27 Aralık 2009 00:00

ÖZGÜRLÜK

Adliyeye götürdüklerini elleri kelepçeli tek sıra dizmiş, o anın fotoğrafını gazetelere dağıtmışlar.Tek sıra insanlar, elleri kelepçeli.Birlikte yaşamak istemediklerimizden örnekler.

Paylaş

Adliyeye götürdüklerini elleri kelepçeli tek sıra dizmiş, o anın fotoğrafını gazetelere dağıtmışlar.
Tek sıra insanlar, elleri kelepçeli.
Birlikte yaşamak istemediklerimizden örnekler.
Birlikte yaşamak istediklerimizin tek sıra ya da topluca fotoğrafları yok.
Çünkü onların nasıl olmaları, nasıl düşünmeleri, karşımıza hangi isteklerle çıkmaları, isteklerini hangi üslupla dile getirmeleri, birlikte yaşarken nasıl davranmaları gerektiğine daha karar veremedik.
Bizim birlikte yaşayacaklarımızın kimler ve nasıl şeyler olacağına elbette bizler karar vereceğiz. 'Açılım' dizilerin Kürt alt başlığı bu nedenle tartışmaya sunulmadı mı?
Açılımda ilk adımı hatalı atmış olabiliriz. Kimlerle, nasıl olurlarsa ve davranırlarsa beraber yaşayacağımıza karar vereceğimize kimlerle, nasıl olurlarsa ve davranırlarsa beraber yaşamayacağımıza karar vermekle başladık işe. İlk adım hatalı ama önemli değil. Kimlerle birlikte yaşamayacağız diye soranlara laf yetiştirmek yerine tek sıra dizilmiş insanların fotoğraflarını vererek örnek gösterdik.
Fotoğraftaki yüzlere bakın, birlikte yaşamak istemediklerimizin nasıl olduklarını anlarsınız.
Kürtlüğünü nereli olduğunu belirtmek için heyecansız bir sesle dile getirmek yerine, ne olduğunu belirtmek için başı dik, gurur, heyecan ve coşkuyla vurgulayanlarla; Kürtlüğünü kanun önünde herkesle eşit olduğunu göstermek için söylemek yerine,maddi-manevi varlığını geliştirmede temel almak istediği kimliği olarak görüp, bunun için gerekli hakları talep etmek için kullananlarla; kitle örgütü, sendika, siyasi parti gibi cumhuriyetimizin ve demokrasimizin kullanıma sunduğu olanakları meşru zeminde ve meşru sınırlar çerçevesinde meşru siyasi davranma kalıpları olarak çalıştırmak yerine, teröristlerle TBMM salonları arasında, kolları ülkenin neredeyse her yerine yayılan bir gayri meşru ve bölücü ilişkiler ağı olarak kurgulayanlarla; genel seçimleri birlikte yaşamak istediklerimizin temsili yerine, birlikte yaşamak istemediklerimizin temsilini sağlayan bir araç haline getirenlerle; yerel yönetimleri birlikte yaşamak istediklerimizin bizlerle birlikte yaşamak için uygun kararları alabilecekleri idari birim olmaktan çıkartıp, birlikte yaşamak istemediklerimizin kendi aralarındaki ilişkileri düzenledikleri kurumsal yapılara dönüştürmek isteyenlerle.
İşte biz böyle olanlarla birlikte yaşamak istemiyoruz.
Elleri kelepçeli tek sıra dizilmişler fotoğrafı da bunların nasıl olduklarını resmediyor.
Açılımın ilk adımında birlikte yaşamak istemediklerimizin nasıl oldukları, ya da, birlikte yaşamak istediklerimizin nasıl olmamaları gerektiğinin fotoğrafı çekildi.
Güvenlik güçleri var, savcı var, mahkeme var, yargı var, anayasa var, Anayasa Mahkemesi kararları var, değiştirilmesi bile önerilemez maddeler var, yasalar var, Avrupa Birliği var, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var, her şey var, yok yok. Herşeyin üstünde TSK var.
Güç bizde, iktidar bizde, silah bizde, cumhuriyet ve laiklik bizde.
Ve biz, en iyi niyetle açılımın Kürt başlığını tartışmaya sunuyoruz. Fotoğrafa bakın ve kendinize sorun :
"Bizim birlikteyaşamakistediklerimizdenmisiniz?
YÜCEL SAYMAN
ÖNCEKİ HABER

KESK: Bütçe halka sırtını çevirmiştir

SONRAKİ HABER

Yargı dinleme kıskacına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa