22 Aralık 2009 00:00

Rıdvan Başkan, Dursun Başkan ve arkadaşlarına

Eskişehir bir demiryolu kenti. Tren ve demiryolu şehir insanının yaşamına öylesine girmiş ki yaşamımızın bir parçası olmuşlar.

Paylaş

Eskişehir bir demiryolu kenti. Tren ve demiryolu şehir insanının yaşamına öylesine girmiş ki yaşamımızın bir parçası olmuşlar. Onlarla güne merhaba diyoruz, onlarla şehri tarif ediyoruz. Onun sayesinde binlerce insan her gün Eskişehir’e selam verip yoluna devam ediyor.
Ancak gelin görün ki bu güzellikleri bize yaşatan yüzlerce demiryolcu baskı altında şehrimizde. Kimisi açığa alınmış, çoğunun hakkında soruşturmalar başlatılmış.
Neden mi? Neden çok basit, çünkü demiryolu emekçileri haklarını istemişler, kendilerinin ve çocuklarının biraz daha iyi şartlarda yaşaması için ücretlerinde iyileştirme talep etmişler. Bir de biz kapıkulu değiliz, o nedenle işyerlerinde demokrasi istiyoruz, toplu sözleşme ve grev hakkı içeren bir sendika yasası istiyoruz demişler.
Demiryolcular bu isteklerini 25 Kasım’da KESK ve Kamu-Sen’in ortaklaşa düzenlediği uyarı greviyle ortaya koydular. Grev tüm işkollarında etkisini gösterdi. Hastanelerden okullara kadar tüm işyerleri eylem alanı oldu. Ancak grev etkisini en çok demiryollarında hissettirdi. Demiryolcular yaşanan tüm eşitsizlikleri, çalışma koşullarındaki zorlukları ülkenin gündemine sokmayı başardılar.
İşte bu başarıya tahammül gösteremedi demiryolları yönetimi. Bu başarının önünü baskılarla, cezalarla, açığa almalarla keseceklerini düşündüler. Ancak öngörüleri gerçekleşmedi, demiryolu emekçileri tüm tezgahları boşa çıkardı ve baskılara boyun eğmeyeceğini tüm yurtta 16 Aralık günü bir kez daha haykırdı.
Demiryolu emekçileri şimdiden tarihe isimlerini altın harflerle yazdırdılar. Hızlandırılmış tren faciasının sorumlusunun ve sorumlularının önünde boyun eğmediler. Daha da ötesi pervasızlığa, baskıya karşı emeğin ne yapması gerektiğini 25 Kasım’dan sonra bir kez daha gösterdiler.
Şimdi sıra bir demiryolu şehri olan Eskişehir’in demiryolcularına sahip çıkmasına geldi.
Şimdi Rıdvan Başkan, Dursun Başkan ve arkadaşlarına sahip çıkma zamanı.
Şimdi demiryolculara, TEKEL işçilerine, itfaiye işçilerine yapılan vahşi saldırıları kendimize yapılmış sayma zamanı.
Şimdi tüm emek güçlerini bir araya getirmek için yoğun çaba gösterme zamanı.
Şimdi illerde meslek örgütleri ve sendika şubeleri platformlarını kurma zamanı.
Şimdi Bursa Mustafakemalpaşa’da ölüme gönderilen işçi arkadaşlarımıza karşı görevlerimizi yerine getirme zamanı.
Koşullar her zamankinden uygun, emekçiler her zamankinden fazla duyarlı.
BÜLENT NAZIM YILMAZ SES Eskişehir Şube Başkanı
ÖNCEKİ HABER

O günün Erdallarından bu günün Erdallarına

SONRAKİ HABER

TEKEL işçisine destek değil TEKEL işçisiyle birlikte mücadele..!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...