22 Aralık 2009 00:00

Çıtayı yükselten yönetmene veda

BEYOĞLU Sineması’nın kafesi, kalabalık ve sessiz. Bir büyük ustayı; Zeki Ökten’i ağırlayacak dostları, sinemanın devrimci yönetmeni için toplanmış.

Paylaş

BEYOĞLU Sineması’nın kafesi, kalabalık ve sessiz. Bir büyük ustayı; Zeki Ökten’i ağırlayacak dostları, sinemanın devrimci yönetmeni için toplanmış. İki gün önce hayatını kaybeden ustayı, “En zarif, en samimi, en toplumsal Yeşilçam filmlerinin yaratıcısı” olarak anıyorlar.
Töreni, ilk sinema deneyimini Zeki Ökten’in yönettiği bir filmde yaşayan ve saygılı tavrıyla “çıtasını yükselttiğini” söyleyen genç oyuncu Derya Durmaz sunuyor. Konuşmak üzere Ökten’in dostlarını, çocukluk arkadaşı ve Kapıcılar Kralı’ndan Bizimkiler’e birçok eserde çalışma arkadaşı Umur Bugay’ı, set işçisi Halil Dede’yi, okul arkadaşı Metin Deniz’i, oyuncuları ve dostları Aytaç Arman’ı, Cüneyt Türel’i, asistanı Zeki Demirkubuz’u çağırıyor. Hülya Uçansu, “Film çekmek onun için insan olmaktı, yönetmen olmak değil” diyor. Rutkay Aziz, “İki gündür doğa da ağlıyor” diyor.
Tarık Akan; Sürü’de, Pehlivan’da Ökten’le en çok birlikte çalışan ve ödül alan oyunculardan biri olarak sahneye çağrılıyor. Ama o, aşiretine başkaldıran Şivan olarak, Pehlivan Bilal olarak değil, Tarık Akan olarak orada ve o kadar duygulanmış ki çıkıp konuşamıyor.
ONU GÜLEREK ANALIM
Umur Bugay anlatıyor, Zeki Ökten’in çocukluktan itibaren çalışmak zorunda olan bir emekçi çocuğu olduğunu. “Zeki’yi anarken ağlanmaz, onu gülerek analım” diyor.
10 yıl Ökten’e asistanlık yapan Zeki Demirkubuz, yönetmenliğe başladıktan sonra da hâlâ kendisini Ökten’in asistanı olarak gördüğünü söylüyor. 12 Eylül sonrasının karanlık ve gizlilikle geçen yıllarında ilk tanıştıklarında, Ökten’in kendisine söylediği sözü unutmadığını söylüyor Demirkubuz: “Sende, bugünlerde içeriden çıkan çocukların yüzü var.”
“Kimsenin sesini pek çıkaramadığı yıllar” olarak nitelediği o yıllarda çekilen Ses filminin hikayesini de anlatıyor. Filmin çekimleri sırasında, bulundukları yere, dönemin Milli Güvenlik Konseyi üyelerinden biri gelir. Sinemacıları görünce onlara selam verir. Zeki Ökten bunu görünce arkasını döner. Zeki Demirkubuz ve diğerleri telaşlanır, filmin başına bir şey gelirse diye. Ökten’in tavrı nettir: “Ben bu ülkenin çocuklarına işkence yaptıranlara selam vermem.” Film hakikaten ertesi gün engellenir, bir süre mücadele verilince ancak devam edilebilir.
Cüneyt Türel’in deyimiyle “daha yapacak çok şeyi olan bu genç adam”, bu anılar ve dileklerle uğurlandı.
(KÜLTÜR SERVİSİ)
ÖNCEKİ HABER

Emekçilerin kız kardeşi anıldı

SONRAKİ HABER

İstanbul bir heykelini daha yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...