Türk-İş eyleme çağırdı

Türk-İş Başkanlar Kurulu, işçi ve emekçilere yönelik saldırıların son bulması için 4 hafta boyunca her cuma iş bırakma kararı aldı. İlk iş bırakma yarın bir saat yapılacak. Sonraki iş bırakmalarda süre her hafta bir saat artırılacak. AKP binalarına yürüyüşlerin de karar alındığı toplantıda, tüm emek ve meslek örgütlerine bu eylemlere destek verme çağrısı yapıldı. 8 ay sonra ilk kez toplanan Başkanlar Kurulu her hafta toplanarak gelişmeleri değerlendirerek yeni eylem kararları alacak.
Türk-İş Başkanlar Kurulu dün Türk-İş Genel Merkezi’nde toplandı. TEKEL işçileri ise 9. günde de Türk-İş önündeydiler. TEKEL işçilerine, bir gün önce aldıkları karar doğrultusunda, Türk-İş’e bağlı Petrol-İş, TÜMTİS, TGS, Tez Koop-İş, Çimse-İş, Basın-İş, Haber-İş Ankara şubeleri ile Yol-İş Ankara 3 No’lu Şube, Harb-İş Ankara 1 No’lu Şube, Tek Gıda-İş Ankara Bölge Başkanlığı ve Ankara şubeleri, TOLEYİS İç Anadolu Bölge Şube üye ve yöneticileri de destek verdi.
Türk-İş Başkanlar Kurulu toplantısından önce Türk-İş önüne gelen işçi ve sendikacılar, toplantıya katılacak başkanları “Genel grev genel direniş!”, “Türk-İş göreve genel greve!”, “Şalter inecek bu iş bitecek”, “Salla Türk-İş hükümet düşecek” sloganlarıyla uğurladılar. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu başkanlığında başlayan toplantı sürerken, işçilerin “Genel grev” talepli sloganları ve alkışları hiç susmadı.
KARARLARI İŞÇİLERE AÇIKLADI
Toplantı akşam 17.00 sıralarında sona erdi. Kumlu alınan kararları Türk-İş binası önünde, işçilerin alkış ve sloganları arasında açıkladı. Sabah yaptığı konuşmayı tekrarlayan Kumlu, “Emeğin temsilcisi olan Türk-İş, diyalog yollarının çözüm getirmediğinin anlaşıldığı noktada kitlesel olarak sesini yükseltme noktasına gelmiştir” dedi. Kumlu, Başkanlar Kurulu olarak TEKEL işçilerinin mücadelesi başta olmak üzere, sorunların giderilmesi amacıyla “sürekli eylem” kararı aldıklarını söyledi.
Kumlu aldıkları kararları şöyle açıkladı;
* 25 Aralık Cuma günü ‘TEKEL işçileriyle dayanışmak için eylem günü” ilan edildi,
* Türk-İş’e bağlı sendikalara üye işçiler, 25 Aralık Cuma günü bir saat geç işbaşı yaparak çalışmama hakkını kullanacak ve tüm illerde AKP il binaları önünde kitlesel basın açıklamaları yapılacak,
* Bu eylem, dört hafta her Cuma günü birer saat artırılarak sürdürülecek,
* 28 Aralık Pazartesi günü Türk-İş’e bağlı sendikaların tüm merkez ve şube profesyonel yöneticileri Ankara Güvenpark’ta buluşup, topluca TBMM’ye gidecek ve TBMM’de grubu bulunan partiler ziyaret edilecek,
* 30 Aralık Çarşamba günü Türk-İş Başkanlar Kurulu toplanacak ve daha sonra izlenecek yol haritasını belirleyecek.
EMEK VE MESLEK ÖRGÜTLERİNE ÇAĞRI
Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun her Çarşamba günü toplanarak durum değerlendirmesi yapacağını ve yeni eylem türleri ve takvimlerini belirleyeceğini de ifade eden Kumlu, “Türk-İş Başkanlar Kurulu, yapacağı eylemlerde tüm emek ve meslek örgütlerine destek çağrısında bulunmaktadır” dedi. Kumlu’nun açıklaması sırasında sık sık alkış ve sloganlarla destek veren işçiler, daha sonra kendi aralarında grup grup kararların ne anlama geldiğini tartışmaya başladılar.
Kararları anlamaya çalışan işçiler, bu bir ay boyunca ne yapacaklarını da yüksek sesle sormaya ve “nasıl karar bunlar” demeye başladı. Bunun üzerine Tek Gıda-İş Genel Sekreteri Mecit Amaç, işçileri sakinleştirmeye çalışarak alınan kararları anlattı. TEKEL işçilerine, “Desteği elimizin tersiyle itmeyelim. Birliğe, beraberliğe ihtiyacımız var” diyen Amaç, Türk-İş’in bu eylemlerde DİSK ve KESK’ten de destek isteyeceğini söyledi. “Türk-İş tarihinde bu kadar, bir ay arka arkaya kararlar alındı mı?” diyen Amaç, TEKEL işçilerinin sonuç alana kadar alandan ayrılmayacaklarını da yineledi. (Ankara/EVRENSEL)

