada tehdit dolu açıklamalarda bulundu. TSK’ya yönelik tüm eleştirileri ‘psikolojik savaş’ olarak niteleyen Başbuğ, “Bunu PKK sempatizanları yapabilir. Siyasiler, akademisyenler ve medya mensupları yapamaz” dedi. Başbuğ TSK’yı eleştiren basın organlarına ise “Bulunduğunuz yol, doğru değildir. Artık haksız ve mesnetsiz suçlamalara karşı da TSK sessiz kalamaz” diyerek seslendi.
Geçtiğimiz aylarda ülke gündemine ilişkin açıklamaları için Tapantepe Sınır Karakolu’nu seçen Başbuğ’un bu seferki tercihi Trabzon’da demirli olan Oruç Reis savaş gemisi oldu. Savaş gemisinde düzenlediği basın toplantısında konuşan Başbuğ, TSK’ya yöneltilen her türlü eleştiriyi ‘psikolojik savaş’ olarak niteleyerek, gazetecilere, akademisyenlere, siyasilere bu tür eleştirileri ancak PKK sempatizanlarının yapabileceği uyarısında bulundu. “Süreçten rahatsızız diyen Başbuğ’un “Artık TSK bu suçlamalara sessiz kalamaz” demesi dikkat çekti.
MEDYAYA UYARI
Başbuğ, yaptığı konuşmada son dönemde TSK’nın ‘terör olaylarıyla’ ilişkilendirme çabası olduğunu ileri sürerek, “Böyle ilişkilendirmeleri ve bu amaca yönelik imalı konuşmaları PKK sempatizanları yapabilir. Ancak siyasiler, akademisyen ve medya mensupları yapamaz” dedi. Ciddi bir hukuk devletinde imalı konuşmalara, dedikodulara yer olmadığını söyleyen Başbuğ, “Bizi en çok üzen ve yaralayan noktalardan birisi ise, TSK içinde bizlere canları emanet edilen Mehmetçikler üzerinden kanlı hesaplar yapabilenlerin olduğunun düşünülmesi, ileri sürülmesidir” dedi. Eleştirilere her zaman açık olduklarını söyleyen Başbuğ, “Medyanın bir kısmının varoluşlarının temel nedeni gerçek ve doğrulara dayanmayan önyargılı, özel amaç taşıyan eleştiriler yaparak TSK’yı haksız yere her gün gündemde tutmak ve TSK aleyhine kampanya yürütmek” dedi. “Bunlar aynı zamanda kendilerini demokrasi savunucusu olarak da göstermektedir. Demokrasiyi savunmak için, onlara göre tek çıkar yol, TSK’nın karşısında olmaktır” diyen Başbuğ, TSK’nın demokrasi ve hukuk devletinin yanında olduğunu söyledi.
RAHATSIZIZ!
“İçinde bulunduğumuz bu süreçten rahatsızız” diye uyaran Başbuğ, bu rahatsızlıklarını her vesileyle yetkililere ilettiklerini söyledi. Başbuğ’un kendilerine yönelik eleştirilere ilişkin sürekli ‘psikolojik harekat’ sözünü kullanması dikkat çekerken, “Hem ülkesini hem milletini sevmek, hem de haksız yere TSK’ya karşı psikolojik harekat yürütmek bir arada olamaz” şeklindeki sözleri de dikkat çekti. Başbuğ, “TSK’ya karşı kendi amaçları ve menfaatleri çerçevesinde, haksız şekilde psikolojik harekat yürütenlere diyorum ki; bulunduğunuz yol-yer doğru değildir” dedi.
TSK’YI ELEŞTİREN PKK’Lİ Mİ?
“Son dönemde meydana gelen her terör olayı ile TSK’’yı ilişkilendirmek önünde çabalar vardır” diyen Orgeneral Başbuğ, “Terör olaylarını TSK ile ilişkilendirmeyi PKK destekleyicileri ve sempatizanları yapabilir. Ancak böyle ilişkilendirmeleri ve bu amaca yönelik imalı konuşmaları siyasiler, akademisyenler ve medya mensupları yapamaz, yapmamalıdır” dedi. “Ciddi hukuk devletinde imalı konuşmalara dedikodulara yer yoktur” diyen Başbuğ, “Bizi en çok üzen ve yaralayan noktalardan birisi ise TSK içinde, bizlere canları emanet edilen Mehmetçikler üzerinden kanlı hesaplar yapabilenlerin olduğunun düşünülmesi, ileri sürülmesidir” şeklinde konuştu.
YARGIYA UYARI
Konuşmasında yargıya da seslenen Başbuğ, “Adli makamlar ihbar mektuplarına, özellikle itirafçıların ve gizli tanıkların verdikleri ifadelere karşı daha duyarlı ve dikkatli olarak hareket etmelidir. Böyle durumlarda TSK ile işbirliği ve bilgi teatisi içinde bulunmalılar” dedi. Başbuğ ardından “Aksi durumlar, kurumlar arası çatışmalara neden olabilir” diye ekledi.
(HABER MERKEZİ)

---

‘ARTIK SESSİZ KALMAYAĞIZ’ DEDİ
TSK’nın hiçbir zaman hataları örtme, suçluları koruma durumu olmadığını öne süren Başbuğ, “Artık haksız ve mesnetsiz suçlamalara karşı TSK sessiz kalamaz” dedi. Başbuğ, “TSK’yı başka ülkelerin ordularıyla karıştırmayın” uyarısı yaptığı konuşmasında “Bu şekilde amaçlarına ulaşacaklarını sananlar, ne Türk toplumunun tarihi gerçeklerini ne de TSK’yı bilmeyenler ya da kendilerine bile yabancılaşmış olanlar, ne yaparlarsa yapsınlar TSK’nın etkinliğini azaltamazlar” dedi.