30 Aralık 2009 00:00

2010 yılından beklentisi olmayanlar!

2009 yılına pek çok umutla giren işçi ve emekçilerin neredeyse hiçbir umudu gerçekleşmedi.

Paylaş

2009 yılına pek çok umutla giren işçi ve emekçilerin neredeyse hiçbir umudu gerçekleşmedi. 2009’da kriz gerekçesiyle umduklarını bulamayan emekçiler, 2008’i arar duruma geldiler. Kriz bahanesiyle yüz binlerce işçi işten atıldı, ücretleri düşürüldü, ücretlerini alamadı. Bu zorluklardan en çok kadınlar etkilendi.
Krizin en çok etkilediği yerlerin başında gelen Tuzla’da 2009, özelikle kadınlar için oldukça zor geçti. Yeni yıla gireceğimiz bu günlerde 2010’dan beklentilerini sorduğumuz kadınlar, geçmişe bakıp biraz karamsarlık taşısalar da bir yanları yine umut dolu.
Bu kadınlardan biri de Selma Altuntaş... 3 yıldır, 70 işçinin çalıştığı ve üretim planlama işinin yapıldığı bir fabrikada çalışıyor. 2009 yılının kendisi açısında çok kötü geçtiğini, bu nedenle yeni yıldan hiçbir beklentisi olmadığını dile getiriyor... Altuntaş, AKP ve başbakan Erdoğan’a tepkili: “Bunlar değişmedikçe her şey aynı kalacak.” Yaşadıkları sorunlara karşı sessiz kaldıkları için kendilerinin de suçlu olduğunu düşünüyor.
Nihal Akbulut... 1 aydır kuaförlük yapıyor. Daha önce 15 yıl boyunca değişik işlerde çalışan Akbulut, hayatındaki en sıkıntılı dönemi AKP döneminde yaşadığını anlatıyor. Memleketin sıkıntılarını ise şöyle sıralıyor: İşsizlik, yoksulluk, kadına yönelik şiddet...
Kiraların arttığını, her şeye zam yapıldığını, esnafın kepenk indirdiğini, tüm bunlar olurken hükümetin bir şey yapmadığını söyleyen Akbulut, 2010’dan birçok beklentisi olduğunu belirtiyor; ancak bunların işçilerin, işsizlerin, esnafın bir araya gelerek ortak talebi olması halinde, gerçekleşmeyeceğine inanıyor.
FELAKET YILI...
Eşi tersanede çalışan 2 çocuk annesi Sevgi Gür için 2009 hiç de güzel geçmemiş. Yeni yılın başlamasının hemen ardından kriz gerekçesiyle eşi işten atılmış ve 7 ay iş bulamamış. Bazen çorba pişirecek aş bulamadıklarını söyleyen Gür, kiralarını ödeyemedikleri için evsiz kaldıkları bilgisini de ekliyor anlattığı sıkıntılara...
Doğru dürüst kapısı olmayan boş bir dükkanda yaşamak zorunda kalmışlar. Çocukları okula çok zor gönderebilmişler. Eşinin birkaç aydır çalıştığını ama doğru dürüst maaş alamadığını söyleyen Gür, “2009 bizim için tam bir felaketti, bu nedenle yeni yılla ilgili çok bir beklentim yok, umudum da” diyor.
“Bu olanların yeni yılla eski yılla alakası yok” diyen Sevgi Gür’ün talebi, işsizliğin son bulması, işten atmaların yasaklanması...
ÇOCUK KÖYE GÖNDERİLDİ
Nurcan Esen... Eşi, on yıla yakın iş güvenlikçisi olarak çalıştığı tersaneden, ‘krizle’ birlikte işten çıkarılanlar arasında... Eşi, tam 9 ay işsiz kalmış. Çok zor günler geçirmişler. Kiralarını ödeyememişler, çocuklarını köye göndermek zorunda kalmışlar. Hâlâ çocuklarından ayrılar; çocuk köyde kendileri Tuzla’da...
Eşi iş bulamayınca ayakkabı boyacılığı yapmış. Kendisi günlüğü 25-30 liraya inşaatı yeni bitmiş binalara temizliğe gitmiş. Zor geçindiklerini söyleyen Esen, şartların böyle devam etmesi halinde planlarını şöyle özetliyor: “Eşim yurtdışına gidecek, ben de köye...”
2010’dan beklentisi olmadığını söyleyen Esen, 2010’da susmaya devam etmeleri halinde durumun değişmeyeceğinden emin. (İstanbul/EVRENSEL)
Adile Doğan
ÖNCEKİ HABER

GERÇEK

SONRAKİ HABER

Gebze’de toplusözleşme toplantısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...