20 Aralık 2009 00:00

Kurtarıcı bunlarsa yandık!

Sonuçsuz kalan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirvesi sonrası bir araya gelen 5 ülkenin anlaşmaya vardığı bildirildi.

Paylaş

Sonuçsuz kalan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirvesi sonrası bir araya gelen 5 ülkenin anlaşmaya vardığı bildirildi.
193 ülke temsilcisi ve liderlerinin bağlayıcı bir sonuca varamadan sonlandırdığı zirve sonrası yapılan anlaşmanın ‘Günü kurtarmaya yönelik bir hamle’ olduğu görüşü hakim. ‘Az gelişmiş’ diye tanımlanan ülkeler ise, “Dünyayı kirletenler sorumluluk almıyor bizi kandırmaya çalışıyorlar. Bu anlaşmaya kaldıysak yandık’ diyorlar
Kopenhag’daki iklim zirvesinde, ABD ile 4 ülke arasında, içeriği tam belli olmamakla birlikte mutabakat sağlandı. Beklenen sonucun elde edilemediği zirveye ilişkin; “Bağlayıcı sonuç yok, yeterli değil, ‘İlk adım, kağıttan ibaret” yorumları yapılıyor. Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da yapılan İklim Zirvesi’nde, ülkelerin, Kyoto Protokolü’nün geçerliliğini yitireceği 2012 yılı sonrası için karbon salınımını azaltım taahhütleri vermeleri bekleniyordu.
TIKAYAN DA KİRLETEN DE ONLAR
ABD Başkanı Barack Obama’nın, BM İklim Zirvesi’nde başta Çin olmak üzere kimi ülkeler nezdinde yürüttüğü temaslarda ilerleme sağlandığı bildirildi. Amerikalı yetkililer, ABD ile Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika arasında, küresel ısınmaya yol açan sera etkisini yaratan gazların atmosfere salınımının sınırlandırılması çerçevesinde bir mutabakat sağlandığını söylediler.
Gelişmekte olan ülkelerin zirvede öncülüğünü yapan bu 4 ülke, zengin ülkelerin daha fazla sınırlandırmaya gitmeleri gerektiği gerekçesiyle müzakereleri zaman zaman tıkamıştı. Sorunlar aşılmadan yapılan anlaşmayı
Obama, “Şu anda anlaşma mükemmel değil. BM üyesi ülkelerin acilen harekete geçmesi gerekir. Eksik de olsa bir anlaşmaya varılması önemli, bunun zamanla geliştirilmesi gerekir” sözleriyle değerlendirdi.
ABD ve diğer 4 ülkenin, bu anlaşmayla, gaz salınımında kısıtlama yapılıp yapılmadığının nasıl kontrol edileceği konusunda bir yöntem üzerinde uzlaştığı ileri sürüldü. Ayrıca her ülke, bir diğerine, küresel ısınma konusunda ciddi bir gaz salınımıyla sonuçlanabilecek her tür eylemin listesini sunmayı kabul etti.
Yetkililere göre anlaşma, “Zengin ve gelişmekte olan ülkeler arasında finans mekanizması üzerinde sağlanan mutabakat, salınım kısıntısı, atmosferin ortalama ısı artışının 2 dereceyle sınırlandırılması, salınım konusunda karşılıklı bilgilendirme” konularını içeriyor. Atmosferin ısısının sanayi devrimine göre yükselmesi konusunda, 2 santigrat derece, bilimcilere göre kritik eşik.
ANLAŞMANIN DİĞER AYRINTILARI
İklim Zirvesi için hazırlanan karar taslağında, iklim için görüşmelerin 2010’da sürmesi ve nihai anlaşmaya varılmasına çalışılması kararlaştırıldı. Karar taslağında, karbondioksit salınımında gelişmekte olan ülkelere 30 ila 100 milyar dolar arasında yardımda bulunulması öngörülürken sera etkisi yaratarak atmosferi ısıtan karbondioksid salınımının tedricen azaltılması, atmosfer sıcaklığının iki dereceden fazla artmasına izin verilmemesi, gelişmekte olan ülkelere para yardımında bulunulması da karara bağlandı. Karar taslağında, en az gelişmiş ülkelere 2010 yılında 30 milyar dolar, gelişmekte olan ülkelere de 2020’ye kadar 100 milyar dolar para yardımının yanı sıra 2010 sonuna kadar zirveler düzenlenerek iklim için somut bağlayıcı “antlaşmaya” varılmasına çalışılması ilke olarak benimsendi.
Ancak bu taslak metne “Kopenhag X” adı verildi ve birçok uzman ve eylemci bu metin için “tam afet” tabirini kullandı. Çünkü yüksek salınım karşısında yaptırımın ne olacağına dair mutabakata ilişkin hiçbir bilgi verilmedi. Bugüne kadar dünyayı kirleten sanayilerine rağmen önlem almayan ‘gelişmiş ülkeler’ hiç güven vermiyor.
UZMANLAR TATMİN OLMADI
Buna karşın uzmanlar, daha önce dağıtılan taslaklar ışığında, zirveden bağlayıcılığa ilişkin bir karar çıkmayacak olmasından rahatsız.
Uluslararası Kuşların Korunması Birliği’nden John Lanchberry, “Çok basit bir ilerleme. Ardından gelecek adım belli değil. Nihai anlaşmaya nasıl ulaşılacağı net olmalıydı” dedi.
Küresel Rüzgar ve Enerji Konseyi Genel Sekreteri Steve Sawyer, “Gördüğüm taslağa bakılırsa, siyasal bildiriden öteye geçmeyen bir kağıttan ibaret” diye konuşurken, Kyoto Protokolü Görüşmeleri Başkanı John Ashe de, “Bu konferansa başlarken girdiğimiz, hukuken bağlayıcı bir anlaşma gibi beklentilerimizden çok uzaklarda kaldık” dedi.
(HABER MERKEZİ)

