29 Aralık 2009 00:00

ALBATROS

VAN. Saatin tik takları devam ediyor biteviye bir tempoda.Saatin tik takları, malum ana kadar devam edecek.Ve o malum anda zaman duracak.

Paylaş

VAN. Saatin tik takları devam ediyor biteviye bir tempoda.
Saatin tik takları, malum ana kadar devam edecek.
Ve o malum anda zaman duracak.
Bir kırılma ile, bir patlama ile…
Marquez’in “Kızıl Pazartesi” romanında, kendi dışında kahramanın öleceğini herkes biliyordu.
Herkes eli kolu bağlı bekledi.
Tıpkı Hrant Dink cinayetinde olduğu gibi.
Küçük bir farkla.
Hrant öldürüleceğini biliyordu.
Yeri ve zamanı dışında.
Ve saatin tik takları işliyordu.
Onun için o muhteşem mektubu yazdı.
Ve deşifre etti gerçek katilleri.
Maddeten öldürüldü, ama ölümsüzleşti.
Vasilikos’un gerçeğe dayalı “Ölümsüz Z” romanındaki gibi…
Düğmeye basıldı,
Tam da yıldönümünde Maraş kıyımının.
O güzel barış insanı Barthelameos bir çığlık koyverdi.
Çarmıhta hissediyorum kendimi diye.
Hrant’ın son mektubu gibi bir çığlık.
Hemen “Yeni Çağ” kanlar içinde bedenini resmediyordu Saygıdeğer patriğin çarmıhta, sadistçe bir keyifle.
“Bartho çıldırdı” diye manşet atıyordu, sıcağı sıcağına servis edilen haberle diğer medyayı atlatarak.
“Fener Papazı” diyerek onu aşağıladığını zannederken, kendi Nazi suratını açığa çıkarıyordu.
Binlerce yıllık bir kurum soğukkanlı bir biçimde infaz ediliyor.
Zamana yayılmış bir idam kararı ile.
Saygıdeğer patrikten sonraki geleceği meçhul, Fener’in…
Cemaat bitti bitecek.
Kiliseler cemaatsiz.
Okullar öğrencisiz.
Son öğrenci ise haykırarak İstiklal Marşımızı söylüyor, bizi utandırarak.
Evi yakılmış, ağabeyi ile birlikte patriğin doğduğu İmroz adasında.
Sevgili Patrik de öğrenciydi o ilkokulda.
Geçende elimdeydi “İlkokul Defteri”, bu ülkeye beslediği sevgi ve güven ile.
Heyhat…
***
Aslında zulmün çarmığında olan benim sevgili ülkem.
“Ağla Sevgili Ülkem”, romanındaki gibi.
Halk önderleri elleri bağlı sıralanmış.
Önceki gün Diyarbakır…
Dün Van’da…
Fırsat olsa teker teker gönderilecekler, faşo-jakobenlerin giyotinine.
Bu da zamana yayılmış tinsel bir kıyım.
Bir halkın ruhu azapta on yıllardır.
Her umut damlasından sonra suratınıza inen bir şamar…
Tanıdığım en sakin barışçıl insanlardan biri olan Baydemir’den kopan bir çığlık.
Kendine ters bir küfürle.
Bir köprünün daha berhava olması…
Roma çarmıhlarıyla egemen olmuştu bu kadim topraklara.
Hey gidi Diyar-Rum.
Ah Leşker-i Rum…
Ve ölüler yerlerde sürükleniyor, tekmeleniyor şimdi de.
Bizans sarayında komplolar komploları izliyor.
Ve komplocular bir yandan birbirleri ile tepişirken, bir yandan da birlikte tepikliyordu mazlumları, yoksulları.
Bu konuda anlaşıyorlardı bir tek.
Mazlumu ve yoksulu tekmelemek.
Ankara’nın kış ayazında bir havuzun ıslak soğuğuna kovalanmış Tekel işçileri, gaz sıkılarak üzerlerine.
Ve “Kerbela ortak acımız” diyordu Başbakan.
Oysa her yan Kerbela…
Evlad’ı Kerbela sokakta Kürt illerinde.
Ve Yezid’den Muaviye’den bahsediyordu Baykal.
Acaba ayna mıydı tuttuğu elindeki?
Yada Janus’un iki yüzü müydü önümüzdeki?

NOT: Elimde Evrensel İstanbullular Federasyonunun geçen Kasım ayında çıkardığı bir rapor var. “1923-2009 Yılları Arasında İstanbul Rum Ortodoks Cemaatine Yapılan Muamele ile İnsan ve Azınlık Hakları” sorunlarını konu alıyor. Bu raporda Saygıdeğer Patrik Barthelemeos’un çığlığına neden olan sistematik tarihten silme uygulamasının, Lozan Barış Antlaşmasındaki taahhütlere karşın nasıl tutarlı biçimde hayata geçirildiğini görüyorsunuz. Trabzon valisinin desteği ile yapılan faşizan gösteriler ile, Sayın Barthelemeos’un ve Çevreci grubunun kente nasıl sokulmadığını, Patriğin ırkçı gruplar tarafından yeni yıl ritüelleri sırasında nasıl taciz edildiğini, Patrikhane’ye atılan patlayıcıları, çevresinde düzenlenen ırkçı gösterileri ve nihayet Kafes planında ortaya çıkarılan planları hatırlamak yeterli. Ermeni Patrikliğinin içinde bulunduğu dramatik durumda da acaba, son 10 yılın örtülü baskı ortamının etkisi olmadı mı?
RAGIP ZARAKOLU
ÖNCEKİ HABER

Elazığ’da bir gecekondu 6 yalıya bedel

SONRAKİ HABER

Dersim’de EMEP’e katılım sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...