18 Aralık 2009 00:00
Muntazar El-Zeydi Romada
İtalya vatandaşı Massimo Tartaglia, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconiye saldırdı.
İtalya vatandaşı Massimo Tartaglia, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconiye saldırdı. Massimo, elindeki Duomo Katedralinin küçük bir heykeli ile Berlusconinin yüzüne vurmak suretiyle bu eylemi gerçekleştirdi. Ardından saldırganın ruhsal tedavi gören biri olduğu ifade edildi; ancak saldırganın zihinsel rahatsızlığı olduğu kabul edilse de, bu durum, ülkede siyasi hayatın bozulduğuna dair bazı gazetelerin yorumlar yapmasını önlemedi. Öte yandan, en büyük muhalefet partisinin üst düzey bir sorumlusu, başbakan ve aylardır toplumu kamplaşmalara götürenler dahil, her şahsın, bu durumun yaşanmasında bir sorumluluk payı olduğunu kabul etmesi gerektiğini dile getirdi. Bu arada bir gazete de, özgürlüğün tehlike altında olduğunu ileri sürdü. Bir başka gazete ise Massimo Tartaglianin yaptığı eylemin, aslında yabancı düşmanı, antidemokratik ve ırkçı hükümete karşı bir tepki olduğunu açık bir şekilde yazdı. Ama her ne kadar büyük gazeteler, başbakanla dayanışmaya yönelik davetlerde bulunduysa da, saldırganı kahraman olarak gören yeni grupların Facebookta oluşmasını ve bu gruplara binlerce kişinin katılmasını engelleyemedi.
Berlusconi, İtalyaya gelmiş yabancı bir misafir ya da işgalci bir ordunun başkanı değil; seçimlere, bir siyasi yaşama ve istikrarlı bir yönetime sahip bir ülkenin başbakanı kendisi. Ancak yine de bu olay, Muntazar El-Zeydinin, George Busha ayakkabısını fırlattığı olayı ele almayı gerektiriyor.
Duomo Katedralinin küçük bir heykeli ile gerçekleştirilen bu saldırının ardından, İtalyada hiç kimse, İtalyan kültürünün heykellerle ilişkisini ele almadı. Ya da sokaklarda çok sayıda heykel bulunduğundan dolayı, kültürlerinde önemli yer tutan heykellerin olumsuz etkilerinden bazı İtalyanların hâlâ kurtulamadığını da hiç kimse ele almadı. Ancak Muntazar El-Zeydinin yaptığı eylemin, Doğuluların sahip olduğu gerilikten ve bu kültürün hurafelerinden kaynaklandığını; El-Zeydinin bu eyleminin, Arap kültürünün ayakkabıyla ilişkisinden ve El-Zeydinin bu kültürden etkilenmesinden kaynaklandığını bazıları iddia etmişti. Aynı zamanda hiç kimse, Massimo Tartaglianin bu eyleminin, modernleşme hareketinin İtalyada başarısız olduğunu gösterdiğini de iddia etmedi. Ama bir gazeteci olarak Muntazar El-Zeydinin, kendi asli gazetecilik görevini yapacağı yerde böyle bir eyleme kalkışmasının, aslında, Arap coğrafyası gibi geri kalmış toplumlarda modern mesleklerin icra edilemeyeceğini gösterdiğini bazıları iddia etmişti. Ya da, El-Zeydinin aslında Saddam Hüseyin kültürünün bir neticesi olduğu iddia edilirken, Massimo Tartaglianin aslında Mussoloninin kalıntılarından beslendiğini de hiç kimse iddia etmedi.
Tabii ki, şiddetin kullanılması İtalyada eleştirildi ve bu eylemlerin yaygınlaşması tehlikesine karşı korkular ifade edildi. Ancak, zihinsel sorunları olan bir şahıs tarafından gerçekleştirilmiş de olsa, bu eylem, genel olarak siyasi bir protesto olarak kabul gördü.
Haled Sagiyya,
Lübnanda yayımlanan El-Akhbar gazetesi, 15.12.2009,
Arapçadan çeviren: Adnan Yılmaz