‘RÜŞVETLİ ÇÖZÜM’ ELEŞTİRİSİ
Anlaşma taslağını imzalayanların dışındaki ülkeler sert tepki gösterdiler.
G-77 Grubu Başkanı Lumumba Stanislaus Di-Aping: Taslak Metin, Afrika’nın bir intihar planına imza atmasını istiyor. Bu plan, birkaç ülkenin ekonomik egemenliğini sürdürmesine yönelik. Aynı zamanda bu çözüm, Avrupa’daki 6 milyon insanın da fırına atılması anlamına geliyor.
Tuvalu Başmüzakerecisi Ian Fry: Yaşananlar, halkımıza ve geleceğimize ihanet etmemiz karşılığında bize 30 parça gümüş sunulması gibi bir şey.
Maldivler Devlet Başkanı Muhammed Nasheed: 1.5 derecenin üzerindeki sıcaklık artışı durumunda, Maldivler ve birçok küçük ada yok olacak. Bu yüzden, metinde 1.5 derecenin aşılmamasının yer alması için çok uğraştık. Ancak, sera gazı salınımı yüksek olan ülkeler tarafından bunun bariz bir şekilde engellenmesi nedeniyle üzgünüm.
Venezuela Delegesi Claduia Salerno Caldera: Birleşmiş Milletler’in otoritesine karşı bu askeri darbeyi destekleyip desteklemeyeceğinizi soruyorum.
Dünya Dostları Örgütü’nden Nnimmo Bassey: Kopenhag, umutsuz bir fiyaskodur. Adalet gerçekleşmedi. Harekete geçmeyi reddeden zengin ülkeler milyonlarca fakir insanı açlığa, acı çekmeye ve iklimsel değişimin hızlanması halinde hayatlarını kaybetmeye mahkum etti. Bu korkunç sonucun sorumlusu, gelişmiş ülkelerdir.
Brezilya İklimsel Değişim Büyükelçisi Sergio Serra: Zirve için hayal kırıklığı diyebilirim, ancak mevcut sorunları görüşmek üzere tekrar bir araya gelme konusunda anlaşırsak fiyasko diyemem.
ÖNCEKİ HABER

Dostları Ağabeyoğlu’nu uğurladı

SONRAKİ HABER

AKP halkları karşı karşıya getiriyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...