---

DAYANIŞMA BÜYÜYOR


TÜRK-İŞ önünde bekleyen TEKEL işçilerine emek ve demokrasi güçlerinden, sendikalardan destek yağıyor. TEKEL işçilerine 9. gün olan dün de kitlesel destekler verildi. Sendikalar işçilere kumanya verirken, Sakarya esnafı da işçilere kazanlarla çorba dağıttı. TKP, EMEP ve Tüm Bel-Sen Genel Merkez yöneticileri de ziyaret ederek dayanışma gösterdiler. ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ve partililer ise kitlesel destek sundular. Üniversite öğrencileri ve EMO yöneticileri de işçileri ziyaret etti.
TEKEL işçilerine en büyük destek yine Türk-İş’e bağlı sendikalardan geldi. Önceki gün akşam mesai çıkışında kitlesel ziyaret ettiler. TEKEL işçilerine seslenen Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Mustafa Özgen’in, “bütün kırgınlıkların bir yana bırakılarak, Türk-İş’in mücadelenin önüne geçip, öncü olmasını” isteyen sözleri alkışlarla karşılandı. İş kazalarında ölümlere, hak gasplarına dikkat çeken Özgen, eliyle Türk-İş’i işaret ederek, “Eğer siz bu kararları almazsanız, bu, size rağmen olacak “ diye konuştu. Mesai çıkışı 2 bine yakın üyesiyle, “TEKEL işçisi yalnız değildir” sloganı ile Türk-İş önüne gelen Harb-İş Genel Başkanı Ahmet Kalfa da TEKEL işçilerinin yalnız kendi hakları için değil, Türkiye işçi sınıfı için de mücadele ettiğini söyledi. Kalfa’nın sözleri “Ölmek var dönmek yok” sloganı ile karşılandı.
İşçilere destek veren başka bir grup da Gençlerbirliği taraftarları oldu. Oldukça coşkulu olan Gençlerbirliği taraftarları alkış ve tezahüratlarla TEKEL işçilerini selamlarken, taraftarlar adına konuşan Nedim Celasun, Gençlerbirliği taraftarları olarak her zaman işçi sınıfının ve ezilenlerin yanında olduklarını söyledi. SES üyesi sağlık emekçileri de kitlesel destek verirken, KESK’e bağlı Yapı-Yol Sen ve diğer sendikalar da geç saatlere kadar TEKEL işçileriyle birlikte kaldı.
BAŞBAKAN’IN SÖZLERİ ÖFKELENDİRDİ
Ziyaretçilerin ayrılmasının ardından, TEKEL işçileri de birkaç gündür kapıları yüzlerine kapanan Türk-İş’in önünden ayrılma anonsu ile kaldıkları sendikalara hareket etmeye başladılar. Bu sırada, Başbakan Erdoğan’ın Suriye’ye giderken yaptığı konuşmayı televizyondan izleyen bazı işçiler öfke içinde Türk-İş’in önüne geldiler. İki gündür kendilerine kapanan Türk-İş’in kapılarını yumruklayan işçiler oldukça öfkeliydi. İçeri girip, Türk-İş’i terk etmeyeceklerini belirten işçiler bir yandan öfkeyle bağırdılar.
İki gündür kapı dışarı edilmelerine ses çıkarmayan işçiler bu kez tepkilerini yüksek sesle ifade etmeye, “Türk-İş’in kapılarının yüzlerine kapandığını, tuvalete gitmek için bile içeri giremediklerini” söylemeye başladılar. “Lavaboya bile gidemiyoruz, içeri almıyorlar” diye bağıran işçileri Tek Gıda-İş yöneticileri güçlükle sakinleştirdi. “Size güveniyoruz, ama Türk-İş’e güvenmiyoruz” diye bağıran işçiler, Tek Gıda-İş Genel Sekreteri Mecit Amaç’ın “Bir haber duydukça yanlış işler yapmayın. Onlar öyle söylüyor ama biz kabul ettik mi? Hayır. Biz sizi yarı yolda bırakmayacağız” sözü üzerine sakinleştiler.
Uzun süre ne yapacaklarını konuşan, Başbakan’ın sözlerine karşı öfkeleri dinmeyen işçiler, sendikacıların sözleri üzerine kaldıkları yerlere gittiler. (Ankara/EVRENSEL)

