22 Aralık 2009 00:00
O günün Erdallarından bu günün Erdallarına
13 Aralık 1980. 29 yıl önce Erdal idam edildiğinde, Mamaklı kız arkadaşları çok sessiz bir şekilde şarkılarla türkülerle Erdalın idamını protesto etmişler ...
13 Aralık 1980. 29 yıl önce Erdal idam edildiğinde, Mamaklı kız arkadaşları çok sessiz bir şekilde şarkılarla türkülerle Erdalın idamını protesto etmişler ve Erdalı anmışlardır. Ancak, 2 yıllık eğitim enstitüsü, kadınlar cezaevi haline getirilir ve koşullar askeri cezaevi izlerini taşısa da Mamakla kıyaslandığında daha rahattır. 1981 6 Mayıs anmasında Denizlerin şahsında Erdal, Ercan ve Sinan anılır bu anma için kızlar koğuşundan bu türkü yükselir. O günden bu güne türkü söylenmeye devam eder.
O genç bir yiğitti o
O, genç komünistti o
Küçük gözleri, incecik elleri
Kocaman, kocaman, yüreğiyle.
Denizim, Yusufum, İnanım,
Tohum saçtınız çorak topraklara
Ulaşmak istediğiniz hedefe varmak için,
Bu toprak elif elif işlendi
Ve çelik su vere vere sertleşti.
Suların çağıltısı
Dalların uğultusu
Halkının, halkının onuruydu O
Halkının, halkının coşkusuydu O
Erdalım,
Darağaçlarında Denizleri yaşatan
Körpecik fidanım benim
Andın andımız,
Sevdan sevdamız.
Yıkacağız darağacı, seni kurduranları
Kavgamız, kavgamız, kavgamızla,
İşçimiz köylümüz halkımızla.
(1981- 2 Yıllık Kadınlar askeri cezaevi)
13 Aralık 1982. Erdalın 2. anma yılı. Yine Erdalın arkadaşlarından Banu Döker yüreğindekileri döktü.
Genç Fidan
Sen,
Hamile bacımın karnındaki döl,
Toprakla belenen bebemin ninnisi,
Anamın dilinde canlanan ağıtsın.
Sen,
Çocukluğumun resmi
Gençliğimin esini
Mücadelemin simgesi oldun.
Şimdi,
Filiz-filiz yeşeriyorsun.
Boy verip geliştiğinde
Dolu değil, tufan değil
Denizi derya olup taşacaksın yatağından.
Çünkü,
Halkım seni toprağa değil
Şahlanan kavgasına gömdü...
(Banu Asena Torun 13 Aralık 1982 Mamak Cezaevi)
Erdalın 29. anmasında o günün Erdallarından bir yürek ezgisi daha geldi.
Erdala
Her geçen yıl
daha çok anneyim sana
Sanki,
acıların hepsi sende yüklü
o bebek yüzünle
hücre kapısının önünde
Sen gittin gideli memleket aynı
bizler daha yaşlı
Yüreklerimiz,
kapkara,
düğüm düğüm
acı yüklü birer bomba
nerde
ne zaman
patlayacağı belli olmayan.
Oğullarımız kızlarımız var
senin gibi
hepsi birer gül yaprağı
Haksız gidişin
hâlâ yüreklerimizin ağır yükü
geceleri ağır uykularımızdan
uyandıran bizi..
Oğlum,
oğullarım....
(Füsun Aydın 2009)
Meral Bekar (Ankara)