19 Aralık 2009 00:00
YENİGÜN
AKP Hükümeti, halka karşı saldırıda perva tanımıyor.Önceki gün Ankarada olan da budur.
AKP Hükümeti, halka karşı saldırıda perva tanımıyor.
Önceki gün Ankarada olan da budur.
İş diyen; ekmek, özgürlük arayan, barış diyen her kesime saldırıyor.
İşçiye, Kürde, Aleviye, her kesime saldırmaya devam ediyor.
Gençlere, kadınlara, üretici köylülere saldırıda dur durak bilmiyor.
Kimse ağzını açamıyor. Kimse sokağa çıkamıyor. Kimse AKPye karşı kılını kıpırdatsın istenmiyor!
Herkesin, her kesimin AKP güzellemeleri okumaları isteniyor.
Sokağı terörize eden AKP Hükümeti, demokratik hak ve özgürlükleri için alana çıkanları yasalarla, polisle, askerle korkutmaya, sindirmeye kalkıyor.
Zulmü ve sömürüyü kadim kılmak istiyor. Herkesin şükredip oturmasını, AKPnin olmayan adaletine sığınmasını bekliyor.
25 Kasımda 1 günlük grev yapan kamu emekçilerini tehdit etmekle kalmayan hükümet, emekçilerin tehdide pabuç bırakmamaları üzerine, işten el çektirmeleri devreye sokuyor.
Ulaşım sektöründe çalışan kamu emekçilerini açığa alarak, saldırıyı artırıyor.
Buna tepki gösterenlere devlet şiddetini dayatıyor.
Başbakan ve AKP Hükümetinin sözcüleri; işçileri, emekçileri, köylüleri küçümsüyor, hakaret ediyor.
Olmadı polisi, askeri salıyor üzerlerine. Olmadı, 12 Eylül askeri darbesini yabaları devreye sokuyor.
Gözaltına alıyor, tutukluyor, hapislerde çürütmekle tehdit ediyor.
Demokratikleşmeden, açılımdan, hak ve özgürlüklerin genişletilmesinden söz ettiği günlerde, baskılar artıyor, gözaltılar çoğalıyor, tutuklamalar dinmiyor.
İş isteyenleri asalaklıkla suçluyor, özelleştirmeye karşı çıkanlara kızıp köpürüyor. Anamızı ağlattın diyenlere, Ananı da al git diyerek hakaret eden hükümet, hepten gözü karartmış, halka karşı savaş açmış bulunuyor.
Kürtlerin eşitlik, kardeşlik, özgürlük mücadelesini terörizm olarak adlandırıp, polisle, askerle, tankla topla saldırırken, işçilerin, iş ve ekmek mücadelesine aynı güçlerle saldırmaktan geri durmuyor.
Önceki gün Ankarada yaşananlar, bir kez daha AKPnin gerçek yüzünü göstermiştir.
Muş Bulanıkta Klaşnikof ile halkı tarayan, Dolapderede halkı kurşunlayanlara, Diyarbakırda protesto gösterisine katılan genci tek kurşunla katleden güçlere karşı gösterdiği toleransı, sağduyu davranışını işçilerin iş ve emek talepleri karşısında göstermiyor. Bursada iş cinayetinde katledilen 19 işçi için sağduyulu davranmayı telkin eden hükümet, iş ve ekmek için Ankaraya dolan işçilere düşman gibi davranıyor.
Zulmü artırarak ayakta kalmanın hesabında olan AKP, demokratikleşme, açılım, hak hukuk yönlü söyleminde ne kadar yalancı ve riyakar olduğunu da göstermiştir.
AKP Hükümeti, halka karşı;, işçilere, emekçilere, ezilen ve sömürülenlere karşı adeta düşman güçler muamelesi yapmaktadır.
Geriye dönüp bakıldığında, her işçi ve emekçi eyleminde, her hak ve özgürlük talebinde aynı saldırgan üslubu, aynı zorbalığı ve artan şiddeti görürüz.
Halka, işçiye ve emek güçlerine karşı bu denli saldırgan, bu denli kin ve nefretle saldıran bir hükümet az bulunur.
Ankarada TEKEL işçilerine uygulanan muamelenin başka bir izahı yoktur.
TEKEL işçilerine karşı saldırıyı işçilerin bir mitingde taleplerini dile getirmesiyle birlikte başlatan Başbakan, önceki gün Ankarada devlet güçlerini işçilerin üzerine saldırtarak işi ayyuka vardırmıştır.
Sermayenin çıkarlarını savunan, krizin yükünü işçi ve emekçileri açlığa ve sefalete mahkum ederek aşmak için çabalayan hükümet, gözünü karartmıştır.
Memleketin tüm kaynaklarını, tüm birikimlerini, halkın, işçi ve emekçilerin vergileriyle, fedakarlıkları ve kazancıyla büyütülmüş olan KİTleri peşkeş çeken; tarımı, hayvancılığı bitiren, halkımızı her alanda muhtaç hale getiren, işsizliği artıran, açlığı ve sefaleti diz boyuna çıkaran hükümet, hiç kimsenin ses çıkarmadan biat etmesini istiyor.
Zulmü artırarak, huzur ve güveni, refah ve mutluluk sağlayacağını düşünüyor.
AKP; Kürtlere, Alevilere, işçilere ve emekçilere saldırmaya devam ediyor.
Yapılması gereken, birbirinden kopuk olan tepki ve direnişleri doğru bir potada birleştirmektir. İş, ekmek, özgürlük ve barış mücadelesinin başarısı, saldırılar karşısında emek ve demokrasi güçleri olarak tek yumruk olmak ve AKP iktidarını alaşağı etmektir.
ENDER İMREK