---

YAŞANANAN TÜM SORUNLARIN SORUMLUSU HÜKÜMET

Başkanlar Kurulu’nun Türkiye’de çalışma yaşamına ilişkin yaşanan tüm sorunların sorumlusu olarak hükümeti gördüğünü dile getiren Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, “Türk-İş Başkanlar Kurulu, Hükümet’in çalışma yaşamının her alanında emekçilerin ve onların temsilcilerinin dile getirdiği taleplere karşı uyguladığı sağduyu ve nezaketten uzak, kaba ve şiddet içeren yaklaşımından ve yaratılmak istenen çatışma ortamından son derece rahatsızdır. Türk-İş topluluğu, hak arama mücadelesinde demokratik her türlü hakkını kullanacak, ancak yaratılmak istenen bu çatışma ortamının sebebi ve tarafı olmayacaktır” diye konuştu. Kumlu ekmek mücadelesi veren işçilere güvenlik güçlerince uygulanan şiddeti kınadıklarını dile getirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın TEKEL işçileriyle ilgili sözlerini eleştiren Kumlu, ekmek parası için mücadele veren TEKEL işçilerinin taleplerine duyarsız kalındığını dile getirdi.
‘4-C’YE ŞİDDETLE KARŞIYIZ’
4-c dayatmasına dikkat çeken Kumlu, hükümetin görevinin, vatandaşlarını kölelik koşullarında çalışmaya mecbur bırakmak değil, onlara insanca yaşam koşulları sağlamak olduğunu belirtti. Kumlu, “Türk-İş Başkanlar Kurulu, hükümetin bu yaklaşımdan gün geçtikçe daha da uzaklaşmasını ülkemiz adına sakıncalı bulmaktadır. Türk-İş Başkanlar Kurulu, TEKEL işçileriyle Taşucu Kağıt İşletmesi’nde çalışan işçilerin özlük hakları için, itfaiye işçilerinin işsizleştirmeye, şeker işçilerinin özelleştirmeye karşı verdiği mücadeleyi, diğer tüm işçilerimizin çeşitli alanlarda verdiği mücadeleyi Türk-İş’in mücadelesi olarak görmektedir” dedi.
İşçilerin özlük haklarını yok eden 4-c uygulamasına şiddetle karşı olduklarını ve bu uygulamaya son verilmesini istediklerini vurgulayan Kumlu, ayrıca şeker, enerji ve liman işletmelerinin özelleştirilmelerinin durdurulmasını talep etti.