29 Aralık 2009 00:00

TEKEL işçisinin açtığı yoldan tereddütsüz yürümek zamanı...

TEKEL işçisi geri adım atmak, yılmak, yorulmak bir yana, giderek artan bir öfkeyle daha kararlı devam ediyor eylemine. Ankara’nın “desteğinden” memnun...

Paylaş

TEKEL işçisi geri adım atmak, yılmak, yorulmak bir yana, giderek artan bir öfkeyle daha kararlı devam ediyor eylemine. Ankara’nın “desteğinden” memnun...
Önceki gün hayli gergin ve stresli bir bekleyiş vardı. Aslında bir önceki akşamdan başlayan bir gerginlikti. Erdoğan’ın TV konuşmasını etraftaki esnafın televizyonundan izlemiş ve hemen “Sendika bizi sattı” diye Türk-İş binasına yürümüştü. Kapıları zorlayan işçileri ancak Mecit Amaç “Gündemimizde 4-c yok” diyerek sakinleştirebilmişti. İşçinin sendika bize niye kapatıldı, açın kapıları içeri gireceğiz itirazına da “Yarın bu kararımızı gözden geçireceğiz, mesajınız alınmıştır” diyerek yanıt vermişti.
İşçiler, Başkanlar Kurulu toplantısından grev kararı beklentisi ve bunun çıkmama ihtimali ile epey gergin ama sabırlı dönmüşlerdi kaldıkları yerlere...
Saat 09.00’da toplandılar Türk-İş’in önünde. Aynı sabır ve gerginlikle...
Bütün gün destekler devam etti TEKEL işçilerine ve TEKEL işçileri sloganlarla Ankara’ya gelirken verdikleri kararı duyurmaya çalıştılar Başkanlar Kurulu’na...
Belki de Türk-İş’in tarihinde ilk kez işçi kuşatmasında bir Başkanlar Kurulu toplantısı yapıldı. Başkanlar toplantıda iken işçi dışarıda sıkıştırıyor.
“Türk-İş göreve genel greve”
Saat 03.00’te yapılması beklenen açıklama ancak 05.00’te yapılabildi.
Kumlu konuşmaya başladığında binlerce işçinin neredeyse soluk alışları duyuluyordu. Çıt yok. Merakla her bir cümlenin nasıl bağlanacağını bekliyorlar. Kumlu sözü uzattıkça sloganlar atılmaya başlanıyor.
“Türk-İş topluluğu, hak arama mücadelesinde demokratik her türlü hakkını kullanacak, ancak yaratılmak istenen bu çatışma ortamının sebebi ve tarafı olmayacaktır” dedi ki, işçiler, “İş ekmek yoksa barış da yok!” sloganı ile kestiler konuşmasını Kumlu’nun...
Kumlu devam ediyor... Sıra eylem kararlarının açıklanmasına geliyor. İşçi ısrarla her maddeden sonra grev sözcüğünü bekliyor ama grev sözcüğü geçmiyor konuşma da...
1 saatlik iş bırakmalar dillendirildiğinde biraz rahatladılarsa da hemen kendi aralarında tartışmaya başladılar. “Sen ne anladın bu açıklamadan?” sorusu hızla dolaşıyor işçilerin arasında. Gerilim de artıyor...
Yanımdaki kadınlar da kendi aralarında başladılar tartışmaya.
Türkan, Batman’dan gelen kadınlardan . “Bizim 1 ayımız kaldı. Bizi oyalıyor” diyor. İstanbul’dan Hasibe; “Bu kararı bizi bezdirmek, caydırmak için aldılar. Bu bezdirme politikası. Genel grev olmalı” diyor.
Nebahat arkadaşlarını sakinleştirmeye çalışıyor. “Arkadaşlar biz buradayız. Bu karar değişecek. Sakin olun” diyor. Sevgi giriyor devreye o da İstanbul’dan. “Başbakan dün biz anlaştık sendikayla aslında dedi. Mustafa Kumlu AKP’nin adamı. Onu indirmek lazım. Bunlar piyondur” diyor. Kadınlar tartışmaya devam ediyor. Kadınlardan birisi “Şimdi herkes şokta bak birazdan kıyamet kopar burada” diyor ki işçiler sendika binasının önünde öfkeyle yeniden toplanıyorlar.
Özellikle kadınların tepkisi üzerine yeniden Mecit Amaç mikrofona gelerek “Buradayız, eylem devam ediyor, eylem artık sadece TEKEL işçisinin değil, Türk-İş’in eylemidir. 30’unda yeniden başkanlar kurulu toplanacak. Sizler de sendikaların misafirhanesinde kalacaksınız. Daha rahat edeceksiniz.” İşçilerin genel grev genel direniş sloganı atmaları üzerine “En son yapılacak işi en başa koymayın. Haklıyken haksız duruma düşmeyelim” diyerek sakinleştiriyor işçiyi. Mikrofondan “Türk-İş nerede biz oradayız sloganı” attırılıyor ama günün en cılız sesle atılan sloganı olarak kalıyor. İşçiler yavaş yavaş dağılırken bir grup erkek işçi değerlendiriyor kararları.
Ali Durmaz; “Aslında Türk-İş geleneğine bakılırsa bu kararlar Türk-İş için oldukça radikal, ileri. Ben 23 yıldır Türk-İş’e üyeyim sadece 1 gün iş bırakmıştır. Bu kararlar aslında işçinin kararıdır.”
Osman, basın açıklaması metnindeki “Çalışmama hakkını kullanacak” ifadesini göstererek “Burada hükümet ağzıyla konuşmuş Kumlu. Grev diyememiş” diye tepki gösteriyor.
İstanbul’dan Ali abi, “Türk-İş denge kuruyor. Ne hükümetin üstüne çok gitti ne de bizi mağdur etti. Daha ilerisi zordu zaten.”
Antep’ten Murat, “Önemli olan burayı terk etmemek. Burası bizim cephemiz. Buradaki eylemin devam etmesi bizim kararlılığımızdandır. Osman, “Biz önce 1 günlük sonra 2 günlük grevlerle başlayıp genel greve dönüşmesini bekliyorduk. Ama bizim kararlı duruşumuz Türk-İş’i yeni kararlar almaya zorlayacaktır” diyor.
İşçiler çarşamba günkü Başkanlar Kurulu toplantısından yeni kararlar bekliyorlar. “Bu duruma gelmesi bile bizim sayemizdedir. Bu karar Türk-İş’in değil direnen TEKEL işçisinin kararıdır. Yeterli olmasa da önemlidir.”
İşçiler öfkeli ama kararlı.
TEKEL işçisinin açtığı yoldan tereddütsüz yürümek...
SEVGİ YILMAZ - Eğitim Sen üyesi
ÖNCEKİ HABER

İşten çıkarılan Ravelli işçilerinin zaferi

SONRAKİ HABER

Hırsızlık caiz mi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...